Bir zamanlar insanlar bir saat alır, ömür boyu takar ve sonra onu vasiyetle bir akrabaya bırakırdı. Saatin değeri hakkında düşünmeye hiç gerek yoktu. Ama artık 21. yüzyıldayız ve saatler birer Pokémon kartı gibi — takaslanıyor, el değiştiriyor, güncelleniyor. Hal böyleyken, bu cesur yeni saat dünyasında, ödüllü zaman ölçerinizin hakkının verilip verilmediğini nasıl anlarsınız? Biz de bu konuda uzman isimlerle oturduk, hem kendimizi hem de sizi yanlış yapmaktan korumak adına.
Öncelikle, fiyat biçmeden önce saatinizin gerçekten orijinal olup olmadığını bilmeniz gerekiyor. “Eğer saatinizi kayıtlı bir bayiden aldıysanız bu sorun olmaz,” diyor The Watch Scholar’ın kurucusu ve yöneticisi Adrian Hailwood. The Watch Scholar, saat otantiklik ve değerleme hizmetleri sunan bir platform. “Ama eğer saati pub’da Dave isimli arkadaşınızdan aldıysanız, orijinalliği garanti olmayabilir. O kadar çok üst düzey sahte var ki, ilk ve en önemli adım otantiklik kontrolü.” Hailwood bu işlemi yüz yüze, kayıtlı bir uzmanla yapmanızı öneriyor; bu tür kişilere internetten kısa bir aramayla ulaşmak mümkün. Görseller üzerinden hem otantiklik hem değerleme yapan "tembel" uzmanlara karşı da uyarıyor: “Yapay zekâ meselesi bu durumu daha da kötüleştiriyor. Bu yüzden işlemi bizzat yapmak gerçekten çok önemli.”
Saatinizin orijinal olduğu tescillendikten sonra, sıra ona bir fiyat biçmeye geliyor. “İlk olarak, hangi kaynaklara güvenmemeniz gerektiğine bakalım,” diyor ikinci el saat satış platformu Subdial’ın kurucu ortağı Christy Davis. “Çevrimiçi listelenen fiyatlar genelde piyasa değeri için kötü bir referans. Bu fiyatlar çoğu zaman saatlerin satılamadığı rakamları gösterir. Gerçek satışların nerelerde yapıldığını anlamak için artık satışta olmayan modellere bakmanız gerekir.”
Davis, bazı yetkili bayilere karşı da uyarıda bulunuyor. “Bayiler de genelde iyi bir referans olmayabilir: doğrudan satın alma teklifleri fiyatı aşağı çekmeye çalışır, konsinye teklifler ise sizi saatinizi onlara bırakmaya ikna etmek için gerçekdışı yüksek fiyatlar vaat eder,” diye açıklıyor.
Hailwood da Davis’in çevrimiçi şüpheciliğine katılıyor: “Çevrimiçi saat pazarları, insanların istedikleri ama bir türlü satamadıkları fiyatlarla dolu saatlerle dolup taşıyor,” diyor. “Açık artırma sitelerine ve tamamlanmış satışlara bakmak daha iyi bir seçenek olabilir ama burada bile dikkatli olmalısınız. Büyük ihtimalle saat, başlangıç fiyatının altında satılmıştır ve ayrıca listelenen fiyat, sizden kesilecek komisyonlar hesaba katıldığında alacağınız gerçek meblağ değildir.”
Davis tahmin edileceği üzere daha dijital bir yaklaşımı benimsiyor: “Güvenilir yorumlara sahip ve saatinizi satmak için gereken hedef kitleye ulaşan birini bulun,” diyor. “Biz örneğin koleksiyonluk modellere odaklanıyoruz ve bu alanda Instagram ve YouTube’da bizi takip eden yüz binlerce kişiden oluşan bir kitleye sahibiz. Bu sayede saatleri doğru alıcılarla bilinçli şekilde buluşturabiliyoruz ve insanların bu saatlere gerçekten ne ödediğini çok iyi anlayabiliyoruz. Hangi modeli satmak istediğinize bağlı olarak, bu alanda güvenilir bir ismi bulun: hedef kitlesi olsun ve fiyatlandırma yaklaşımında size karşı şeffaf davranmaya istekli olsun.”
Hailwood daha geleneksel yöntemleri savunuyor ama saatin doğru şekilde değerlenebilmesi için o alanda uzman birini bulmanın şart olduğunu kabul ediyor. “Bayileri arayıp ‘Bu saate ne verirsiniz?’ diye sormak bir seçenek,” diyor. “Ama piyasada alıcıların daha baskın olduğu dönemlerde herkes fiyatı düşürmek ister.” Elinizde nadir bir parça varsa işler değişiyor. “Dördüncü bayiyi aradığınızda, artık neye sahip olduğunuzu ve önceki üç bayinin ne teklif verdiğini bilecekler. Bu noktada ilk aramanız oyunun bir parçasıdır; bu yüzden saatinizi bilen ve adil fiyat verecek birini bulmanız gerekiyor.” Bunun anlamı, bayinin envanterine bakarak onun gerçekten bu alanda uzman mı yoksa sadece yığınla ürün satmaya mı çalıştığını anlamaya çalışmaktır.
Davis’in önerisi: komisyonla satış yapın. “Bu, saatiniz için en iyi fiyatı almanın daha sağlıklı yoludur. Zaten büyük koleksiyoncularımızın çoğu bu yöntemi tercih eder. Her saati atölyemizde inceliyor, otantikliğini onaylıyor ve fotoğraflıyoruz. Saatler, ilgi gösterebileceğini bildiğimiz alıcılara önceden sunuluyor ve Perşembe günkü saat lansmanımızda yayınlanıyor. Satıcı olarak süreci telefonunuzdan takip edebilir, teklifler alabilir ve alıcı ilgisini izleyebilirsiniz. Satıldığında ödeme doğrudan banka hesabınıza yapılır.”
Hailwood da komisyon usulü satışı — yani saatinizi üçüncü bir satıcıya teslim edip onun sizin adınıza satmasını, ödemeyi anında değil, satış sonrası almayı — en adil yöntem olarak görüyor. Bu yöntem ayrıca, komisyon oranlarını satıştan önce netleştirmenizi sağlar. Böylece ilan edilen satış fiyatı üzerinden ödeme aldığınızda hayal kırıklığı yaşamazsınız.
Ancak tüm bunların ötesinde, ikinci el saat piyasasındaki fiyat dalgalanmalarına yol açan sayısız piyasa gücü varken, saatinize değer biçerken geçerli olan tek gerçek kural şudur: Alıcı dikkatli olmalı. Satıcı da.
BU İÇERİK İLK OLARAK BRITISH GQ WEB SİTESİNDE YAYINLANMIŞTIR.