Peaky Blinders Stilini Neden Bu Kadar Çok Seviyoruz?
Stil

Peaky Blinders Stilini Neden Bu Kadar Çok Seviyoruz?

Dizinin final sezonunun başlamasıyla birlikte Thomas Shelby ve grubunun 21. yüzyıl stili üzerindeki etkisine bakıyoruz.

Fotoğraf:Robert Viglasky

Peaky Blinders'ın altıncı sezonu, Thomas Shelby ve yandaşlarının talihsizliklerinin nasıl sonlanacağını keşfetmeye hevesli büyük bir hayran kitlesini heyecanlandırıyor. Steven Knight'ın dizisi izleyenlerin dikkatini sadece konusuyla değil, 20. yüzyılın başlarındaki Birmingham (şimdi Londra) gangsterlerinden oluşan çetenin tarzıyla da yakalıyor.

Genellikle üç parçalı takım elbise, değiştirilebilir yakalı gömlekler ve bağcıklı çizmelerden oluşan kusursuz terzilik ekranları aşarak mağazalara ulaştı. Knight, Peaky çocuklarının bugün giyeceği kıyafetleri yaratmak için Garrison Tailors ile birlikte çalıştı. David Beckham'ın ortak olduğu Kent & Curwen firması, 2019 sonbahar/kış koleksiyonunun bir bölümünü Shelby çetesine adadı: By Order of the Peaky Blinders'da diz boyu paltolar, atkılar ve bilek boyunda pantolonları bulabilirsiniz. Bu yetmezmiş gibi, Margaret Howell'in koleksiyonu smokin ceketler, ekstra uzun paltolar ve Mao yakalı gömleklerle dolu (yirminci yüzyılın başlarında erkeklerin giydiği çıkarılabilir yakalı gömlekler gibi). Ve bunlar sadece birkaç örnek, çünkü mafya terziliğinin zenginliği birkaç sezondur uluslararası koleksiyonların çoğunda mevcut. Ama neden stili bu kadar çok seviyoruz? 

Peaky Blinders

Gangster, geçen yüzyılın başındaki iyi giyimli adamdan belirleyici küçük ayrıntılarla farklıdır ve hepsinden kötüsü (veya iyisi) podyumların yüz yıl sonra onu giydirmek için bu ruhu kısmen kurtarmasıdır.

Sokak giyiminin düşüşü ve elegant erkek çağının başlangıcı bir gerçek. Takım elbise için eşofmanı yavaş yavaş terk ediyoruz. Dolayısıyla bir sweatshirt ve kot pantolonun umursamazlığına karşı kısa vadede iyi bir takım elbisenin, iyi kesimli bir kabanın,  mükafatını alacağı yeni bir çağın şafağındayız denilebilir. Tarz söz konusu olduğunda yeni mafya biziz. Krizler kuralları belirler ve onun karşısındaki şey de şık giyinmektir. 

Tarihe hızlıca bakacak olursak, bu mafya liderlerinin çoğu mütevazı ailelerden geldi ve sonunda büyük miktarlarda para biriktirdi. Ekonomik olarak sınıfçı bir toplumda alt sınıfların zaferiydi, bu yüzden de (kirli) başarılarını göstermenin, ihtişamla ve yaşam şartlarıyla yansıtılmasından daha iyi bir yol yoktu. Bol kumaşlı takımlar (kruvaze veya üç parça), kumaştan tasarruf edilmediğini gösteren keskin omuzlu ceketler ve tabii ki ince çizgili, balıksırtı veya kareli bu parçalarda büyük klapalar (ceket ya da montların yakalarının göğse doğru inen devrik bölümü). 

Peaky Blinders Style

 Fotoğraf: Matt Squire 

Peaky Blinders'ın kahramanları, hayal gücümüze yüklenen bu geçmiş dönemin estetiğine noktası noktasına uyuyor, ancak bir uyarı ile: İtalyan değil, İngiliz standartlarına göre giyiniyorlar.Takımlar üç parça ama tüvit ve yün. Al Capone döneminin beyaz, mor veya yeşil tonlarından kaçınan, bronzdan laciverte odaklanan bir renk paletinde. 

Şık ve koyu renkli Chesterfield paltolar en karanlık tonlarda dizlere kadar iner. Kürk detaylı yakası gardırobunun gücünü gösteren önemli bir detaydır ve sanki bugünlerin podyumundaki benzerleriyle adeta dünyadaki en tasarımmış gibi gözünüze çarpar. 

Peaky Blinders'ın tarzı basit bir nedenden dolayı beğeniliyor: estetiği çok kolay ayırt edilebilir ve zaman akışında erkeklerin doğal olarak iyi giyindiği bir zamanı yansıtıyor. Erkeklerin bir ya da iki takım elbisesi vardı fakat kusursuz kalıpta ve çok iyi dikilmişti ve bugünün dahi takım elbise normlarını belirledi. Bir de buna tüm gereksizliklerden arındırılmış kusursuz İngiliz terziliğini eklersek, her daim başvurabileceğimiz bir geçmiş dönem gardırobu elde ediyoruz. Tüm parçalar hem ayrı ayrı hem de bir arada hep çok gözde. Bu yüzden Peaky Blinders stilini seviyoruz ve her zaman seveceğiz.

GQ Spain

İlgili Başlıklar
Daha Fazlası