Rolex Land Dweller Modeli Özellikleri Fotoğraf: Laureat Bakolli
Saat

Rolex'in Yeni Land-Dweller'ı Neden Bu Kadar Önemli?

Rolex, Watches and Wonders 2025'te tamamen yeni bir saat serisini tanıttı. Onu bu kadar heyecan verici kılan tüm unsurları inceledik.

Rolex, saat endüstrisinin en tutucu markalarından biri olarak biliniyor (ve bu yerinde bir ün). Markanın direksiyonu hep sıkı tutması, rakiplerini sürekli geride bırakmasının nedenlerinden biri. Müşteriler, Rolex’in değişmemesini seviyor: bu sayede Lyndon Johnson, James Bond ve Paul Newman’ın yıllar önce taktığı Day-Date, Submariner ve Daytona modelleri, bugün 2025’te satın aldıkları versiyonlardan çok da farklı değil. Bu köklü miras, markanın 2013’ten bu yana sadece ikinci yeni koleksiyonu olan Land-Dweller’ın geçen hafta tanıtılmasını dev bir olay haline getirdi.

Genelde yeni bir kadran rengi ya da kasadan birkaç milimetre alıp vermeyi bile yenilik sayan Rolex, Land-Dweller için her şeyi baştan yarattı. İlk bakışta Land-Dweller, Rolex kataloğunda tamamen ayrı bir yerde duruyor. Kasa yepyeni, bilezik yepyeni ve bunların birbiriyle etkileşimi de mevcut modellerin hiçbirine benzemiyor. Bu yeniliklerin sadece biri başka bir yılda yapılsaydı, büyük haber olurdu. Geçen hafta ise hem tüm bu estetik değişiklikler yapıldı hem de Crown, İsviçre’deki hemen her saat üreticisinin hala kullandığı iki yüzyıllık mekanizmayı baştan düşünmüş oldu. Phillips müzayede evinin Amerika Başkanı Paul Boutros’un dediği gibi: “Rolex bu yıl gerçekten yenilikçi bir iş yaptı ve insanların çoğunun markanın ortaya koyduğu şeyin ne kadar önemli olduğunu kavraması epey zaman alacak.”

Land-Dweller nedir?

Eğer telefonunuzdan uzaktaysanız, Land-Dweller’ın Rolex’in yepyeni modeli olduğunu kaçırmış olabilirsiniz. Bu model, Crown’un her tür “Dweller” için sunduğu saat serisinin üçüncüsü: Denize ya da gökyüzüne hitap eden modellerin ardından şimdi sırada yeryüzüne sadık kalanlar var. Land-Dweller, tanıdık topraklarda dolaşanlara hitap ediyor. Ya da Rolex’in epik ifadesiyle: “Oyster Perpetual Land-Dweller, kendi kaderini inşa eden, her anın içinde bir fırsat gören, ayakları yere basan kadın ve erkekler için tasarlanmıştır.”

Kasa

Saatin tasarımı, bu on yılın en çok konuşulan bazı saatlerini—Patek Philippe Nautilus, Audemars Piguet Royal Oak ve hatta Vacheron Constantin’in yakın zamanda yeniden tanıttığı ama hala aynı çekiciliğe sahip olan 222 modelini—andırsa da, ilhamını 1969’a kadar uzanan Rolex tasarımlarından alıyor.

Bloomberg’den Chris Rovzar, nadiren elde edilen bir perde arkası bakışla, Land-Dweller projesinin beş yıl önce başladığını aktarıyor. Rovzar’ın belirttiğine göre, o dönemde “genel yönetim ofisi” yeni modelden ne beklendiğini anlatan bir bilgilendirme notu yayımlamış. Bu notta özellikle iki saatten bahsedilmiş: biri, 1969 yılında üretilmiş ve kuartz mekanizma kullanan bir Rolex; diğeri ise bileziği bugünkü Land-Dweller’a oldukça benzeyen 1974 tarihli bir Datejust varyasyonu. Rolex’in miras departmanı başkanı Christophe Carrupt’un Bloomberg’e söylediğine göre, “Yeni saatin bir yeniden üretim olmadığını belirtmek önemli. Ancak markanın DNA’sından ilham alıyor.”

Paul Boutros, Rolex’in Land-Dweller ile yaptıklarının öneminin zamanla anlaşılacağını düşünse de, tasarımın etkisi anında hissedilmiş gibi görünüyor. En azından Rolex üzerine uzmanlaşmış Bob’s Watches’ın kurucusu ve CEO’su Paul Altieri gibi dikkatli gözlemciler arasında. Altieri, bana attığı e-postada şunları yazdı: “Bu, Rolex’in son yıllarda yaptığı en önemli yön değişimlerinden biri. Kasa tasarımı, markanın geleneksel tutucu yaklaşımının dışına çıkarak mevcut koleksiyondaki hiçbir şeye benzemeyecek şekilde daha cesur ve daha köşeli.”

Kasadaki belirgin form, saat dünyasında içeride gizlenen yeniliklere dikkat çekmek için kullanılan klasik bir stratejidir. (1969’da tanıtılan TAG Heuer Monaco’yu düşünün. O iri kare tasarım, müşterilere içeride yeni bir şey olduğunu anlatmak için yaratılmıştı—bu durumda, piyasaya sürülen ilk otomatik kronograflardan biri.) Rolex, bu köşeli tasarımları ilk kez 1970’lerde kullandığında, bunu esas olarak Oysterquartz serisi için yapıyordu; o modeller, Crown için tamamen yeni bir mekanizmaya sahipti. Şimdi ise Rolex, saatçilikte başka bir başarıya imza atarken bu formu yeniden sahneye çıkarıyor. Ama oraya gelmeden önce...

Bilezik

Rolex için bilezikler, en az saatleri kadar ikonik. Marka, üç temel bilezik tipiyle tanınıyor: Spor (ya da Rolex terminolojisinde “profesyonel”) modellerin büyük çoğunluğunda bulunan klasik Oyster; özellikle Datejust ile özdeşleşmiş zarif beş parçalı Jubilee; ve Day-Date’e özel, “Presidential” adı verilen bilezik. Land-Dweller ise bu kataloğa yepyeni bir bilezik daha ekliyor.

Rolex, bu yeni tasarımı “Flat Jubilee” (Düz Jubilee) olarak adlandırıyor. Klasik Jubilee bileziğin her bir sırası beş parçadan oluşur: iki uzun dış parça ve ortada boncuk görünümlü üç küçük halka. Yeni Flat Jubilee ise bana göre görsel olarak zaten oldukça etkileyici; fakat Watches and Wonders fuarındaki randevum sırasında Rolex temsilcileri bu tasarımı daha da ilginç kılan detayları gösterdi. Yeni bileziği yakından görmek isteyenler için küçük bir ipucu: Eğer elinizde bir Datejust varsa, bu bileziği zaten kısmen tanıyorsunuz demektir. Klasik Jubilee bileziğin alt kısmına bakarsanız, Land-Dweller’a ait bu düz versiyonun orada saklı olduğunu göreceksiniz.

Bu bileziği özel kılan bir diğer unsur da kasaya doğrudan bağlanma şekli. Land-Dweller, “entegre bilezik” olarak adlandırılan tasarıma sahip. Yani Flat Jubilee bilezik, kasaya doğrudan bağlanıyor; diğer saatlerde bileziği tutan ve saatin köşelerinden dışarı doğru uzanan “boynuz” parçalar bu modelde yok. Bu da Rolex açısından büyük bir adım; çünkü markayı, şu anda piyasada fırtına gibi esen çağdaş rakiplerinin ligine taşıyor. Bob’s Watches CEO’su Paul Altieri’nin dediği gibi: “Entegre bilezik, modele daha çağdaş ve neredeyse spor-lüks arası bir hava katıyor—Royal Oak ya da Nautilus stilini düşünün, ama bu sefer Rolex yorumuyla.”

Dynapulse (bu sistemin Rolex tarafından geliştirilen yeni versiyonuna verilen isim) … Bu küçük parça saat teknolojisinde devrim niteliğinde olmasaydı bile, Rolex’i sadece bu kadar eğlenceli bir isme imza attığı için bile takdir etmek gerekirdi. (Markanın bu alandaki son yeniliği de en az bu kadar havalı: Chronergy eşapman.)

Tamam, şimdi işin teknik kısmına geliyoruz—biraz saat geek’i olma zamanı. Ama aynı zamanda bu bölüm, Land-Dweller’ın tüm hikayesindeki en önemli nokta, o yüzden sonuna kadar benimle kalın. “Kendi başlarına tamamen yeni bir eşapman tasarlayıp bunu bir saatte kullanıma sunmaları gerçekten çok büyük bir olay,” diyor Paul Boutros. “Böylesine büyük bir marka için bu gerçekten devrim niteliğinde.”

Rolex’in yeni mekanizması olan kalibre 7135’teki en büyük güncelleme eşapman sisteminde. Peki eşapman nedir? Bu parça, saatin çalışmasını sağlayan enerjiyi belirli aralıklarla diğer bileşenlere ileten ve böylece saatin doğru zamanı göstermesini mümkün kılan mekanizmadır.

Bir zamanlar, Britanyalı saat ustası Thomas Mudge bugün “İsviçre çatal eşapmanı” olarak bilinen mekanizmayı icat etti. Bu mekanizma, ileri geri hareket eden küçük bir çatal kullanır. Çatalın uçlarından biri her kalkışında, dişli bir çarkı (eşapman çarkını) hareket ettirir ve bu da saniye ibresinin ilerlemesini sağlar. Mudge bu mekanizmayı 1750’li yıllarda icat etti ve neredeyse 300 yıl sonra, hala hemen hemen tüm mekanik saatlerin temelinde bu sistem yer alıyor.

İsviçre çatal eşapmanı etkili bir sistemdir, ama kusursuz değildir. En büyük sorun, çatalın çarka sürekli ve son derece hızlı biçimde girip çıkmak zorunda olmasıdır—tipik bir Rolex’te bu işlem yılda 252.288.000 kez gerçekleşir—ve bu da zamanla aşınmaya yol açan ciddi bir sürtünme yaratır.

İşte Rolex’in 270 yıllık İsviçre çatal sistemine bulduğu çözüm: “Dynapulse eşapmanı” adını verdiği yeni mekanizma. Crown (Rolex), birbirine bağlı iki eşapman çarkı kullanıyor; bu çarklar, iki uçlu bir çatala sırayla “vurarak” onun ileri geri hareket etmesini sağlıyor. Çatalın diğer ucu ise zaman ölçümünü kontrol ediyor. Bu yeni sistem, eskisine kıyasla daha hızlı çalışıyor, dolayısıyla zaman ölçümü daha hassas hale geliyor. Ayrıca Rolex, çarkları silikon malzemeden üretiyor, bu da zamanla aşınmalarını engelliyor. “Bu tamamen yeni bir eşapman ve bunu yapmak gerçekten çok zor,” diyor Boutros. “Rolex burada kendi yolunu çizdi.” Watches and Wonders fuarında marka, bu sistemin nasıl çalıştığını göstermek için büyütülmüş ve yavaşlatılmış bir model de oluşturdu.

Mekanizmanın yarattığı en çarpıcı fark, Rolex’in daha önce kullandığı mekanizmalara göre çok daha küçük olması. Geçen hafta Cenevre’de saati denediğimde, inanılmaz derecede ince ve rahat kullanımlı olduğunu gördüm.

Elbette müşteriler, Rolex’in ne yaptığını dikkatle izliyor. “Şimdiden bazı müşterilerden, özellikle de Rolex’in tamamen yeni bir seri çıkarmasından etkilenen koleksiyonculardan ilgi gördük,” diyor Altieri. “Yalnızca ‘Land-Dweller’ ismi bile bir heyecan yaratıyor ve insanlar bu modelin Rolex’in genel ürün yelpazesinde nereye oturduğunu merak ediyor. Henüz geniş çaplı bir talep görmedik (çünkü model çok yeni), ama gelen ilk sorular, bu modelin özellikle uzun süredir Rolex’ten farklı bir şey bekleyenlerin ilgisini çektiğini gösteriyor.” Land-Dweller ile birlikte Rolex, zaman ölçümünün yüzyıllardır süregelen yöntemleri de dahil olmak üzere her şeyi baştan düşündü. Bundan daha farklı ne olabilir ki?

BU İÇERİK İLK OLARAK GQ US WEB SİTESİNDE YAYINLANMIŞTIR. 

İLGİLİ İÇERİKLER Rolex
İlgili Başlıklar
Daha Fazlası