Karakterlerin duygularını yaşarken kendi hayatınla kesişen noktaları bulduğunda, bu kesişimler kişisel dönüşümünde nasıl bir rol oynuyor?
Özellikle sahnede ânın içindeyken bunun gibi kesişim noktalarını yaşadığımda, sahne bittikten sonra, o an hissettiğim şeyleri tekrar hatırlayıp, kendimle ilgili bir çok şeyi fark edip öğreniyorum. Ne kadar öfkeli, ne kadar kırılgan, ne kadar sevgi dolu, ne kadar nefret dolu vs. olabileceğimi ve bu duygularımın limitlerini her defasında görmek, bana ‘Furkan olarak’ hayatımdaki dengeyi sürdürmemde çok yardımcı oluyor. Kişisel gelişimimin ve kendimi tanımamın, mesleğimin bana sağladığı en önemli ve özel şeyler olduğunu söyleyebilirim.
Furkan Andıç GQ HYPE Kapağı, Tüm Kıyafetler: KİP
Dijital çağın sunduğu görünürlük ve hız karşısında “mesafeli” olduğunu dile getiriyorsun. Sence görünürlüğün değerini koruyabilmenin yolu ne?
Görünür olmanızı, sadece kendi açınızdan değil toplum açısından da olabildiğince faydalı bir hâle getirmeye çalışmak sanırım.
Kariyerin görünürlükle beslendiği bir dünyada (sadece gösteri dünyası için değil pek çok sektörde), mesafeli durmak bir noktada dezavantaj olabilir mi?
Hayatım boyunca çoğunluğun yaptığı şey bana hep sıradan, heyecansız gelmiştir. Çok fazla görünür olmak zaten haz ettiğim bir konu değildir. Fakat bu noktada “nitelik” ayrımını yapalım isterim; eğer bir konuda veya projede faydalı olduğumu hissettiğim, inandığım bir durum varsa, aksine daha çok insana ulaşması için elimden geleni yaparım. Onun dışında genelde kendi yolumu bulmak, bulurken öğrenmek, hata yapmak, en azından denemek daha cazip gelmiştir. O yüzden görünürlüğün avantajı açısından değil de hayatı bildiğim gibi deneyimlemenin üstümde bıraktığı etki açısından, kendi istediğim yolda yürümek beni her zaman daha çok heyecanlandırır.
Tüm Kıyafetler: KİP
Modern insanın ‘mutluluk’ kavramına bakışına dair gözlemin nedir?
Kalıcı veya sürekli olmasını istemek gibi garip bir eğilim var sanırım. Çok sevdiğim ve ara sıra kendime de hatırlattığım bir cümle var “Mutluluk bir düşünce şeklidir.”
Seçtiğin projelerden özel hayatındaki kararlara kadar… Sence sorumluluk almak, bireyi özgürleştiren mi yoksa kısıtlayan bir şey mi?
Bence özgürleştiren bir tarafı var. İnsan sorumluluk aldıkça nelerin üstesinden gelebildiğini, neler yapabildiğini görür. Bu da ona gelecek için ihtiyacı olan hayal kurma cesaretini, cüretini verir. Hayal kurmaya cesaret edemeyen insan da yeteri kadar özgür değildir.
Anda kalabilmek için geliştirdiğin kişisel ritüeller ya da yöntemler var mı?
İnsan kendi niyetinden, değerinden, hayatı için kazanç sağladığı şeyden, işinden şüphe etmediği sürece dış dünyadan gelen etkileri, etkileşimleri kabul etmekte zorlanmaz diye düşünüyorum. Yani çok hesaplamadan, önünü arkasını çok düşünmeden, niyet okumadan yaşar ve daha çok anda kalarak yaşayabilir. Böyle olunca da evrenin, hayatın, kaderin -siz her ne diyorsanız-, sizin için kötü bir planı olduğuna inanmak istemiyorsunuz. En azından ben böyle yaşıyorum hayatımı. Başınıza kötü şeyler gelse bile o olay özelinde varsa çıkaracağınız ders -ki çoğu zaman olur-, kazancınız ondan ibarettir. Önünü arkasını, sağını solunu çok düşünmeden, hesaplamadan, ânın tadını çıkarmaya çalışarak yaşar gidersiniz işte.
Tüm Kıyafetler: KİP
Beden-zihin-ruh dengeni nasıl kuruyorsun?
Bunların hepsinin bir olduğunu söyleyebilirim. Yani sağlıklı bir bedende zihin ve ruh dengesinin daha kolay oluştuğunu düşünüyorum. Hiperaktif bir çocuktum. Kendimi bildim bileli spor yapıyorum. Yıllarca kulüplerde lisanslı olarak basketbol oynadım, takım sporlarının ergenlikte çok önemli bir faydası olduğunu düşünüyorum. Sporun farklı dallarını da denedim, hâlâ da devam ediyorum. Bence bu dengeyi sağlamak için fiziksel egzersizlerden başlanabilir.
Son dönemde seni en çok değiştiren ya da dönüştüren şey ne oldu?
Çetin Balanuye’nin “Spinoza’nın Sevinci Nereden Geliyor” kitabı.
Kip’in ‘Sen renklendir, hayat değişsin’ söylemi, aslında değişimin içimizde başladığını anlatıyor. Sen kendi hayatında bu ‘renklendirme’yi nasıl yapıyorsun? Seni dönüştüren ya da içindeki tılsımı hatırlatan şeyler neler?
Hayatımda hep mutlu olduğum şeyleri yapmaya çalıştım. Ama bu her zaman mümkün olmuyor bazen istemediğimiz şeyleri de yapmak zorunda olabiliyoruz. Ben böyle zamanlarda durumu, kendi modumu değiştirerek yani “renklendirerek” eğlenceli hâle getirmeye çalışıyorum. Böylece yapacağımız şey her neyse, hem benim hem de iş arkadaşlarım için daha eğlenceli ve keyifli hâle geliyor.
Tüm Kıyafetler: KİP
Kip ruhu, modern yaşamın dinamiklerine uyum sağlarken şıklık ve rahatlığı bir araya getiren bir mutluluk anlayışını yansıtıyor. Gün içinde seni en çok mutlu eden küçük ama anlamlı anlar hangileri?
Ben böyle anları genellikle dışarda değil de sahip olduğum hayatta, yaptığım meslekte, ailemde, dostlarımda yakalıyorum. Kısacası dışardan bir şey olması değil de, elimdekilerin değerini hatırlamak bile beni mutlu etmeye yetiyor. Bazen nelere sahip olduğunu unutuyor insan.
Tüm Kıyafetler: KİP
‘Magic is in you’ mottosu, aslında kendi potansiyeline inanmanın altını çiziyor. Kariyerinde ya da kişisel hayatında, bu ‘sihir’e en çok inandığın, kendinle gurur duyduğun bir anı paylaşır mısın?
Yakın zamandan bir örnek vereyim: Senaryomun ilk taslağını bitirdiğim zaman, diyebilirim.Yapamayacağımı düşündüğüm çok zaman oldu ama vazgeçmeyip devam ettiğim, sürecin su gibi akıp gittiği bir dönemdi. İnsanın potansiyelini görmesindeki en büyük engel yine kendisi olabilir. Bu yüzden altını çizerek “Magic is in you!” diyorum.
Tüm Kıyafetler: KİP
