Sıcağı Yenmenin Yolu: Yanınızda Her Zaman İkinci Bir Gömlek Taşımak Kolaj: Gabe Conte, GQ US
Wellness

Sıcağı Yenmenin Yolu: Yanınızda Her Zaman İkinci Bir Gömlek Taşımak

Anlıyoruz. Hava sıcak ve bu sizi terletiyor. Yanınıza ikinci bir gömlek almak sorunlarınızın çoğunu çözebilir.

Üzgünüm ama şunu söylemek zorundayım. Bu bunaltıcı sıcak ve durmak bilmeyen terli yazlar, düzelmeden önce daha da kötüleşecek. Her yıl düzenli olarak artan sıcaklıklar, hayatınızın geri kalanında her hazirandan ağustosa kadar iğrenç hissetmemek için hazırlıklı olmanız gerektiği anlamına geliyor. Neyse ki benim için en iyi çözüm aynı zamanda son derece basit. Özellikle çetin sıcak hava dalgalarında gittiğiniz her yere ikinci bir gömlek götürmelisiniz.

Büyük şehre taşınmış olanlarımız için, özellikle de her yaz nemin rekor kırdığı Amerika’nın doğu kıyısında yaşıyorsanız, evden dışarıya attığınız her adım ter içinde kalacağınızın garantisi gibi. Hem utanç verici hem de insanı küçümseyen bir his. Öyle ki bazen evde klimayla oturup dışarı çıkmamayı tercih ediyorsunuz. Ama bunu her gün yapamazsınız. İşe gitmek, katılmanız gereken davetler ve bunaltıcı açık hava akşam yemekleri sizi bekler.

Arabayla ulaşımın yaygın olduğu yerlerde yaşayanlar için bu sorun daha hafif olabilir. Evden çıkıp arabaya binene kadar geçen beş saniye, umarım tüm gömleğinizi sırılsıklam yapacak kadar uzun değildir. Ama gideceğiniz bir sonraki yer açık havada olabilir. Akşam yemeğine ıslak giysilerle gitmek istemiyorsanız, siz de bu öneriyi dikkate almalısınız.

Yöntem oldukça basit. Evde giyinirken çok da önemsemediğiniz bir gömlek seçin. Bu, beş tane aynısından sahip olduğunuz basit bir beyaz tişört olabilir, sevdiğiniz eski bir vintage tişört olabilir ya da şıklıktan çok işlevselliği öne çıkaran serin bir keten gömlek olabilir. Her halükârda eve döner dönmez çamaşır makinesine gidecek. Bu gömlek sizin “kurbanlık” parçanız olacak. Jersey Shore’un dışarı çıkmadan önce başka bir gömlek giyme ritüelinin manevi bir akrabası gibi düşünün.

Sonra dışarı resmi olarak adım atmadan önce, gerçekten ofise, bara, sinemaya veya nereye gidecekseniz orada giymek istediğiniz gömleği seçin. Yazın her yere tişörtle gitme tuzağına düşmek istemiyorsanız, teri iyi emen ve yine de şık görünmenizi sağlayacak seersucker veya keten düğmeli gömlek önerilerimiz var. Seçtiğiniz gömleği olabildiğince düzgün katlayıp çantanıza koyun. Yanına bir stick ter önleyici deodorant, biraz parfüm, ıslak mendil veya küçük bir havlu da ekleyebilirsiniz. Varış noktanıza ulaştığınızda banyoya girin ve temiz, ter değmemiş gömleğinizi giyin. İsterseniz yüzünüze biraz soğuk su çarpın. Gerekirse birikmiş terinizi mendille ya da havluyla silin, deodorant ve parfüm tazelemesi yapın. Ama aşırıya kaçmayın, kimse sizi on metre öteden koklamamalı. Gecenin geri kalanında koltukaltı lekeleri, kötü koku veya rahatsızlık hissi olmadan eğlenebilirsiniz.

Bu yöntemin bazı zorlukları olabilir. Kolay erişilebilir bir banyosu olmayan bir yere gidecekseniz, mesela bir halka açık parka, biraz yaratıcılık göstermeniz gerekebilir. Gideceğiniz yerde banyo varsa ama içeri girip herkese selam verdikten sonra küçük bir kabinde kıyafet değiştirmek istemiyorsanız, erken gitmenizi tavsiye ederim. Böylece kimse fark etmez.

Yazın bir ilk buluşmaya gidiyorsanız bu taktik özellikle işe yarar. Açık tavsiyem, ne olursa olsun bir araçla gitmeniz. Kendi arabanız, bir taksi ya da cömert bir arkadaşınız olabilir. Toplu taşıma bekleyip güneşin altında altı blok yürüyerek ter içinde buluşmaya gitmek kesinlikle iyi bir fikir değil. Eğer bu kişiyle görüşmeye devam ederseniz ikinci gömlek meselesini saklamanıza gerek yok. Stratejik ter yönetiminde utanılacak bir şey yok. Hatta bu yöntem, aranızda tatlı bir şakalaşma konusu bile olabilir.

Bu taktiği işte kullanacaksanız ve binada birden fazla kata erişiminiz varsa, doğrudan başka bir kattaki banyoya gidin ve değişiminizi orada yapın. Kendi ofisiniz varsa tıpkı Don Draper gibi acil durum gömlekleri de bulundurabilirsiniz.

Sokaklar yumurta pişirecek kadar sıcakken sosyal hayatınızı sürdürmenin yolunu ne şekilde bulursanız bulun, yanınıza ekstra gömlek almakta zarar yok. Gömlek değişmeyi göze alamaz, uygun yer bulamaz ya da güneş beklenenden nazik davranırsa çantanızda fazladan bir gömlek olmuş olur. Bu dünyanın sonu değil. Hatta arkadaşlarınızla aranız yakınsa bu eğlenceli bir sohbet konusu bile olabilir. “James Brown gibi görünürüm diye bu gömleği yanıma aldım ama bugün nem çok düşük çıktı” deyip günü kutlamak için bir şişe portakal şarabı açabilirsiniz.

Buradaki temel mesaj bir planınızın olması gerektiği. Yaz, hayatımızın dörtte birini kaplıyor ve dışarı çıkma fikri bile enerjinizi tüketiyorsa sosyalleşmenin yollarını bulmak önemli. Havaya teslim olmayın, en iyi savunma iyi bir hücumdur. Terleyeceksiniz ve bu normal. Vücudunuz sizi soğutmaya çalışıyor, sadece bunu yaparken sizi biraz rahatsız bırakıyor. Bunu tamamen engelleyemezsiniz ama yönetebilirsiniz.

Temelden başlayın. Günde belki iki kez duş alın, deodorantı bolca kullanın, nefes alabilen kumaşlar giyin ve ardından bu taktiği ikinci gömlekle destekleyin. Güvenin bana, barbeküye taze, temiz ve kendi teninizde rahat hissederek geldiğinizde hepsi karşılığını verecek. Hatta oradaki en kuru kişi olmanın içten gelen tatminini bile yaşayabilirsiniz.

BU İÇERİK İLK OLARAK GQ US WEB SİTESİNDE YAYINLANMIŞTIR.

İZLE
Denge 2025 Kapak Yıldızı Hakan Kurtaş
İLGİLİ İÇERİKLER
İlgili Başlıklar
Daha Fazlası