La Quête du Temps: Vacheron Constantin’in 270 Yılda Zamanı Yeniden Yazdığı Eser
Saat

La Quête du Temps: Vacheron Constantin’in 270 Yılda Zamanı Yeniden Yazdığı Eser

Dünyanın en eski saat üreticisi, 270. yılını zamanı ölçmekten öteye taşıyan bir başyapıtla kutluyor. La Quête du Temps, astronomi, müzik, sanat ve yüksek saatçiliği tek bir evrende buluşturuyor.

Vacheron Constantin, 1755’ten bu yana kesintisiz faaliyet gösteren dünyanın en eski saat üreticisi, 270. yılında zamanı anlama ve yorumlama biçimimizi yeniden tanımlayan bir eser sundu: La Quête du Temps. Aydınlanma Çağı’na bir saygı duruşu niteliği taşıyan bu yapıt, yalnızca bir saat değil; insanın zaman karşısındaki bitmeyen merakının, sanatla mühendisliğin, sessizlikle melodinin birleştiği anıtsal bir sembol. Vacheron Constantin, kuşaklar boyunca aktarılan ustalığıyla hem kendi tarihine hem de zamanı ölçme fikrine görkemli bir anıt dikiyor.

La Quête du Temps: Vacheron Constantin’in 270 Yılda Zamanı Yeniden Yazdığı Eser

Yaklaşık 107 cm yüksekliğe sahip La Quête du Temps, üç boyutlu bir evrenin içine yerleştirilmiş mekanik bir şiir gibi tasarlanmış. Üst kısmında yer alan cam kubbe, 40 cm çapıyla gökyüzünü bir tiyatro sahnesine dönüştürüyor. Cenevre Gözlemevi’nin sağladığı astronomik bilgiler ışığında boyanmış yıldız haritası, markanın kuruluş yılında görülen gökyüzünü temsil ediyor. Bu kubbenin içinde, bir retrograd 3D Ay döngüsünü tamamlarken, sembolik bir Güneş parıldıyor. Eğrisel titanyum ızgaraya yerleştirilen Roma rakamları saatleri, Arap rakamları dakikaları gösteriyor. Ve sahnenin merkezinde, zamanın aktığını gösteren jestleriyle mekanik bir astronom figürü; hem işlevsel bir komplikasyon hem de bir otomaton olarak tarihte bir ilk.

Teknik açıdan ise kalbinin astronomik saat olduğunu söylemek gerekir. 23 komplikasyonu bünyesinde barındıran bu mekanik yapı, çok katmanlı bir düzenek üzerinde yükseliyor. En üstte, baget kesim pırlantalarla çevrelenmiş dev bir tourbillon tüm görkemiyle izleyiciye sunuluyor. Bunun çevresinde 15 günlük güç rezervi göstergeleri, sonsuz takvim ve 24 saatlik zaman göstergesi yer alıyor. Arka yüzeydeyse dönen halkalar, gerçek zamanlı olarak göksel kubbenin haritasını çiziyor. Zaman yalnızca ölçülmüyor; kozmik bir düzen içinde gözler önüne seriliyor.

La Quête du Temps: Vacheron Constantin’in 270 Yılda Zamanı Yeniden Yazdığı Eser

Temelin iki seviyeli yapısı ise görsel ihtişamı ve mekanik gücü aynı anda barındırıyor. Üst platformda lapis lazuli, sedef ve değerli taşlarla işlenmiş gezegenler, güneş sistemini simgesel bir düzende gösteriyor. Alt seviyede ise kaya kristali ve yarı değerli taşlarla kaplanmış sekizgen bir yapı bulunuyor. Bu bölümde, otomatonun hareketlerini ve ona eşlik eden müzikal düzenekleri harekete geçiren karmaşık mekanizma gizleniyor. Hareket, ses ve sembolizm tek bir tabanda birleşerek insanın evrene dair anlatısını mekanik bir dile dönüştürüyor.

Yedi yıl süren geliştirme sürecinde saat ustaları, mühendisler, otomaton ustaları, sanatçılar, astronomlar ve müzisyenler bir araya geldi. Ortaya çıkan eser, 6.293 mekanik bileşenden oluşan, 15’ten fazla métiers d’art disiplininin katkısıyla şekillenen bir işbirliği mucizesi. La Quête du Temps, yalnızca Vacheron Constantin’in 270 yıllık yolculuğunun doruk noktası değil; aynı zamanda insanlığın zamanı anlamaya yönelik bitmeyen arayışının üç boyutlu bir sembolü. Zamanı kolunda taşımak başka bir şeydir, zamanı izlemek ise bambaşka. Vacheron Constantin, ikisini de tek bir başyapıtta buluşturuyor.

İZLE
Samimi, Kolay ve İyi Biri: Aytaç Şaşmaz
İLGİLİ İÇERİKLER
İlgili Başlıklar
Daha Fazlası