Son yıllarda Oscar'ların gerçekten önemli olup olmadığı konusundaki spekülasyonlar bitmek bilmiyor. Sorgulanması da gayet adil: geçen yıl, izleyici rakamları %58 oranında düşerek yeni bir alt rekor kırdı; Parazit'in bir yıl önceki tarihi galibiyetinin olduğu tören şimdiden tüm zamanların en az izlenen töreni oldu. Sonuç olarak, Akademi 2022'de işleri hareketlendirmeye çalıştı, üçlü bir ev sahipliği söz konusu- Regina Hall, Amy Schumer ve Wanda Sykes - ana yayında verilen bir dizi ödülü iptal etti, bu hamle sektörde neredeyse herkesin tepkisine neden oldu.
Tüm bunların gölgesinde bile, Oscar’lar hala en büyük kültürel prestije ve bilet satışlarında önemli bir etkiye sahip olmakla övünüyor. En İyi Film ödülünü kazandıktan sonra Parasite, gişede aniden %234 artış gördü; bu, İngilizce olmayan uluslararası bir film için olağanüstü bir sonuç. Açık konuşmak gerekirse, bu on yılın en büyük "Oscar etkisi”ydi, ve kazananların çoğu, bir zaferin ardından önemli bir izleyici artışı görüyor.
BAFTA ve Critics Choice Ödülleri’nden sonra durum çok daha net, işte GQ’nun heykelcikleri kimin alacağına dair tahminleri.
En İyi Film: The Power of The Dog
Adaylar: The Power of the Dog, Belfast, CODA, Don't Look Up, Drive My Car, Dune, King Richard, Licorice Pizza, Nightmare Alley, West Side Story
Uzun bir süre, En İyi Film kategorisinin Kenneth Branagh'ın sıkıntılar içinde büyüdüğü zamanlardan ilham alan Belfast’ı ile ile Jane Campion'un western efsanesine yıkıcı bir bakış olan The Power of the Dog’u arasındaki iki atlı bir yarış olduğu düşünülüyordu.
Ancak son haftalarda üçüncü bir yarışmacı dahil oldu: Amerikan kıyılarındaki Sağır balıkçılardan oluşan bir aileye odaklanan CODA. The Power of the Dog'un Critics Choice, BAFTA ve Altın Küre'de büyük zaferler elde etmesinin ardından iddiasını sürdürmesini bekliyoruz - ama sürpriz ihtimalini de göz artı etmeyin.
En İyi Yönetmen: Jane Campion
Adaylar: Jane Campion (The Power of the Dog), Ryusuke Hamaguchi (Drive My Car), Paul Thomas Anderson (Licorice Pizza), Steven Spielberg (West Side Story)
Bu kategoride kazanan belli. Hollywood evreninde The Piano, In the Cut ve Bright Star gibi bağımsız yapımlarda yönetmenlik yapmış olmasına rağmen, 67 yaşındaki Yeni Zelandalı yönetmen meslektaşları tarafından çok seviliyor ki Critics Choice Ödülleri, BAFTA ve Altın Küre de bunu gösteriyor. Jane Campion, 2010'da Kathryn Bigelow'dan (The Hurt Locker) ve geçen yıl Nomadland ile Chloe Zhao'dan sonra En İyi Yönetmen ödülünü kazanan üçüncü kadın yönetmen olacak. Endüstrinin giderek daha fazla düzeltmeye çalıştığı vahşi orantısızlığı görüyorsunuz. Spielberg gibi birinden yana iddiaya girebilirsiniz, ancak Batı Yakası Hikayesi gişede kaldı ve Belfast için yavaşlayan ivme de Branagh kazanır mı diye düşündürüyor.
En İyi Erkek Oyuncu: Will Smith
Adaylar: Will Smith (King Richard), Javier Bardem (Being the Ricardos), Benedict Cumberbatch (The Power of the Dog), Andrew Garfield (Tick, Tick… Boom!), Denzel Washington (The Tragedy of Macbeth)
Kazananı belli bir başka kategori… Smith'in, King Richard'daki performansı, en iyiler arasında - ve otuz yıllık Hollywood asilzadeliğinin ardından, Smith'in büyük zaferi alma zamanı geldi. Zaten BAFTA’yı, Critics Choice ve Altın Küre Ödülleri’ni silip süpürdü. Bu yüzden üçüncü adaylığının sonunda ona Oscar altını getirmesini bekliyoruz. Tick, Tick… Boom!'da Andrew Garfield için bir şans var, ancak onun zamanının henüz gelmediği aşikar.
En İyi Kadın Oyuncu: Jessica Chastain
Adaylar: Jessica Chastain (The Eyes of Tammy Faye), Olivia Colman (The Lost Daughter), Penélope Cruz (Parallel Mothers), Nicole Kidman (Being the Ricardos), Kristen Stewart (Spencer)
Seçimi en zor kategori! Lady Gaga, öne çıkanlar arasında adaylıkları domine eden tek aktördü, ancak burada tartışmalı bir şekilde görmezden gelindi (ki bunu kesinlikle görmedik). Olivia Colman ve Kristen Stewart, liyakat açısından kategoride başı çekiyor, hem The Lost Daughter hem de Spencer, yılın en iyi filmleri arasında yer alıyor ve her ikisi oyuncu da başrol oynadı - Colman annelik kederinin kendine özgü portresini, Stewart yüksek bir profili, Lady Di'yi canlandırdı. Ancak sezondaki diğer ödüllerin kazananlarına bakmak, Oscar başarısının grafiğini çıkarmak için en iyi ölçüdür. Being the Ricardos ile Altın Küre kazanan Nicole Kidman ve The Eyes of Tammy Faye için Critics Choice Ödülü'nü eve götüren Jessica Chastain. Bu kategoride her şey olabilir ama biz Chastain diyoruz.
En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu: Troy Kotsur
Adaylar: Troy Kotsur (CODA), Ciarán Hinds (Belfast), Jesse Plemons (The Power of the Dog), J. K. Simmons (Being the Ricardos), Kodi Smit-McPhee (The Power of the Dog)
Bu kategori, beklentilerin ne kadar hızlı değişebileceğinin harika bir örneği. 25 yaşındaki Avustralyalı Kodi Smit-McPhee, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu dalında Altın Küre'yi aldığında açık ara önde olarak kabul edildi. Ancak CODA kadrosu son aylarda yorulmadan çalıştı, hemen hemen her organizasyonda, kokteyl saatinde ve yapabildikleri soru-cevapta göründüler - ve ailenin Sağır patriğini oynayan Troy Kotsur bundan payını aldı. Dün gece, Şubat ayı sonlarında SAG'de kazandığı galibiyetin ardından En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu dalında hem Eleştirmenlerin Seçimi hem de Bafta'yı aldı. Aniden, kaybedeceğiniz çok şey olabilir. Rol arkadaşı Marlee Matlin'in 1986 yapımı Children of a Lesser God'daki tarihi zaferinin ardından, şimdiye kadar kazanan ikinci sağır aktör olabilir.
En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu: Ariana Debose
Ariana DeBose (West Side Story), Jessie Buckley (The Lost Daughter), Judi Dench (Belfast), Kirsten Dunst (The Power of the Dog), Aunjanue Ellis (King Richard)
Uzun zamandır Kirsten Dunst'ın beklenen dönüşünün The Power of the Dog'da olacacağı düşünülüyordu. Ancak görünen o ki, West Side Story'nin Anita'sını oynamanın çok fazla etkisi var: yükselen yıldız Ariana DeBose, Rita Moreno'nun zaferiyle eşleşmeye kararlı görünüyor. 1961'de aynı karakterle gösterdiği performans, önceki tüm ödülleri süpürdü. The Power of the Dog olağanüstü bir gece geçirirse Dunst yine görünür olacaktır ancak En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu DeBose!
2022 OSCAR Ödül Töreni Türkiye Saati ile 28 Mart'ta sabaha karşı yapılacak.
British GQ