1990 yılında Makedonya, Üsküp’te doğdum. Babam Üsküp’teki Eski Türk Çarşısı’nda esnaftı. Saatçi Selim olarak bilinir. Annemse kendini, ağabeyimle beni büyütmeye adadı. Küçüklüğümde hem futbola hem de müziğe ilgi duyardım, gitar kursundan çıkıp futbol antrenmanlarına giderdim. Ancak bir seçim yapmam gerektiğinde tercihimi müzikten yana kullandım. Çocukların katıldığı müzik festivalleri, TV programları derken devamı geldi. 13 yaşında kendi stüdyomu kurup beste yapmaya başlamıştım bile.
İlk albümüm 2003 yılında, 13 yaşındayken piyasaya çıktı. Makedonya’da yaşadığım halde albümüm Arnavutçaydı. Ailede Arnavut vardı ama bu dile dair tek kelime bile bilmiyordum. Konuşmayı bilmediğin bir dilde şarkı söylemek ve şarkıyı hissetmek, enteresan değil mi? İşte ben buna müziğin gücü diyorum.
Makedonya ve Arnavutluk’ta iki albüm ve çok sayıda video klip sonrası yeterli üne kavuştum kavuşmasına ama asıl patlama Türkiye’ye geldikten sonra oldu. Hayat gerçekten de sürprizlerle dolu. Türkiye’ye sık sık gelip gitmeme ve birkaç tane Türkçe şarkım olmasına rağmen buraya yerleşeceğim aklımın ucundan geçmezdi. İlk olarak Türkçe parçalarımdan Damla Damla’ya klip çekip yayınladık, çok beğenildi. Bu arada casting ajansı sahibi Tümay Özokur klibimi izlemiş, benimle ilgilendi ve onunla çalışmaya başladım.
Damla Damla’nın beğenilmesinin ardından Türk müzik piyasasında adım duyulmaya başladı. Ünlü sanatçılara beste verdim. Mesela Murat Dalkılıç’ın geçen yıl çok tutulan Bir Hayli şarkısı, benim bestem. Demet Akalın’ın Pırlanta albümündeki Gidenlerin Kalanları ve Gülben Ergen’in son albümündeki Bugünün Sevdalısı’nın besteleri de bana ait.
Şimdilerde müziğin yanında, işin içine bir de oyunculuk girdi. Star TV’deki Göç Zamanı dizisinde Talat Bulut’un oğlunu canlandırıyorum. Aslında oyunculuğu Makedonya’da da denedim ama buradaki kadar aktif rol almadım. Beni Türk izleyicisiyle tanıştıran, Pis Yedili dizisiyle Gani Müjde oldu. Müjde, Damla Damla klibini seyrettikten sonra bana ulaştı, bir araya geldik ve diziye dahil oldum.
Yeni dizi Göç Zamanı’nda Talat Bulut, Vahide Perçin gibi usta sanatçılarla birlikte rol alıyorum. Hepsi de yılların oyuncuları ve onlarla aynı projede bulunmak harika. Kesinlikle zorlanmıyorum, aksine çok rahatım çünkü sana o rahatlığı sağlıyorlar.
Göç Zamanı çekimlerinde Talat Bulut’la çok iyi anlaştık. Hatta ona bir de beste yaptım. Enerjisi o kadar yüksek ki, çekimler onun sayesinde çok eğlenceli, bol kahkahalı geçiyor. Kısa zamanda abi-kardeş gibi olduk diyebilirim.
Müzik mi, oyunculuk mu derseniz, ikisinin de yeri ayrı bende. Evet, şu anda oyunculuğa yoğunlaştım ama bir yandan da kendi albümüm için besteler üzerine çalışıyorum. Niyetim yıllar boyunca iki alanda da var olmak.