Duymamış olamazsınız; dün akşamdan beri sosyal medyayla ilgili ya da ilgisiz herkes Facebook'un Instagram'ı 1 milyar dolar karşılığında satın aldığından bahsediyor. Zenginin malı, züğürdün çenesi bir tarafa, herkesin merak ettiği şu: Instagram Facebook için neden bu kadar kıymetli?
Bu sorunun en basit cevabı; Instagram'ın ilk piyasaya çıktığı andan itibaren hep inanılmaz bir büyüme hızına sahip olması. 1 milyon kullanıcı sayısına Facebook neredeyse bir yılda, Twitter ise iki yılda ulaşabilmişken Instagram sadece 2.5 ayda bu kitleye sahip olmayı başardı. İşin ilginç tarafıysa Instagram'ın bir sosyal paylaşım sitesi değil sadece iPhone üzerinde çalışan bir fotoğraf paylaşım uygulaması olması. Benzer kabul edebileceğimiz Flickr ile kıyasladığımızda Instagram'ın başarısı çok açık: 100 milyon fotoğraf paylaşımı sınırını Flickr ancak iki yılda geçebilmişken Instagram bunu sekiz ayda başardı.
Face-tagram?
Şu anda Instagram, 27 milyon kişinin aktif olarak kullandığı ve her gün büyüyen yarım milyar fotoğraflık bir görsel paylaşım platformu. Yani basit bir hesapla, dün akşam Facebook, Instagram'daki her fotoğrafınıza iki dolar ödedi. Acaba bu, önümüzdeki Ağustos ayında 1 milyar kullanıcıya ulaşması beklenen sosyal medya devi için iyi bir yatırım mı?
Instagram App Store'dan ücretsiz yüklenebilen bir uygulama. Yani ürün satışından para kazanma gibi bir olasılık yok. Yoksa Facebook bu parayı retro filtrelere mi ödedi? Belki de; en azından bir kısmını... Mark Zuckerberg, yaptığı açıklamada yıllardan beri insanların kişisel foto paylaşımını kolaylaştırıp iyileştirmek üzerine çalıştıklarını, bu yüzden Instagram ekibinin katılımına mutlu olduğunu belirtti. Bu da Facebook'un Instagram ile yakın zamanda bir entergasyona gidebileceğinin habercisi. Yani dayınızın 80'lerdeki düğün fotoğraflarıyla, yeğeninizin geçen yılki nişanından filtreli kareler birbirine girmek üzere...
Şipşak fotoğraflar takip altında
Zuckerberg'in açıklamalarına göre Instagram bağımsız bir uygulama olarak kalmaya devam edecek. Ama Facebook'la daha içli dışlı olacağı da bir gerçek. Bildiğiniz üzere Instagram anlık paylaşımlarda lokasyon bazlı etiketlemeye izin veriyor. Birçok sosyal medya uzmanı Facebook'un bunun peşinde olduğu görüşünde hemfikir. Facebook yakın geçmişte lokasyon paylaşımını kullanıcılarına benimsetmeyi denemiş ama her nasılsa pek başarılı olamamıştı. Şimdi ise Instagram üzerinden, kullanıcıların anlık "neredeyim?" verilerine ulaşabileceğine göre reklam hedeflemelerini buna göre yapabilecek. Bu da birçok Instagram kullanıcısı tarafından pek hoş karşılanmıyor. Ayrıca yakın geçmişte Facebook, kullanıcı fotoğraflarını izin almaksızın reklam amaçlı kullanabileceğini açıklamıştı. Bu da birçok profesyonel fotoğrafçının Instagram'ı terketmesi için yeterli bir sebep olsa gerek.
Acaba ne yapmalı?
Yakın zamanda tanıştığımız "Timeline" ve benzer Facebook yenilikleri herkes tarafından sempatiyle karşılanmıyor. Eğer Facebook kendi "yenilikçi" sistemini Instagram'a uygulamaya kalkarsa, ödediği 1 milyar doların üzerine bir bardak soğuk su içebilir. Aksine Instagram ekibini bir arada tutar, Facebook entegrasyonu zorunlu hale getirmez ve uygulamayı sadece mobil kullanımla sınırlı bırakırsa; Instagram'ı finansal desteğiyle çok daha başarılı bir hale getirebilir.
Birçok Instagram kullanıcısı satış haberinin ardından fotoğraflarını silip hesaplarını kapatarak Instagram'ı terketmeyi seçti. Böyle bir düşünceniz olsun ya da olmasın, her ihtimale karşı Instaport ya da Copygram kullanarak fotoğraflarınızı yedekleyin. Bundan sonra da Facebook'tan gelebilecek "çılgın Instagram fotoğraflarınız Facebook sayfanızda alenen yayınlanacak" tarzı onay mesajlarına karşı gözünüzü açık tutun.
Yazı: Eser Teker
