Diyelim şu an COVID-19'dan eser yok ve sen bir sahnedesin. Karşında da şu an dünyada yaşayan bütün insanlar var ve senden bir konuşma yapman bekleniyor. Milyonlarca insana ne derdin?
Ben bir şey söylemek ister miydim emin değilim, herkese ‘yanına dön ve yanındaki insan ne diyor onu gerçekten dinle’ derdim, insanların duyması gereken çoğu zaman bir başkasının sesi değil çünkü, hemen o ‘yanındaki’ kişinin söylediği ve söylemeye çalıştığı şeyi duyabiliyor musun bunu sorman gerek kendine.
Sence kolektif bakmak ne demek?
Amaç bu değil mi zaten? Yaşadığımız bu hayatta karşındaki insanı daha çok anlamak ve dinlemek. İnsanların ‘nereden’ geldiklerini gerçekten sormak ve sonrasında gerçekten kulak vermek. İnsanların karşısında kırılgan olabilmek. Bazen de gerçekten karşındaki insanın geldiği durumu veya yeri anlayamayabiliyorsun, ama bu o kişiyi hissedemeyeceğin anlamına gelmiyor. Bu durum bir bakıma cesaret gerektiriyor. Bu kadar ayrı kaldığımız bir yılda bu başlığı konuşmak da çok ilginç. Bu süreç bize şu ana kadar her şeyi aslında nasıl da beraber yaptığımız gösterdi. Ve her şeyi karşımızdaki o kişiyle yapamadığımız bugün durup bunun ne kadar önemli olduğunun farkına varmamız gerekiyor. Kolektif bakmak çünkü bir yandan da toplulukla alakalı, aynı tiyatro gibi.
Kolektif bakmak sence topluma ne getirebilir?
Bu dünyada sadece kendimiz için yokuz. Bu dünyada olmamızın sebebi bence beraber yaşadığımız toplumla yakından alakalı. Bizi destekleyen ve bizim desteklediğimiz insanlarla alakalı değil mi hayat? ‘Beraber’ yaşadığımız insanlara nasıl bir katkı yapabiliriz buna bakmamız gerekiyor.
Bir işi birisiyle yapmanın en güzel yanı?
Birisinin gözünde o kıvılcımı görmek. Ve o kıvılcım çakarken o ana tanıklık edebilmek en güzel şey olabilir. Karşındaki kişinin sanki bir icat yapmış gibi gözündeki o heyecana ortak olabilmek çok değerli. Çünkü o an, insan hayatı için önemli bir referans aynı zamanda.
Bir işi birisiyle beraber yaparken insanın karşısına çıkabilecek zorluklar?
Bazen hayata farklı perspektiflerden bakınca aynı yerde buluşmak zor gibi görünebiliyor ama orada kendini koruma mekanizmalarını bir kenara bırakman ve kırılgan olabilmeye izin vermen gerekiyor. Zaten diğer türlü yeni bir insanla bile nasıl tanışabilirsin ki?
COVID-19 sayesinde sektörde yaşanan güzel gelişme?
Seçmeler gönderilen kayıtlarla yapılmaya başlandı ve bu bir şans yarattı, süreci demokratikleştirdiğinden bahsedebiliriz. Daha çok kişiye erişim verdi.
Sana ne ilham veriyor?
Doğal yaşam. Doğadaki güzellik konusunda her seferinde hayranlığa düşüyorum. Hiç durmadan belgesel izleyebilirim. Bununla birlikte içinde yaşadığım bu şehir de bana ilham veriyor. New York’un farklı insanlara ev sahipliği yapması bakımından sahip olduğu zenginlik. Çeşitlilikle sarılı bir şehir ve her yerde başka bir hikaye var.
Son zamanlarda sürekli dinlediğin şarkıcı?
Emily King. O kesinlikle evde hissettiriyor. Belki şu sıralar hepimiz evdeyiz ama bu ev fiziksel olmayan bir yer.