Milano Moda Haftası’nda Pazar demek Prada demek. Sonbahar/Kış 2025 koleksiyonu için ulaşan davetiyede romantik bir desen kabartmasıyla bembeyaz bir kutunun içinde gerçek bir parça konstrüksiyon parçası vardı.
Defile alanına girdiğimiz üç katlı çelik konstrüksiyonlarla oluşturulan zeminlerin art nouveau tarzı bu desenle kaplandığını görüyoruz (halı, 2002'de Moulin Rouge ve 2014'te Muhteşem Gatsby) filmlerindeki çalışmalarıyla iki Oscar kazanan Avustralyalı kostüm tasarımcısı Catherine Martin, imzalı). Yoğun ve renkli ışıklandırma, çalan elektronik müzik derken bir kaç dakika birşeyleri anlamlandırma peşindeyiz. Miuccia Prada ve Raf Simons koleksiyonları konseptler üstüne kurulmuyor, hatta geçen yıl GQ’dan Samuel Hine’a verdikleri röportajda Raf Simons "Sanırım son zamanlarda pek çok koleksiyona içgüdüsel olarak başlıyoruz” demişti. Aynı röportajda Miuccia Prada işleyişe dair daha açıklayıcı bir cümle kurdu “Her zaman olduğu gibi, önce bir şeyler yaparız ve sonra nedenini buluruz. Gösteriden birkaç gün önce ne yaptığımızı analiz ediyor, bir başlık buluyoruz.”
Koleksiyonun başlığı ‘Unbroken Instincts’ ve defilenin açılışını yapan 18 yaşındaki Türk model Serkan Deniz’in giydiği trikodaki basketbol topu şeklindeki takıyı, çiçekli kovboy botlarını görünce içgüdülere hiçbir şekilde sınır konulmadığının işaretleri kendini gösteriyor. Prada kuralsızlığı her modelde kendini gösteriyor. Koleksiyona isim veren içgüdüler aslında ‘yüksek modadan’ ya da moda meraklılarından çok uzakta. Sadece bireyselliği ve canı ne isterse onu giyen insanların geçidinde ne kadar çok ters köşe olduğunu defile ertesi kıyafetlere yakından bakarken fark ediyoruz. Örneğin deriden yapılmış bir pijama, ya da arşivden çıkmış gibi bir dokuya sahip fakat 2025 model üç parçalı takım elbise. Gelişigüzel atılmış görünen kürkler, pantolon paçalarıyla münakaşa eden hacimli kovboy botları, ölçülerde ve dokuda daha da radikal görünen çantalar derken tüm kılıklar birer sinema karakteriymiş gibi hissettiriyor.
Elbette işin gösteri kısmı için sergilenen kimi parçalar sadece hikaye anlatım safhasında kalacak. Mağazalara ulaşacak olanları dilediğiniz gibi kullanmak size kalmış, çünkü bu koleksiyonda kural yok. Hatta sezonlardır süregelen ‘trend yok’ söylemi el yükseltiyor. Yer yer Raf Simons ve Miuccia Prada 2020’den beri devam ettikleri iş birliğinde kendi işlerini yeniden yorumluyor. 70’ler estetiği, 2023 İlkbahar-Yaz koleksiyonunda benzerini yaptıkları kovboy botların çok daha renkli ve desenli seçenekleriyle sezonun hakim silueti oluyor. Bir önceki İlkbahar/Yaz koleksiyonunda yaşanmış (ya da -mış gibi görünen) detaylar bir sonraki seviyeye geçiyor.
Her şeyin yapay zeka ile kusursuzlaştığı, özellikle yaratıcı işlerin ‘brief’ler doğrultusunda ilham panolarıyla başı sonu tahmin edilebilir şekilde oluştuğu dönemde Prada vizyonu devamlı ileri bakarken ters köşeden bambaşka bir şey sunuyor; en temel ve insani haliyle içgüdü.
