Eski UFC orta sıklet şampiyonu Anderson Silva, hayatı boyunca süper kahramanların hayranı oldu. Bu nedenle, “The Spider” (Örümcek) lakaplı bir adam için son rakibi — bu Cumartesi günkü UFC 234’te karşılaştığı Israel Adesanya — Silva’nın dövüş sporlarındaki onlarca yıllık kariyeri boyunca karşılaştığı en “Miles Morales” vari Peter Parker rakibi olabilir. Her ikisi de zamanlama ve mesafe kontrolünde olağanüstü ustalığa sahip, başka bir boyuttan gelmiş gibi dövüşçüler. 29 yaşındaki Adesanya’nın oybirliğiyle kazandığı zafer resmileştiğinde bile, oktagonda ortaya çıkan sahne, Silva’nın efsane statüsünü özetler nitelikteydi.
Silva’nın bir yılı aşkın süredir ringe ilk kez çıkması ve kendisinin genç bir versiyonu olarak görülen bir rakibi seçmesi başlı başına etkileyiciydi. Üstelik bunu 43 yaşında yaptı — ki bu, UFC dövüşçülerinin büyük çoğunluğunun emekliliğe çoktan geçtiği bir yaş. Onun bu başarısını süper güçlere veya zamanı Matrix benzeri bir hızda deneyimlemesine bağlamak cazip olabilir, ama Silva bunu daha geleneksel alışkanlıklara borçlu olduğunu söylüyor: Özenle hazırlanmış bir diyete sadakat ve diğer herkesten daha akıllıca antrenman yapmanın yollarını bulmaya duyduğu tutku. Sporunun belki de en büyüğü olan bu adam, GQ ile oturup orta yaşla birlikte değişen antrenman rutinlerini, kilo verdikten sonra vücudunu nasıl beslediğini ve dövüş sonrası asla vazgeçemediği öğünü anlattı.
GQ: UFC’deki ilk günlerinizden bu yana diyetiniz nasıl değişti?
Anderson Silva: Aslında çok fazla değişmedi, ama özellikle dengeli bir diyet uygulamak konusunda kendimi geliştirmeye çalıştım. Şeker yemem; kötü karbonhidratları, tuzu ve alkolü kestim. Ayrıca artık eskisine göre çok daha fazla su içmeye çalışıyorum. Doktorlarım bunun, vücudumun besinleri emmesine yardımcı olduğunu söylüyor — eğer susuz kalırsam, ne yediğimin bir önemi kalmaz. Ayrıca diyetimde iyi bir denge sağlamaya çalışıyorum. İki gün üst üste yağsız besleniyorum, sonra bol miktarda karbonhidrat alıyorum, ardından iki gün sadece protein tüketiyorum. Ama en önemlisi, şekeri ve tuzu kesmek.
GQ: Bir beslenme uzmanıyla mı çalışıyorsunuz?
Anderson Silva: Evet, bir beslenme uzmanı ve bir doktor ekibiyle çalışıyorum. Ve gerçekten işe yarıyor. Çok mutluyum ve dürüst olmak gerekirse, kendimi hiç olmadığım kadar genç hissediyorum. Ama tekrar edeyim: Tüm bu yardımlara rağmen en büyük farkı yaratan şey şeker ve tuzu bırakmak oldu.
GQ: Antrenman kamplarınızda hâlâ sparring (dövüş provası) yapıyor musunuz? Bazı dövüşçüler son zamanlarda bunu tamamen bıraktıklarını söylüyor.
Anderson Silva: Hâlâ haftada üç kez sparring yapıyorum. Bu sayede daha iyi bir dövüşçü oluyorum ve kendimi hâlâ iyi hissediyorum. Bu, vücudumun dövüş hareketlerine alışık kalmasına yardımcı oluyor — özellikle şu anki durumumda, benim için en önemli şey zamanlama. Artık güç ya da hız değil.
GQ: Sparring günlerinde diyetiniz, kondisyon veya ağırlık antrenmanı yaptığınız günlerden farklı mı?
Anderson Silva: Hayır, hemen hemen aynı. Hangi tür antrenmanı yaparsam yapayım, diyetime sadık kalmaya çalışıyorum.
GQ: Bir dövüş kampı sırasında ortalama bir gününüzde ne yiyorsunuz, adım adım anlatır mısınız?
Anderson Silva: Güne proteinle başlıyorum: genelde dört yumurta, tavuk ve bir protein shake. Bu, ilk antrenmanımdan önce. İlk seansı bitirdikten sonra eve dönüp toparlanma shake’imi alıyorum ve yeniden yemek yiyorum. Bazen salata ve tavuk oluyor, bazen sadece salata ve yulaf — biraz iyi karbonhidrat almak için. Öğleden sonrayı başka işlerimi hallederek geçiriyorum, sonra tekrar spor salonuna dönüp akşam antrenmanımı yapıyorum. Sonrasında bir öğün daha yiyorum — genelde protein. Genel olarak, hafta boyunca karbonhidrat ve proteinleri aynı öğünde almamaya çalışıyorum. Ayrıca diyetimi olabildiğince tutarlı tutuyorum. Kamp boyunca neredeyse her gün, her hafta aynı şeyleri yiyorum.
GQ: Peki ya dövüş haftasına geldiğimizde? Cuma sabahı kilonu verdikten sonra, Cumartesi akşamı dövüşe kadar nasıl besleniyorsun?
Anderson Silva: Kilo verdikten sonra dövüşe kadar beş ila yedi öğün yemeye çalışıyorum. Kamp boyunca olduğu gibi, bu öğünleri ayırıyorum: bazıları iyi karbonhidratlara odaklı, bazıları iyi proteinlere. Ayrıca bolca C ve D vitamini alıyorum. Bu dönem, kesilen kilonun ardından vücuduma tüm enerjiyi geri kazandırmakla ilgili.
GQ: Dövüş sonrası favori öğünün nedir?
Anderson Silva: Biliyorsun, hâlâ normal bir şekilde yemeye çalışıyorum. Ama bir dövüşten sonra kesinlikle bir Brezilya barbeküsü yaparım ve bolca yerim. Vücudunun toparlanabilmesi için çok miktarda protein ve kalori alması gerekiyor.
Bu röportaj düzenlenmiş ve kısaltılmıştır.
BU İÇERİK İLK OLARAK GQ US WEB SİTESİNDE YAYINLANMIŞTIR.
