“The Witcher”ın dördüncü sezon finalinde kahramanlarımız sadece acı kayıplarla yüzleşmekle kalmıyor, aynı zamanda yeni tehlikelerle de karşılaşıyor. Bu sezonun kritik olaylarına yakından bakıyor ve bunların gelecek sezona nasıl zemin hazırladığını açıklıyoruz.
Üçüncü sezonun sonunda yaşanan olaylar, bütün kıtayı değiştirdi. Geralt (Liam Hemsworth), Yennefer (Anya Chalotra) ve Ciri (Freya Allen) savaşın ortasında birbirlerinden kopuyor. Ancak her biri yanında beklenmedik müttefikler buluyor. Geralt, ozan Jaskier (Joey Batey), okçu Milva (Meng’er Zhang), vampir Regis (Laurence Fishburne), cüce Zoltan (Danny Woodburn) ve asi Cahir (Eamon Farren) ile Nilfgaard’a doğru ilerliyor. Ciri ise “sıçanlar” olarak bilinen genç haydut grubuna katılıyor ve “Falka” adını alıyor.
Bu sırada Yennefer, ihanet içindeki, güç hırsına kapılmış büyücü Vilgefortz’u (Mahesh Jadu) durdurmak için her yolu deniyor. Bunun için tanıdığı en güçlü büyücü kadınlardan oluşan bir ordu topluyor. Dizi, kahraman üçlümüzün yeni “ailelerini” kabul etmedikçe yeniden bir araya gelmelerinin mümkün olmayacağını gösteriyor.
“The Witcher”ın dördüncü sezonu bir şeyi açıkça kanıtladı: dizi, Henry Cavill olmadan da devam edebiliyor. Bunun nedeni, hem yeni karakterlerin hem de farklı hikaye dinamiklerinin diziyi taze tutması. Hikaye, ana üçlümüzün öykülerine eşit şekilde dağılmış durumda.
Uyarı: Bundan sonrası spoiler içerir. Henüz sezon finalini izlemediyseniz okumaya devam etmeyin.
Yennefer’in büyücü kadınlardan oluşan bir ordu kurma planı etkili oluyor. Eski okul arkadaşları Sabrina, Margerita ve Triss’in yanı sıra Fringilla, Philippa ve Francesca da Montecalvo’daki davetine katılıyor.
Birlikte hareket eden kadınlar, Vilgefortz’un takipçilerini ağır biçimde yenilgiye uğratıyor ve onu kaçmak zorunda bırakıyor. Sezonun sonunda Yennefer, Aretuza’daki büyü okulunun yıkımdan sonra yeniden kurulması gerektiğini anlıyor. Ancak bu kez, yeni bir yönetimle: büyücüler locasıyla.
Bu planın işe yaradığını dizideki yeni bir zaman çizelgesinden anlıyoruz. Hikaye onlarca yıl sonrasına sıçrıyor. Sezonun başında, Geralt, Ciri ve Yennefer’in efsanesiyle büyülenmiş genç bir kız olan Nimue ile tanışıyoruz. Yaşlı bir adam, Stribog, ona Jaskier’in yazdığı Yarım Asırlık Şiir adlı kitaptan bölümler okuyor. Nimue, özellikle Ciri’ye karşı garip bir bağ hissediyor.
Sezonun sonunda Nimue’yi bu kez genç bir kadın olarak görüyoruz. Aretuza’da büyü eğitimi almak üzere yola çıkmış. Hâlâ kaderinin Ciri’ninkiyle bağlantılı olduğuna inanıyor. Stribog da bu inancı gizemli bir bakışla onaylıyor. Bu da Nimue’nin gelecek sezonda Geralt, Ciri ve Yennefer’in hikayesinde önemli bir rol oynayacağını gösteriyor.
Vilgefortz’u yok edemeyen Yennefer, sezon finalinde tehlikeli bir karara varıyor. Triss’ten (Anna Shaffer) onu Vilgefortz’un kalesi Stygga’ya götürecek bir portal açmasını istiyor.
Yennefer, Vilgefortz’un zayıf düştüğünü ve onu öldürerek Ciri’yi kurtarabileceğini söylüyor. Triss ise portalın öbür tarafında Vilgefortz’un avantajlı olacağı konusunda onu uyarıyor. Son sahnede Yennefer’i fırtınalı bir denizin ortasında, girdabın içine doğru yüzerken görüyoruz.
Geralt için sezon ilk bakışta mutlu sonla bitiyor gibi. Nilfgaard ordusuna karşı kazanılan zaferin ardından Kraliçe Meve (Rebecca Hanssen) onu şövalye ilan ediyor. Artık “Riva’lı Sir Geralt” unvanı resmiyet kazanıyor. Ancak bu onur, kısa sürede bir lanete dönüşüyor. Kraliçe, Geralt’a ömrünün geri kalanında sadece ona hizmet etme şartı koyuyor.
Geralt, dizinin başından beri siyasetten uzak durmaya çalışsa da, bu bağlılık onu ileride tehlikeli bir pozisyona sokabilir. Özellikle Kraliçe Meve ile Cintra Prensesi karşı karşıya gelirse.
Ancak Geralt’ı bekleyen tek tehdit bu değil. Nilfgaard İmparatoru Emhyr (Bart Edwards), Ciri’nin hem kendisine hem de Geralt’a ait olamayacağına karar veriyor ve Geralt’ın öldürülmesini emrediyor. Sezonun son sahnesinde, Emhyr ve danışmanı Xarthisius bir zindana iniyor. Burada Geralt’ın izini sürmesi için özel olarak yetiştirilmiş bir yaratığı görüyoruz. Bu yaratık, Geralt’ın kokusunu alabilsin diye çok tanıdık bir nesneyle yönlendirilecek: Renfri’nin broşu.
Broş, bir zamanlar Geralt’ın kılıcının kabzasını süslüyordu. İnsanların işlerine karışmamayı kendine ilke edinmesinin bir sembolüydü. Ancak üçüncü sezon finalinde, Geralt bu broşu Nilfgaardlı askerleri katlettikten sonra ardında bırakmıştı. Şimdi ise o broş, Geralt’ın sonunu getirebilir. Bu şiirsel kapanış, kaderin ironisini bir kez daha gözler önüne seriyor. Geralt’ın, yaratık onu bulmadan önce Regis’in iksirinden bir yudum daha kalmış olmasını umabiliriz.
Ciri’nin büyük bölümü, yeni bir kimlik arayışıyla geçiyor. Kıtanın “kurtarıcısı” olarak kaderine yazılanlar, ona sadece acı getirmiş durumda. Bu yüzden adını değiştirip Falka kimliğine bürünüyor ve “sıçanlar” adlı çeteye katılıyor.
Yeni arkadaşlarıyla soygunlar yapıyor, partiler düzenliyor ve Mistle (Christelle Elwin) adlı genç kadınla ilk aşkını yaşıyor. Ancak bu “karanlık dönem” sezon finalinde acı bir sonla bitiyor.
Ciri, sıçanların Nilfgaard adına çalıştığını öğrenince onlardan uzaklaşıyor. Fakat kısa süre sonra çetenin, ödül avcısı Leo Bonhart (Sharlto Copley) tarafından hedef alındığını duyuyor ve onları uyarmak için geri dönüyor. Ne var ki geç kalıyor. Sıçanlar öldürülmüş, Ciri ise Bonhart tarafından yakalanıyor. Sezon, Bonhart’ın Mistle’ın başını kesip diğerlerinin başlarının bulunduğu fıçıya atmasıyla son buluyor.
Bu korkunç sahne, Ciri’nin kaderi hakkında büyük bir soru bırakıyor: Bonhart onu, kaderin vaat ettiği prensin annesi olması için babası Emhyr’e mi teslim edecek? Yoksa kim olduğunu anladığında kendi planlarını mı yapacak?
BU İÇERİK İLK OLARAK GQ GERMANY WEB SİTESİNDE YAYINLANMIŞTIR.
