Milenyumun başlarında Washington’daki donanmaya bağlı araştırma laboratuvarı, askeri yazışmaları meraklı gözlerden korumak için MIT (Massachusetts Institute of Technology) ile ortak bir proje geliştirdi. Tor adı verilen program, ağa bağlı bütün kullanıcıların IP adreslerini kriptolayarak birbiriyle karıştırıyor ve iletişimi takip eden birinin, kimin İstanbul’da, kimin Moskova’da, kimin Çin’de olduğunu anlamasını imkansız hale getiriyordu.
2006’dan itibaren kâr amacı gütmeyen bir organizasyon olarak halka açılan Tor, şu anda 500 binin üstünde kullanıcıya ve içinde gizlediği binlerce siteye sahip....
Her gün evle toplu taşıma arasındaki 12 dakikalık yolda en az bir kere GBT’ye giren birinin, internetten uyuşturucu alıp sattığını iddia eden biriyle sohbete niyetlendiğinde muhtemel kötü senaryoları aklından geçirmesi normal. Ama gideceğim yerde bir rehbere ihtiyacım var ve hasbelkader bulduğum Tunç, bu iş için doğru isim. Turumuzun adresi, son derece basit tasarımıyla dikkat çeken yeşil-beyaz bir internet sitesi.
Silk Road bir ticaret sitesi. Teknik olarak Amazon veya eBay ile benzer mantıkla işliyor. Tek fark, burada kapıya kadar teslim edilmek üzere kokain, eroin, MDMA, esrar, LSD ve adını bile duymamış olmanız muhtemel ne kadar uyuşturucu varsa, hepsinin satılması. Alışverişlerden alınan komisyonla dönen sitenin aylık cirosu da 1.9 milyon dolar olarak tahmin ediliyor. 2011’de internet sitesi Gawker’da Adrian Chen imzasıyla yayınlanan haberden sonra da bilinirliği epey artmış durumda.
Gawker’ın iddiasına göre Silk Road’a girmek kolay değil. Tor ve bir miktar konfigürasyon bilgisine ihtiyacınız var. Tunç’a göreyse gayet kolay. Sadece Tor’a ve URL’ye ihtiyacınız var. Tunç haklı.
Gerçekten de Tor’u kurduktan sonra dark web’in Wikipedia’sı The Hidden Wiki’ye (ki buradan kiralık katil, silah, piyasa fiyatının ortalama 300-400 dolar azına çalıntı Apple ürünleri ve bilmek istemeyeceğiniz daha bir sürü hizmet ya da ürüne erişmek mümkün) gitmek ve oradan da Silk Road’un “.onion” uzantılı URL’sine ulaşmak o kadar da zor değil.
Öyle çok Çinli dolandırdık
Sistem standart. Alıcı ücreti yatırıyor, satıcı ürünü gönderiyor. Alıcı “Aldım, memnunum” dediğinde admin, para transferini onaylıyor. Sipariş ulaşmadığı takdirde aynı admin parayı geri transfer ediyor. Süreci hızlandırmak için risk alarak aracı kullanmadan alışveriş yapmak da mümkün. Bu durumda da satıcı tarafından belirlenen “işinize gelirse” kuralları geçerli ki alanında ünlü profillerin sayfalarında şartlar açık açık belirtilmiş.
Örneğin en popüler satıcılardan Frank Matthews’un (300’ün üstünde satıştan yüzde 97 pozitif geribildirim skoru var) şartları şöyle: “Sadece bitcoin (dijital para birimi) kabul ediyorum. Uzun mesajları okumam, kısa yazın! 1000 doların altında siparişlerde aracı kabul etmem. Yerine ulaşmayan paketler için sadece yüzde 50 geri ödeme yaparım. Ondan sonra da sizinle işim biter. Bunlar tartışmaya açık değildir.”
Dolandırılma ihtimali? Elbette. Şeytanla masaya oturuyorsanız kaşığınız uzun olacak. Ama o kadar uzun kaşık da galiba yok. Forumlar gözü kapıda, gelmeyen bir postacıyı bekleyenlerin hikayeleriyle dolu. Rehberimiz bu yorumlara tamamen katılıyor: “Biz öyle çok Çinli dolandırdık. Kadıya (admin’e) gidip yalan söyledik, gelmedi diye. Offshore hesapta duran parayı geri transfer etti. Halbuki Çinli yollamıştı.”
Bahsettiği Çinli de hayli ünlü bir satıcı. Ve artık profilinde kocaman bir “No shipment to Turkey” yazısı var. Tunç’unsa Çinlilere pek merhamet edesi yok: “İyi oldu. Esas kanı hep onlar çekiyor. Sipariş rakamları yükselince tokat atıp kaçıyorlar. Ama normali de o. Ben de olsam yaparım. Zaten digi-dealing olayının altında bu var. Bir süre güvenilirliğine ikna et, sonra tokat. Benim de repütasyonum bu ayarda yüksek siparişler alma noktasına gelse, ilk denk gelene ben de bunu yaparım. İşin doğası bu, alınmaca gücenmece yok.”
Online uyuşturucuda en küstah girişim
Peki bütün bunlar olup biterken, koca koca ülkelerin güvenlik güçleri elleri kolları bağlı oturuyor mu? Hayır. Adrian Chen’in haberi yayınladıktan sonra yazı internette jet hızıyla yayıldı. İki Amerikan senatörünün Silk Road’u “Online uyuşturucu satışı konusunda bugüne kadar yapılmış en küstah girişim” olarak tanımlayıp kapanmasını istemesi için sadece bir-iki gün yetti.
Geçen yılsa Avustralya Federal Polisi siteyi soruşturduğunu açıkladı ve kullanıcıları uyararak, “Silk Road üzerinde illegal aktivitelere bulaşan kimsenin sonsuza kadar anonim kalamayacağı” tehdidini savurdu. Silk Road forumlarında “kahraman” ve “devrimci” olarak tanımlanan, “çok önemli bir kamu hizmeti yaptığı” söylenen sitenin kurucusu Dread Pirate Roberts (Başta bahsettiğimiz milyon dolarların kimin cebine girdiğini merak etmiştiniz muhtemelen) için sürdürülen av, küresel bir hal almış durumda. Ama Silk Road bulunup da kapatılamadığı gibi, arka arkaya çıkan haberler, üye sayısının rekor seviyede artış göstermesine sebep oldu.
Üyelerin tek motivasyonu da uyuşturucu değildi. The Anarchist Cookbook, Evde Uyuşturucu Yapımı, Çıplak Elle Adam Öldüme Teknikleri gibi kitaplar; sahte ehliyet, kimlik, pasaport; ünlü porno sitesi Kink.com’un kırılıp indirilmiş bütün içeriği ve elbette silah. O kadar ki, Silk Road, Armory adında, içinde tabancadan plastik patlayıcıya her tür silahın alınıp satılabildiği ayrı bir site açma gereği bile duydu. Armory yeterince kârlı görülmediği gerekçesiyle sonradan kapatıldı ancak Silk Road’daki trafik artarak sürmekte.
Tor ile bitcoin, takip edilme sorununu satıcılar ve müşteriler için şimdilik çözüyor. Ama görünüşe göre “Bitcoin’e de güvenmiyorum” diyenler hiç de azınlıkta değil. Silk Road forumlarındaki güvenlik tartışmalarında bir kullanıcı “Sonuçta her ne kadar burada IP maskeliyoruz, biz bize eğleniyoruz, ne güzel, diye takılsak da, polis de madem saklandılar, boşver o zaman diyecek değil. Burada böyle bir oyun varsa, onlar da her zaman oyuncu olarak var olacaklardır. İyi oynarlar, kötü oynarlar ayrı mesele” diyor. Ve oralarda kocaman bir noktası var.
Anarko liberteryen olma yolunda
Bitcoin’in geliştiricilerinden Jeff Garzik, bu para biriminin iddia edildiği kadar anonim olmadığını, yapılan transferlerin kaydının tutulabildiğini söylüyor. Her ne kadar Silk Road’da takip edilemez durumdaysa da sofistike analiz teknikleriyle bitcoin kullanıcılarının tespit edilmesinin imkansız olmadığının altını çiziyor.
Buna karşılık GQ İngiltere’ye konuşan Tor geliştiricisi Runa Sandvik’in söyledikleri de kayda değer: “Gizlilik, Tor’un doğası. Çin, İran veya Arap Baharı’ndaki muhalifleri baskıcı hükümetlerinden gizleyenle, Silk Road kullanıcılarını gizleyen aynı şey. Yasaları uygulayan birimlerle iletişim halindeyiz. Onlara Tor’un nasıl işlediğini, neleri yapabileceğini ve neleri yapamayacağını anlatıyoruz. Ama onlara da açıkça söylediğimiz gibi kullanıcıları biz bile takip edemeyiz. Ayarlar doğruysa kimsenin yapabileceği bir şey yok.”
Sonuçta site boşlukta bir yerlerde varlığını koruyor. Dread Pirate Roberts, sitesinin düşünsel temelini “anarko liberteryen” bir akım olan Agorizm’e (İnsanlar arasındaki tüm ilişkilerin karşılıklı rızaya dayalı alışverişlerden oluştuğu bir serbest pazar dünyasını savunan politik felsefe) dayandırıyor.
Tunç da dersini çalıştığından mıdır, yoksa kafası bu işlere gelişine bastığından mıdır bilinmez, başarılı bir anarko liberteryen olma yolunda yürüyor. Tor üzerinde bir fetiş/swinger sitesinin hayalini kurmakta. “İyi de swinger’lık illegal değil ki” yorumuna gönderdiği cevap da ondan alabildiğimiz son mesaj oluyor: “Fetiş/swinger tarzı bir sürü forum sitesi var ve büyük ticaret dönüyor. İnanamazsın. Ama siteler kapatılabiliyor ya da fuhuşla suçlanabiliyorlar. Onlar için açılacak gizli bir siteye aç gibi atlarlar. Hatta siteyi kullanmayı da bir ayda benden bile iyi öğreneceklerine eminim o azimle” şeklinde.
Yapar, yapamaz bilinmez ama 50 Shades of Grey yılında olduğumuz göz önüne alınırsa, onun da oralarda bir noktası olabilir.
Not: Silk Road online anonim alışveriş platformu, 2 Ekim 2013 tarihinde FBI tarafından kapatıldı ve sahibi Ross Ulbricht (Dread Pirate Roberts) tutuklandı. Açılışından bu tarihe kadar Silk Road -yaklaşık 1.2 milyar dolar değerinde- 9.5 milyon bitcoin hasılat yaptı.