Kolaj: British GQ
Yeniden satışlar, tekrarlar ve rastgele iş birlikleri arasında yaratıcılık hiç bu kadar “limited edition” görünmemişti.
Birkaç hafta önce, Instagram akışımda garip bir şey belirdi: iddiaya göre Kirkland x Nike SB Dunk Low modelinin sızdırılmış fotoğrafları. Evet, Kirkland – Costco’nun, toptan tuvalet kâğıdı ve çevirme tavuk sattığı o Amerikan devinin kendi markası. İlk başta bunun Ohio’lu bir lise öğrencisinin, bedava Canva hesabında yarattığı absürt bir meme olduğunu düşündüm. Gülümsedim, kaydırıp geçtim.
Ama sonraki günlerde o görseller çoğalmaya başladı. Birini arkadaşıma DM attım:
“Ne oluyor abi? Bu gerçekten gerçek olamaz, değil mi?!”
Ama öyleydi. Topuk kısmında “Kirkland” yazan gri tonlu Dunk’lar — gerçekti. Ne eksik, ne fazla. Logoyu kaldır, geriye herhangi bir markanın sıradan bir genel çıkışı kalıyor.
Tam da mesele bu: Kirkland SB Dunk’lar, sneaker evrenindeki ruhsuz binlerce modelden sadece biri. Her gün yeniden ısıtılmış fikirler, tekrarlanan kalıplar ve anlamsız collab’lerle dolu bir çöl.
Aslında bu enerji kaybı yeni değil — yıllardır sönümleniyordu. Ama iş, Nike ocakta *Air Force 1 “Aurora Green”*i tanıttığında iyice kopuş yaşadı. Resmî olarak 2023’teki Tiffany & Co. iş birliğinden esinlenmemişti ama benzerlik tüyler ürperticiydi: siyah taban, Tiffany mavisi detaylar, siyah üst kısım. İlk gördüğümde hoşuma gitmişti, hatta “resmî olmayan devam filmi” demiştim. Ama hemen ardından bir sel gibi benzer modeller geldi: JJJJound, Travis Scott, Wales Bonner... Sanki biri tasarım dosyasına yanlışlıkla “kopyala-yapıştır” demiş gibiydi.
Bir yanda orijinal, öte yanda ucuz kopyası. Orijinal drop’u kaçıranlar için iyi bir haberdi belki, ama orijinallik için büyük bir kayıptı. Markalar ileriye değil, geriye bakmaya; nostaljinin yükünü taşımasına güvenmeye başladı.
Bir de Puma Speedcat meselesi var. İlk olarak 1999’da yarış ayakkabısı olarak çıkan model, şimdi o süper ince, alçak profilli tasarımıyla yeniden trend. Derken diğer markalar da o siluetten ilham alıp kendi versiyonlarını yaptı — üstelik beş katı fiyata.
Ve tabii bitmeyen yeniden satışlar. Sadece bu yıl bile Undefeated x Air Jordan 4 “Deep Green”, Air Jordan 1 High 85 “Bred” ve Nike Air Max 95 “Neon”tekrar sahneye çıktı. Yanlış anlamayın — bunlar efsanevi modeller, tam anlamıyla “holy grail”. 2005’te Undefeated 4’ler sadece 72 çiftle sınırlıydı. Ama şimdi? Herkes alabiliyor. Erişim açısından harika, evet — ama insan sormadan edemiyor:
“Her şey geri dönüyorsa, artık gerçekten özel olan ne kaldı?”
O eski “kovalamaca heyecanı” yerini StockX’te panik alımlarına ve 600 sterlinlik sneaker’ı “normal” saymaya bıraktı.
Markalar ne yaptığını bilmiyor değil, elbette biliyor. Restock’lar adeta para basıyor.
Nostalji satıyor. Ama her yeni drop bir geri dönüş olunca kültür biraz… sönük kalıyor.
Sneaker dünyası eskiden yenilikle övünürdü. Şimdi çoğu zaman sadece “hatırlıyor musun bunu?” hissiyle yeniden paketlenmiş modeller görüyoruz.
Ama tamamen karanlık da değil tablo. Arada gerçekten taze fikirler çıkıyor. Mesela SpongeBob x Adidas Stan Smith Freizeit. Kâğıt üstünde sıradan bir “çizgi film iş birliği” gibi görünüyordu ama fotoğraflar gelince… zekiceydi. Uzaktan bakınca klasik siyah Stan Smith; yakından bakınca SpongeBob’un parlak deri ayakkabılarından esinlenilmiş bir tasarım.Basit, komik ve iyi yapılmış — bir collab’in sadece logoyu yapıştırmak değil, bir fikir taşıyabileceğinin kanıtı.
Nike da yeniden denemeye başlamış gibi. Ava Rover ve Vomero Premium gerçekten “yeni” hissettiren modeller: geleceğe dönük, giyilebilir, 90’lardan kopyalanmamış. New Balance ise 1906L snoafer ve Abzorb 2000 gibi, markanın DNA’sını bozmadan yeniyi kovalayan modellerle yoluna devam ediyor.
Yani belki de umut hâlâ var. Belki bu sözde “yaratıcılık krizi” sadece bir duraklama, büyük fikirlerden önce gelen kolektif bir tıkanma dönemidir. Sonuçta sneaker kültürü hep döngüseldir: Her sıkıcı sezonun ardından mutlaka yeni bir dalga gelir — büyük markaların cesaret edemediği şeyleri deneyen yeraltı markalarıyla birlikte: Camperlab, Keen, Zellerfeld gibi.
O zamana kadar ben Instagram’da gezinmeye, iç çekmeye ve bir sonraki Kirkland SB Dunk sızıntısına gülmeye devam edeceğim. Paradoks şu ki: “yenilik” iddiasıyla dolu bir sektörde, tek istediğim şey gerçekten yeni bir şey.
BU İÇERİK İLK OLARAK BRITISH GQ WEB SİTESİNDE YAYINLANMIŞTIR.