Eğer uçuş kaygısı yaşıyorsanız, muhtemelen acil bir durum anında ne yapmanız gerektiğine dair her şeyi — hatta uçağın en güvenli koltuğunun hangisi olduğunu bile — internette aratmışsınızdır. Her ne kadar bazıları bir kaza durumunda “en güvenli koltuk” fikrini anlamsız bulsa da, son birkaç on yılda yapılan araştırmalar uçağın bazı bölümlerinin darbeyi diğerlerine göre daha az aldığına işaret ediyor.
Detaylara geçmeden önce bir noktayı netleştirelim: Hava yolculuğu hâlâ en güvenli ulaşım şeklidir. ABD Ulusal Güvenlik Konseyi’nin verilerine göre, uçakta ölme olasılığı yaklaşık 205.552’de 1, arabada ise 102’de 1. Yani basitçe söylemek gerekirse, bir uçak kazasında hayatınızı kaybetme ihtimaliniz; araba kazasında, tren raydan çıkmasında ya da yolda karşıdan karşıya geçerken ölme ihtimalinizden çok daha düşüktür.
Yine de, tüm bu bilgileri bilmek, en azından zihninizi sakinleştirmenize ve bir sonraki uçuş rezervasyonunuzu yaparken bir kontrol hissi kazanmanıza yardımcı olabilir.
Time Magazine’in, ABD Federal Havacılık Dairesi’ne (FAA) bağlı CSRTG Uçak Kazası Veritabanı’nı kullanarak yaptığı bir araştırmaya göre — ki bu çalışma 1985–2000 yılları arasındaki 35 yılı aşkın sürede gerçekleşen kazaları inceliyor — istatistiksel olarak uçağın arka kısmının diğer bölümlere göre daha güvenli olduğu sonucuna varıldı.
Bunun mantığı oldukça basit. Uçağın yakıtı kanatlarda depolandığı için, yangın çıkması durumunda uçağın orta kısmı en fazla hasar görebilecek bölgedir — çünkü tam anlamıyla yakıt tanklarının üzerinde yer alır. Ancak ciddi türbülans anlarında, en az sarsıntı hissedilen bölüm yine bu orta kısımdır. Kuzey Dakota Üniversitesi’nden havacılık güvenliği araştırmacısı Daniel Kwasi Adjekum, The Wired dergisine verdiği demeçte bu durumu şöyle açıklıyor: “Türbülans kaynaklı salınım kuvvetleri, uçağın orta kısmında kuyruk kısmına kıyasla daha az hissedilir… Türbülansa girdiğinizde, bu bir tahterevalliye binmek gibidir — sizse o tahterevallinin en uç kısmında oturuyorsunuz.”
Buna karşın, bir kaza durumunda uçağın orta bölümü tamamen etkilenir. Ön taraf da öyle. ABD Ulusal Ulaşım Güvenliği Kurulu’nun (NTSB) 1971’den bu yana ölümlü ve sağ kurtulanların olduğu 20 kazayı incelediği raporuna göre, uçağın ön kısmında oturan yolcuların hayatta kalma oranı sadece yüzde 49’dur. Bunun nedeni, uçağın ön kısmının genellikle düşüş anında ilk darbe alan en hassas bölge olmasıdır.
Bu durumda geriye uçağın arka kısmı kalıyor. Arka bölüm, motorların bulunduğu ön ve orta kısımlara göre daha sağlam kalma olasılığı yüksek olan bölümdür. Adjekum’un The Wired’a söylediği gibi: “Kinetik enerjinin büyük kısmı uçağın ön tarafında yoğunlaşır ve bu da arka kısmın çoğunlukla sağlam kalmasını sağlar.”
Artık uçağın en güvenli bölümünün arka taraf olduğunu biliyorsunuz. Peki, arka kısımda hangi koltuğu seçmek en iyisidir? Arka sıralarda koridor tarafında oturmak, acil bir durumda çıkışlara daha yakın olmanızı sağlar; ancak aynı zamanda üst dolaplardan düşebilecek bagajların size çarpma riskini de artırır. Pencere kenarı koltuğu ise kaçışınızı yavaşlatabilir ve sizi duvara sıkıştırabilir.
Bu nedenle, arka sıralardaki orta koltuklar en güvenli seçenek olarak görülür; çünkü her iki yanınızda da birer kişi bulunur ve bu, olası bir darbeden korunmanız için “insan tamponu” etkisi yaratır.
Yine de şunu unutmamak gerekir: Bir uçakta en güvenli koltuk, yaşanan acil duruma göre değişiklik gösterebilir. Bu yüzden olası bir kriz anında yapılacak en doğru şey, bu konularda eğitimli olan kabin ekibinin talimatlarını dikkatle takip etmektir — çünkü onların birincil görevi yolcuların güvenliğini sağlamaktır.
BU İÇERİK İLK OLARAK GQ INDIA WEB SİTESİNDE YAYINLANMIŞTIR.
