Annesi Kraliçe II. Elizabeth'in 96 yaşında ölümünün ardından tahta geçen Kral III. Charles'ın artık uzun bir öncelikler ve ilgi alanları listesi var. Galler Prensi olarak Charles'ın kraliyet portföyü, iklim değişikliğiyle mücadeleyi, opera ve tiyatroyu teşvik etmeyi ve organik bahçesine bakmayı içeriyordu. Belki de daha şaşırtıcı olanı, modaya olan yakınlığıydı: onlarca yılını giyim konusundaki coşkusunu kamusal konumunun etkisiyle uyumlu hale getirmek için harcadı. Ona erkek giyim hükümdarı diyebilirsiniz.
Merhum Kraliçe, moda diplomasisini icat etmesiyle de tanınır, ancak en büyük oğlu, sorumluluğunun farkında bir kişisel stil için adeta bir elçidir. Moda söz konusu olduğunda "durmuş bir saat gibi" olduğunu iddia ettiği biliniyor. 2018'de British GQ'ya tarzının "25 yılda bir" moda olduğunu söylemişti. Ancak çok az erkek, düşük düğmeli kruvaze blazer ceketler, canlı renklere sahip İskoç ekose etekler veya diz boyu binici botlarının içine sıkıştırılmış tozlu safari ceketleriyle ve kaba pamuklu tulumlar giydiğinde Charles kadar rahat görünebilir. Gardırobun özellikle zor parçalarını güzel ve basit gösteriyor, sanki geleneksel bir resmi günlük kıyafet yerine pijamayla dışarı çıkıyormuş gibi bir havası var.
Kraliyet görevlerinden ve savunduğu alanlardan Charles için en doğal olanı, İngiliz moda endüstrisi adına yaptığı çalışmalar. 2020'de British Vogue editörü Edward Enninful'a "Şanslıyım" demişti, "çünkü takdir ettiğim şeyleri yapan harika insanlar bulabiliyorum." Anderson & Sheppard'a ek olarak, gömleklerini yapan Turnbull & Asser ve ayakkabılarını yapan John Lobb ile uzun süredir devam eden bir ilişkisi var. Kıyafetleri elbette pahalı, ancak Londra'nın moda başkenti statüsünü destekleyen gelenekçileri lüksü haykırdıkları için değil, yaptıkları iş, onun görüşüne göre önemli olduğu için. Bu durum ulusal bir karakter için önemli elbette. Endüstri son yıllarda zanaatkar sıkıntısıyla karşı karşıya kalmaya başladığında, Charles moda öğrencileri için geleneksel teknikler konusunda bir eğitim programı oluşturulmasına yardımcı olmuştu.
Ekolojik sorumluluk moda tasarımcıları ve tüketiciler arasında bu kadar yaygın bir endişe haline gelmeden çok önce Charles, atıkları en aza indiren bir yaklaşımı benimsemişti. Anderson & Sheppard tarafından yapılmış ve 4 ayrı on yılda giydiği tüvit bir paltosu var. Prens Harry ve Meghan Markle'ın düğününde de, ilk kez 1984'te giydiği bir ceketi tekrar giymişti. 2020'de Enninful, her anı kaydedilen düğün törenleri için yeni parçalar düşünüp düşünmediğini sorduğunda, zamanın prensi şöyle yanıtlamıştı: "Ayakkabı tamirinin erdemlerini tartışmadan önce bunu düşünmüştüm.” 2018 yılında, döngüsel giyim ekonomisine olan ilgisi, sektörde sürdürülebilirliği resmi olarak teşvik etmek için İngiliz Moda Konseyi ile bir ortaklıkla başka bir seviyeye ulaştı. İki yıl sonra, vakfı, buradaki moda öğrencileriyle ortaklaşa Yoox ve Net-a-Porter üstünden sürdürülebilir bir kapsül koleksiyon koleksiyon çıkardı.
Seçkinlerin bir şekilde kıyafetleri bir araç kullandığının farkındayız; pahalı koyu renk takım elbiseleri içindeki oligarklar, işçi sınıfıyla inanılmaz da olsa bir yakınlık göstermek için kolları sıvanaarak havası birden değişen gömlekler içindeki politikacılar... Charles, bir nevi tarzındaki içselliği yansıtıyor. Desen ve rengi bir estetik ruhuyla benimsiyor ve gösterişli aksesuarlar taşırken ustalığını sergiliyor. Enninful'a “Ayrıntıları, renkleri ve kombinasyonlarını umursuyorum” demişti. Yaptığı şeyin moda diplomasisi ile ilgisi yok. Mesajı kişisel stil çağında oldukça güçlü. Charles sadece kendini memnun etmek ve tatmin etmek için giyiniyor.
Yeni kral şimdilik -annesinin yasını tutarken- siyah giyecek. Önümüzdeki hafta başlayacak olan Londra Moda Haftası teknik olarak hala devam ediyor, ancak Burberry ve Raf Simons gibi markalar cenaze törenine saygısızlık olacağı sebebiyle gösterilerini iptal etmeye ve yeniden planlamaya başladı bile. Ama şimdi endüstrinin en güçlü müttefiki aynı zamanda en öndeki figürü oldu ve siyah kravatını çıkardığında erkek giyim hükümdarı olarak resmen tahtını alacak.
