Milano Moda Haftası'nın üçüncü günü, merakla beklenen Prada İlkbahar/Yaz 2025 defilesiyle başladı. Miuccia Prada ve Raf Simons liderliğindeki lük İtalyan moda evi bu sezon koleksiyonunu, modellerin konuklar arasında dolaştığı bir duba üzerinde asılı bir maisonetin yer aldığı alanda sundu. Bu yapının tertemiz beyazı ile ikilinin gelecek yaz koleksiyonunu tanıttığı Milano'daki Prada Vakfı'nın betonarme yapısı arasında bir estetik çatışması yaşandı. İşte defile hakkında bilmeniz gereken her şey.
Bu sezon Prada, yeni koleksiyonundaki ilk siluetten itibaren gardırop demirbaşlarını yeniden işleyerek temellere geri dönüyor. Gri dökümlü pantolonlar, uzun kollu V yaka kazaklar ve deri ayakkabılarla önümüzdeki yazın gardırobu erkek giyiminin temellerine geri dönüyor. Akışkan pantolonlar, ince yün kazaklar ve polo tişörtler, dar kesim hırkalar ve sadeleştirilmiş dış giyimin (trençkotlar, kruvaze montlar ve teknik ceketler) birbirini takip ettiği defile boyunca aşamalı olarak ortaya çıkan bir ana motif. Hepimizin dolabında bulunan erkek modasının vazgeçilmezleri sırayla podyumda kendine yer buluyor.
Kimse bunun olacağını tahmin etmemişti ama mavi tulumlar bu yeni koleksiyonun en önemli parçalarından biri. Miuccia Prada ve Raf Simons, hepimizin aşina olduğu elektrik mavisinden uzaklaşarak siyah veya gri gibi sade ya da sarı, mor veya pembe gibi daha cesur renkler sunarak gelişmiş bir versiyon hayal ettiler. Tüm farkı yaratan detay? Parlak renklerdeki fermuarlarla zıtlık oyunu.
Prada defilesi kalabalığı ayağa kaldırmasıyla bilinir. Bu sezon Matt Bomer, Joe Alwyn, Venus Williams, Vinnie Hacker, Jonah Hauer-King (The Little Mermaid), Evan Peters ve Chiwetel Ejiofor Miuccia Prada ve Raf Simons'un yeni koleksiyonunu keşfetmek için hazır bulundu.
Yeni Prada defilesinde özellikle göze çarpan bir başka moda detayı da yaratıcı ikilinin hayal ettiği parçaların uzunluklarıydı. Birçok kazak, polo tişört ve hırka kısaltılarak bazı modellerin göbeklerini ortaya çıkarmış gibi görünüyor. Kollar da daha kısa ve bilekleri herkesin görebileceği şekilde ortaya çıkarıyor. Gömlekler ise artık pantolonun içine sokulmuyor, yukarı çekilerek yine karın bölgesinin alt kısmı ortaya çıkarılıyor.
Bu yeni koleksiyondaki bazı parçalar doğrudan ebeveynlerimizin gardıroplarından çıkmış gibi görünüyor. Alacalı renklerdeki pantolonlar, renkli hırkalar, çizgili uzun kollu tişörtler ve uzun, yıpranmış deri ceketler, babalarımız veya annelerimiz tarafından yıllar boyunca giyilen ve zamanın geçişine tanıklık eden totemlerdir. Bu defilede bir başka vintage esintisi: Fransız ressam Bernard Buffet'nin bazı eserleriyle damgalanmış tişörtler.
BU İÇERİK İLK OLARAK GQ FRANCE WEB SİTESİNDE YAYINLANMIŞTIR.