Dünya çapında 3 binden fazla mağazasıyla günümüzün en büyük uluslararası moda zincirlerinden H&M, önde gelen modaevleriyle yaptığı işbirliklerinin onuncu yılını Amerikalı tasarımcı Alexander Wang ile kutluyor.
H&M, bugüne dek dünyaca ünlü markalarla giriştiği işbirliklerinde "herkes için moda" hedefini benimsedi. Yani, lüks markaların H&M için tasarladıkları ürünlerin her kesime hitap etmesi ve her kesim tarafından satın alınabilir olmasına dikkat edildi. Daha once Comme des Garçons, Maison Martin Margiela, Versace ve Karl Lagerfeld gibi efsanevi isimlerle birlikte çalışan H&M, her işbirliginde müşterilerine tamamen orijinal ve farklı ürünler sundu.
Markanın kreatif direktörü Margareta van den Bosch “Alexander Wang, hem çalıştığımız ilk Amerikan tasarımcı, hem de en genç olanı..." diyor ve "Wang, H&M koleksiyonu için spor giyime odaklanıyor; bu kendi markasında ve bu güne kadarki H&M işbirliklerinde daha once rastlamadığımız bir tema.” diye ekliyor.
Bilenler bilir; H&M’in işbirligi koleksiyonlarının piyasaya çıkacağı günlerde, mağazaların önunde sonu gelmeyen kuyruklar oluşur, insanlar saatler önceden yerlerini alırlar ve mağaza açıldığında herkes deliye döner. Alexander Wang, kendisinin de bu heyecanı bizzat mağazaların önünde sıraya girerek Versace x H&M ve Maison Martin Margiela x H&M koleksiyonlarında yaşadığını söylüyor.
Tasarımcının, tam 54 ülkede, seçili 220 H&M mağazasında aynı anda satışa sunulacak olan bu özel koleksiyon için çok heyecanlı oluşu ve insanların mağazalara geldiklerinde yüzlerindeki ifadeyi, kıyafetleri nasıl kullanıp, kombin edeceklerini merak etmesi gayet doğal. İki büyük markanın böyle büyük bir işbirliğine girişmesi herkesin hayal edebileceği gibi zor bir süreç.
Tasarımcı ve marka arasındaki bağa özellikle dikkat çeken Margareta van den Bosch, ortak koleksiyonların oluşum sürecini çok dikkatli bir şekilde anlatıyor: “İlk olarak tasarımcıyla bir araya gelip, birlikte ne yapmak istediğimizi kararlaştırıyoruz ve tasarımcıyı H&M için özel bir şeyler hazırlaması için serbest bırakıyoruz. Çizilen örneklerden kumaş ve kesim teknikleri belirleniyor ve bunlar sonunda prototipler sergileniyor, ardından da üretime geçiliyor. Sürecin en önemli kısmı ise, gerçekten çok zor olmasına rağmen, her iki tarafın da mutlu ve memnun bir şekilde projeyi tamamlaması herhalde”.
Alexander Wang cephesinden bakacak olursak, H&M’den ilk teklif geldiğinde bu koleksiyon için spor ve performans ağırlıklı parçalar tasarlamak istediğine kesinlikle emin olmuş. Bu kararda hem gelişmiş üretim sürecinin hem de kullandığı ileri teknoloji materyallerin de etkisi büyük.
“Teknoloji ve yenilikçi düşünceler beni heyecanlandırıyor. Moda eğlenceli, ince esprili ve değişken olmalı. Ben içgüdülerimle hareket ederek beklenmeyen ürünler dizayn etmekten cok memnunum.” diye açıklıyor Alexander Wang. Karanlığın modern asaletine inanan tasarımcı, bu koleksiyonda şehir ruhundan ilham alan mutlak siyah, gri ve beyaz tonlarından asla vazgeçmiyor.
Alexander Wang x H&M özel koleksiyonu 6 Kasım’dan H&M İstanbul İstinye Park, Zorlu Center, İstiklal Caddesi ve Ankara CEPA mağazalarında satışa sunulacak.
