İnternet evrenine adım atıp da bir köşesinden de olsa uğramadan geçmenin mümkün olmadığı Google İmparatorluğu yeni bir gizlilik sözleşmesinin duyurusunu yaptı. 1 Mart’tan itibaren geçerli olan, biz sıradan internet kullanıcıları için görünüşte hiçbir şeyi değiştirmeyecek bu sözleşmenin uzun vadeli sonuçları, gerçekten kişisel bilgilerimizin gizliliği üzerinde bir tehdit mi? İnternette kuralları değiştiren arama motorunun gücünü kullanarak 90’dan fazla online hizmeti bünyesinde toplayan Google, her bir hizmet için ayrı gizlilik sözleşmeleri kullanıyordu. 1 Mart 2012 tarihinden itibaren tüm Google hizmetleri için ortak bir gizlilik sözleşmesi yürürlüğe girdi. Google yetkililerine göre bu ortak sözleşme, kullanıcı açısından basit ve anlaşılır olmak için hazırlanmış. Şartlarıysa bugüne kadar –çoğunluğunu okumadan- kabul ettiklerimizden çok farklı değil.
Sanal kişilik bölünmesi
Arama motorlarının hepsi -belirli yasal sınırlar dahilinde- düzenli kişisel veri toplama işlemleri gerçekleştiriyor. Kullanıcıların gönüllü olarak verdiği bilgiler arama motorları tarafından endeksleniyor ve faydalı olanlar saklanıyor. Google ise bu bilgileri kendi algoritmalarıyla işleyerek farklı hizmetleri içinde aktif olarak kullanıyor. Örneğin satın almayı düşündüğünüz otomobille ilgili yaptığınız aramalar, kısa süre sonra size sözkonusu otomobille ilgili reklam kampanyaları olarak geri dönüyor. Tabii sadece arama sonuçları değil, YouTube, Gmail, Google Reader ve Google Docs gibi yaygın kullanılan hizmetlerin hepsi arasında veri geçişi halihazırda sağlanmış durumda. Bugüne kadar farklı profillerle kullandığınız farklı hizmetler artık tek bir hesap altında toplanacak. Tek bir kullanıcı girişi yaparak bütün hizmetleri kullanmak pratik ama açıkçası bu durum ciddi sanal kişilik bölünmelerine hatta daha beterlerine sebep olacak gibi: YouTube’da izlediğiniz 90’lar Türkçe pop videoları, Google Reader’da işaretlediğiniz Ortadoğu krizine dair haberler ve Google arama motoruna tuşladığınız “en iyi Kama Sutra teknikleri” kriterlerinin bir araya gelmesi, başlıbaşına evrenin sonunu getirebilecek kadar tehlikeli.
Google, kişinin özel izni ve isteği olmadığı sürece kişisel bilgilerin üçüncü kişilere verilmeyeceğini garanti ediyor. Ama diğer yandan kişisel bilgilerin, Google bünyesindeki servislerde daha iyi deneyimler elde etmek amacıya kullanılabileceğini de belirtiyor. Kısacası, ekranınızın kenarında gün içinde yaptığınız arama ya da gönderdiğiniz e-postanın içeriğiyle ile ilgili reklamlar görmeniz artık muhtemel olmanın ötesinde yasal da olacak.
Ya bu deveyi güdersin ya bu diyardan gidersin
Google, geçtiğimiz yıl başlattığı deneysel sosyal medya uygulaması Google+ ile bazı katı kurallar koyma girişiminde bulundu. Kişilerin gerçek isimlerini kullanmaları konusunda zorlayıcı, hatta bazı gerçek isimlerin uydurma olduğuna dair ithamların da bulunduğu bu politika başarılı olmasa da Google ya bu deveyi güdersin ya bu diyardan gidersin demekten vazgeçmiyor. Gizlilik sözleşmesini kabul etmemek Google hizmetlerini kullanamamak demek. Birçok alanda kullandığımız farklı Google hizmetlerinden bir anda vazgeçmek ne çok kolay ne de mantıklı. Bu durumda yapılacak en doğru şey uygulamanın kısa ve uzun vadeli sonuçlarını temkinli bir biçimde gözlemlemek ve gerekliyse bir B planı hazırlayıp harekete geçmek.
Unutmadan; Google’ın hakkınızda neler bildiğini Google Dashboard (Google Pano) hizmetini kullanarak görüntüleyebilirsiniz. google.com/dashboard