Esra Yıldız - Busenaz Sürmeneli - Buse Naz Çakıroğlu
Türkiye Olimpiyat Hazırlık Merkezleri Projesiyle, üçü de birbirinden genç ve hırslı kadın sporcumuz daha hak ettiği sahneye çıkıyor. Zorlu kamp süreci geçirmelerine rağmen eğlencelerini de eksik etmeyen takıma yakından bakıyoruz.
Busenaz Sürmeneli 1998 yılında Trabzon’da doğmuş. 10 yaşında spora başlayan Busenaz Sürmeneli, 'Siz başlayın spor sizi bırakmaz' sözünü hayat felsefesi yapmayı başarmış ender kadınlarımızdan biri.
Doğduğu yöreden midir bilinmez ama ‘Laz inadı’ tabirini iliklerine kadar yaşayan Busenaz için takım arkadaşları en iddia ve hırslı kişi olarak bahsediyor.
Ülkemiz boksunda ilk Büyükler Dünya Şampiyonluğu’na ulaşarak, Türk sporunda kendine ayrı bir parantez açmayı başaran Sürmeneli’nin ulusal ve uluslararası platformlar da 20’den fazla şampiyonluğu var. Son olarak Fransa’da kota mücadelesinde 69 kiloda şampiyon olduktan sonraki coşkulu sevincini gördükten sonra Tokyo için umutlu olmamamız neredeyse imkansız.
Olimpiyat biletini kapan diğer sporcumuz Esra Yıldız ise bize azmin ve istikrarın sembolü diyebileceğimiz bir karakter. Boksa kendisini korumak için başladığını; çevresindekilerden olumsuz tepkiler aldığını ve erkek çoğunluğu olduğu için zorlanacağını söyleyenlere inat asla yılmadığını söyleyen Esra’nın hikayesi ders niteliğinde.
Bugüne dek 2 dünya ikinciliği, Gençlik Olimpiyatları üçüncülük, Avrupa Şampiyonalarında üçüncülük ve 6 da Türkiye şampiyonluğu elde eden Esra, kariyerine uluslararası alanda yeni şampiyonluklar eklemek istediğini her fırsatta belirtiyor. 2018 yılında verdiği bir röportaj da hedefinin 2020 Tokyo Olimpiyatları’nda altın madalya kazanmak olduğunu belirtmişti. Belki kendisi ve çevresi için çok uç noktada gibi gözükse da kota elemelerinde 60 kilo da aldığı bronz madalya ile bu hedefine bir adım daha yaklaştı. Hedefsiz gemiye hiçbir rüzgarın yardım etmeyeceği sözünü aklımıza getiren röportajından sonra, temsilcimiz olimpiyatlar öncesi bize oldukça güven veriyor.
Ve Buse Naz Çakıroğlu. Boks ile küçük kardeşinin kırılan kolunun güçlenmesi için ailesinin spor salonuna göndermesiyle tanışan Çakıroğlu, bir süre geçtikten sonra hocasının ailesiyle konuşup Buse Naz’ın yetenekli olduğu ve mutlaka devam etmesini istemesiyle tamamen boksun içine girmiş.
Hafif siklet olmasına rağmen gücünün farkında olan ve bunu ekran başındaki bizlere de yansıtan boksörümüzü izlemek keyif verici.
2019 yılından katıldığı bir televizyon programında küçüklükten beri hayalinin olimpiyatlara katılmak olduğunu ve bunun için çok sıkı çalıştığını belirten Buse Naz hayalini geçtiğimiz günlerde gerçekleştirmiş oldu. 51 kg da altın madalya kazanıp kota hedefini perçinleyen Buse Naz final maçından sonra heyecan ve sevincini sosyal medya da yaptığı şu paylaşımla bizlere gösterdi: ‘Uykularımı kaçıran, her düşündüğümde avuç içlerimi terleten çocukluk hayalim... Ve bugün hayallerimin başrolünde, Cumhuriyet tarihimiz boyunca Olimpiyat Oyunlarına kota alan İlk Kadın Boksör olarak karşınızdayım.. Son bir adım.. Tüm inancımızla geliyoruz..’
Bireysel sporun zorluğu ve ülkemizde popüler sporlar dışında yer alan bu branşlarda ki başarılarımız gün geçtikçe daha çok kişiyi sevindiriyor. Sessiz, sedasız ve derinden hedeflerine ilerleyen bu 3 güçlü kadın sporcumuz olimpiyat vizesini alarak hem hedeflerine bir adım daha yaklaştılar hem de ülke sporumuzun Olimpiyat Madalyası umudu olarak bizi heyecanlandırdılar. Filmin fragmanı geçen hafta Paris’te yayınlandı. Film ise temmuz da Tokyo’da.