Ne fantastik Karayip Korsanları serisinin yeni filminden ne de Somali kıyısında yeni bir saldırıdan bahsediyoruz. Bu korsan hikayersinde her şey gayet gerçekçi ve kanuni: Global teknoloji girişimleri hem ülkelerin kendine özgü hukuk sistemlerinin yarattığı sıkıntılarından, hem de vergiler, harçlar gibi finansal baskılarından kurtulmak için denize açılmayı ciddi ciddi düşünmeye başladılar. Tabii bir sandal iki kürekle yapılamayacak bu açılım için yüksek teknolojik imkanlar sağlayan bir platforma ihtiyaç var.
Bu konudaki dev eksikliği farkedip bir "çılgın proje" geliştiren Blueseed, 2013 yılında San Fransisco sahilinin 12 mil açığında, uluslararası sularda demirleyecek bir süper teknoloji gemisi için çalışmalara başladı bile. Şirket tarafından "yüzen Googleplex" olarak tanımlanan bu özgür platform özellikle kanuni hassasiyetleri olan teknoloji geliştiricileri için mükemmel bir adres. Bu da demek oluyor ki, siz internet üzerinden müziğinizi rahat rahat dinlerken, ülkeniz yasalarına göre telif haklarıyla başı belada olan online medya içerik sağlayıcıları kıyıdan 12 mil açıkta Martinilerini yudumlayıp Pasifik üzerinde günbatımını izleyebilecekler.
Blueseed'in en büyük finansörü PayPal kurucularından ve Facebook'un ilk yatırımcılarından, milyarder Peter Thiel. Liberal görüşleriyle tanınan Thiel, daha geçtiğimiz sene deniz üzerinde yüzen şehirler inşa etme ve bunlar için yeni yönetim biçimleri geliştirme üzerine araştırmalar yapan Seasteading Institute fonlarına 1.25 milyon dolarlık bir katkıda bulunmuştu. Thiel, teknolojinin ve yeni girişimlerin tamamen özgür, hükümetlerin kontrol ve düzenlemelerinden bağımsız olması gerektiği görüşünde.
Blueseed için "çılgın proje" dediğimize bakmayın; birçok kişiye saçma gelen bu yüzen teknoloji kompleksinde yer almak için için şimdiden 133 teknoloji girişimi başvuruda bulunmuş. Büyük çoğunluğunu Amerikan şirketlerinin oluşturduğu bu uluslararası öncü grupta Amerika'yı Hindistan, Avustralya, İngiltere ve Kanada izlerken iki Türk şirketi de güverteye çıkmak için kolları sıvamış durumda. Zaten bu gemide bulunmak için ABD pasaportu ya da vizesine sahip olma zorunluluğu da yok.
Şu anda projelendirmesi süren Blueseed kompleksinin neye benzeyeceği tam olarak belirlenmiş değil. Geminin inşasına katılımcı şirketlerden gelen talepler dikkate alınarak başlanması planlanıyor. Güvertede yüksek hızlı kablosuz internet bağlantısı, 24 saat hizmet veren kafe ve restoranlar, bir tam donanımlı spor salonu, tıbbi hizmetler ve bir postane bulunacağı verilen bilgiler arasında. Daha fazlası ise zaman içinde, Blueseed tarafından seçilen projenin biçim ve niteliklerine göre belirlenecek.
Başarıya ulaşacak bir internet girişimi kurma hevesindeyseniz ve buna birilerinin çomak sokacağından endişeliyseniz Blueseed limandan ayrılmadan şirketinize bir yer ayırtın. Yoksa yarın özgür ve zengin olmak için çok geç olabilir.