Saat koleksiyoncularını rahatsız etmenin en garanti yollarından biri, onlara bugüne kadarki en iyi “yatırım” saatlerini sormaktır. Tepkiler çeşitlilik gösterecektir. Çünkü bu kelime yalnızca kâr için yeniden satış anlamına gelmiyor – başka çağrışımları da var. “Her ne kadar kendimi saat tutkunları ve koleksiyoncuları arasında ‘yatırım’ kelimesinin horolojik hobimiz açısından nahoş bir anlam taşıdığına inananlardan saysam da, herkes bir noktada saatlerinde değer görmek ister,” diyor Daily Grail’in kurucusu J.J. Owens.
Saatler hakkında yazar ve koleksiyoncu Thomas Brechtel için saatler yatırım olarak görülebilir, ancak izlenmesi gereken bazı temel kurallar var: “En yüksek kaliteyi alın – karşınıza çıkan ilk saati değil,” diyor. Bu sözler deneyimden geliyor: “Her parçayı iki kez satın aldım: İlk seferde yeterli bilgiye sahip olmadan (kötü durumda, yanlış detaylarla), ikinci seferde ise çok daha fazla uzmanlıkla.” Brechtel'e göre, bir saati finansal yatırım olarak almak iki şeyi gerektiriyor: “Paraya ve o parayı nasıl yatıracağınızı bilmeye ihtiyacınız var.”
Peki, bir saatin değerini koruyacak doğru modeli nasıl seçersiniz? Sevdiğimiz bazı koleksiyonerlere, en iyi yatırım saatlerini ve bu saatlerin ardındaki hikâyeleri anlatmalarını istedik.
“‘Yatırım parçası’ ifadesi koleksiyoncular için hassas bir kelime. Ama bu, her şeyi ifade edebilir ve saatin finansal yönünü düşünmekte hiçbir sakınca yok. Benim yolculuğumda, VC Overseas Blue en iyi yatırım saatim oldu. Açık nedenlerin yanı sıra, bu aynı zamanda benim ilk Haute Horlogerie (yüksek saatçilik) saatimdi. Onu takmak bana sürekli bir mutluluk veriyor. Zürih’teki Vacheron Constantin ekibi de harika. Bence bir insanın elde edebileceği en önemli yatırım getirisi, duygusal kazanç.”
– Mike Wüthrich, koleksiyoncu @wanderingwatches
“1990’ların başlarına ait, 18 ayar ayna cilalı beyaz altından yapılmış Pleiades koleksiyonuna ait Chaumet jump hour modeli, şimdiye kadar edindiğim en özel saat. Bu saat, Chaumet için THA tarafından üretildi ve bazıları ona Guichets X Pebble (Cartier) adını veriyor. FP Journe’un kendi markasını kurmasından önce yapılmış olması, onu daha da özel ve koleksiyonluk hale getiriyor.”
– Mervin Ling, F.P. Journe Koleksiyonerler Kulübü Kurucusu
“Değerin gerçekten hissedildiği saat, 25. doğum günümde bana hediye edilen Rolex Day-Date’ti. Bu saat, başka saatlere bakmayı tamamen bırakmamı sağladı çünkü bana dünyaların en tepesindeymişim gibi hissettirdi. Ailemle geçirdiğim 25 yıl boyunca onlarla gururlandıkları bir anı temsil ediyordu. Sahip olduğu değer, kendime yapılmış bir yatırımdı. Bu da maddi herhangi bir eşyadan çok daha anlamlı. Ama itiraf etmeliyim ki bu yatırımın bir Day-Date ile taçlanmış olmasından şikâyetçi değilim.”
– J.J. Owens, Daily Grail’in kurucusu
“En iyi yatırım saatim, titanyum kasalı Simon Brette Chronomètre Artisans. Bu saat kesinlikle iyi bir finansal yatırım oldu, ancak bu bağımsız saat üreticisinin eserindeki gerçek değer, klasik saatçiliği son derece modern bir vizyon ve sunumla birleştirmesinde yatıyor. Simon, saatçilik dünyasının en iyi zanaatkârlarını bir araya getirip bu başyapıtı yaratmak için birlikte çalışmaya davet etti ve onları sürecin merkezine yerleştirdi. Gerçekten de saatçiliğe yapılmış parlak bir yatırım!”
– @vancouverwatchguy, koleksiyoncu
“Ben saatleri tutkuyla ve sağladıkları keyif ile insanlarla kurdukları bağlantılar için topluyorum. Ama dürüst olmak gerekirse, ikinci el piyasa değerlerini yakından takip etmediğimi söylersem yalan olur. Altı haneli rakamlar harcadığınız bazı saatlerde, bu koleksiyonu bir varlık sınıfı gibi ele almamak sorumsuzluk olur. Şüphesiz en iyi yatırım parçam, geçen Aralık ayında Bucherer’den gelen bir telefonla edindiğim, katalog dışı sarı altın Le Mans Daytona. Hâlâ bu saati nasıl alabildiğime inanamıyorum. Gerçek bir pièce de résistance. Duyduğuma göre, bu saatin teklif ediliği birkaç ‘sıradan’ insandan biri benim. Muhtemelen, tıpkı 2023’te çıkan ve sadece 10 ay sonra üretimi durdurulan beyaz altın versiyonu gibi, bu model de son derece sınırlı ve kısa süreli üretilecek. Bu yüzden liste fiyatı yaklaşık 42.000 £ olan bir saatin ikinci el piyasada şu anda 230.000 £ seviyelerine ulaşması şaşırtıcı değil. Sahip olduğum tüm varlıklar arasında açık ara en iyi yatırımım bu. Ve hayatım boyunca elimde tutmayı planlıyorum.”
– Andy Freedman, koleksiyoncu @hautehand
“İşte karşınızda Laine Gelidus II. Bağımsız saatçiliğe attığım ilk adımdı ve çoğu insanın bilmediği niş bir dünyanın kapılarını araladı. Saatin işçiliğinin ötesinde, onun yaratıcısı Torsti ile kurduğum ilişki bana kişisel bağların değerini öğretti. Bu saat sadece bir nesne değil; anıları, duyguları ve saatçiliğin özünü taşıyor. Bu hobide önemli olan sadece saatler değil — o saatlerin arkasındaki insanlar.”
– Pedro Neto, koleksiyoncu @detroitwatchguy
“‘Yatırım saati’nden bahsederken, bence en iyi yatırım her baktığınızda sizi mutlu eden saattir. Elbette finansal yatırım açısından konuşursak, 1976 tarihli Patek Philippe Nautilus ref. 3700 modelim, 2016’da satın aldığımdan beri değerini büyük ölçüde artırdı. Bu saati, ona duyduğum sevgiyi bilen bir beyefendiden yaklaşık 21.000 € karşılığında aldım. O zaman bile bu düşük bir fiyat sayılırdı – hem ben hem de satıcı bunun farkındaydık. Bugün piyasada muhtemelen 130.000–135.000 € aralığında satılabilir. Ama şunu söylemeliyim: Bir saat, satılmadığı sürece finansal anlamda hiçbir değer taşımaz. Ve benim 3700’üm satılık değil.”
– Kristian Haagen, saat koleksiyoncusu ve yazar
“Finansal açıdan bakıldığında, en yüksek kazanç sağlayan yatırımlar arasında kesinlikle Rolex var — özellikle de Ref. 6263 ve 6265 Daytona'lar ile Ref. 5512 ve 5513 Submariner modelleri. AMA bu saatlerin değer kazanması için biraz zaman tanımak gerekiyor, yaklaşık 8 ila 10 yıl. Açıkçası ben bu saatleri kolayca elden çıkardım çünkü bana biraz çirkin, biraz fazla sıradan geliyorlar. Duygusal bir bağ kuramıyorum, bu yüzden satmak benim için kolay oluyor… [ama] bana kişisel olarak anlam ifade eden ya da tamamen zevkime hitap eden saatler hiçbir zaman iyi bir yatırım olmadı. Örneğin tarihi cep saatleri gibi.”
– Thomas Brechtel, saat yazarı
“FP Journe Flyback Chronograph, bugün koleksiyon dünyasındaki en ilginç parçalardan biri olabilir. Bu saatin, önde gelen bağımsız markalardan birinin son limitli üretim modeli olduğu söyleniyor. Sadece 200 adet üretildiği için ikincil piyasada ciddi bir prim kazanması bekleniyor. Ama daha da önemlisi, markanın tarihinde önemli bir yere sahip. Saatin kasası cilalı titanyum ve pembe altından yapılmış; Tokyo butiklerinin 20. yılını anmak için özel olarak tasarlanmış gri kadran konfigürasyonuna sahip. ‘Yatırım’ kelimesi koleksiyon dünyasında oldukça tartışmalı bir terim, ama bu kalibrede bir saatin getirdiği kazanç, finansal kazancın çok ötesinde. Öncelikle, bu saati bileğinize taktığınızda size verdiği neşeyle başlar. Ama aynı zamanda böyle bir saate sahip olmak, koleksiyon dünyasında yepyeni kapılar açar. Dünyanın dört bir yanından aynı ilgi alanlarına sahip insanlarla tanışmanızı sağlar. Bu topluluk, iyi zevke ve ağırbaşlılığa sahip insanlarla gelişir — ki bu saat, tam anlamıyla bu özellikleri yansıtır.”
– Dillon Bhatt, LuxForte’un kurucusu
BU İÇERİK İLK OLARAK BRITISH GQ WEB SİTESİNDE YAYINLANMIŞTIR.