MOTY

Az Nota ve Sözle Çok Duygu Vermek: Evrencan Gündüz

GQ Men of the Year 2018 "Yılın Kendini Gösteren Müzisyeni Clear Özel Ödülü" adayı Evrencan Gündüz'ü daha yakından tanıyın.

19-01/22/_mt_8946-1548159270.jpg

Müziğe merakı 5. sınıfta kardeşi ile piyano çalan bir arkadaşlarının ne kadar da “havalı” olduğunu düşünmesiyle başlamış. Anne ve babasını piyano dersleri almak için ikna eden Evrencan, ortaokulda piyanonun üzerine bir de gitarı eklemiş. Üstelik bu defa kendi başına öğrenerek. Müzikal yolculuğunda, lise yıllarında kendisi gibi müzisyen olan babasının hediye ettiği elektro gitarla blues ve caza doğru ilerleyen genç adam, onu şu an olduğu yere (yüzbinlerce takipçisi olan ve hayran kitlesini her gün giderek katlayan 22 yaşındaki bir sanatçı) getiren ilk adımlarını da atmış. Kendinden “Ailesini, ülkesini ve yaptığı işi seven, hayatı boyunca da sanatının peşinden giderek tüm dünyayı gezmeyi hedefleyen bir Türk genciyim”diye bahseden Evrencan’ın hayalinde, gezip gördüğü yerlerde biriktirdiği hatıraları bir gün yazıya dökerek kitap haline getirmek ve çocuklarına bırakarak onlara ilham olmak var. Henüz 22 yaşında olmasına rağmen yeteneği ve başarısı da hayalleri kadar etkileyici. Bu başarı hikayesi gitarını da eline aldığı aynı zamanlara yani lise yıllarına denk gelen bir vapur yolculuğuyla başlamış diyebiliriz. O dönem yaptığı bir vapur yolculuğunda vapur müziğini keşfediyor ve tanışıp yakınlaştığı bir grupla birlikte çalmaya başlıyor. Daha sonra bu macerayı edindiği pilli bir amfi ve mikrofon eşliğinde solo olarak sokağa taşıyor. “İnsanların sokakta tek başıma çaldığım parçalara ne tepki vereceğini gözlemlemek benim için bir sosyal deneydi” diye anlattığı bu dönemden hem kendisi hem de dinleyenler o kadar keyif alıyor ki bir noktada kaldırımda onu dinlemek isteyenler yola taşarak arabaları bile engelliyor. Henüz 18-19 yaşlarında olan ve müziğine inanan bir sanatçı için tarifsiz bir mutluluk ve motivasyon kaynağı.

Evrencan, “Çok büyük sabır gerektiren bir tarz”dediği blues müziğe gerçekten de âşık. George Benson, Freddy King ve Ray Charles hayranı. Kendi tarzını daha çok caz ve blues ortasında ama blues melodilerine daha yakın olarak tanımlıyor. Hatta yemek yemeyi ne kadar sevdiğinden dem vurarak şöyle bir de özet yapıyor. “Blues’u yumurta olarak düşünürseniz, beni de her yemeğinde yumurta kullanan bir şef olarak hayal edebilirsiniz.” Kalbi bu müzikle atan, kendini blues ezgilerinden alıkoyamayan Evrencan, aldığı piyano dersleri hariç müzikle ilgili ne öğrendiyse kendi kendine gözlemleyerek ve izleyerek öğrenmiş. İlhamı ise kendi hayatını bir oyun, kendisini de bir oyuncu olarak görmesinden geliyor. Her şeyi kafasında bir oyun gibi kurguluyor ve içindeki çocuktan besleniyor. Bir şarkı yazarken her zaman önce hayal kuruyor daha sonra bu hayalini nasıl anlatabileceğine odaklanıyor ve eş zamanlı olarak hem sözleri yazarken bestesini de üretiyor.

19-01/23/_mt_8955-1548230145.jpg

Yaptığı müziği yapmasının ve blues’a bu kadar ilgi duymasının en büyük nedenlerinden biri de az sözle çok şey anlatmaya olan merakı. “Müziğim daha az çalmak üzerine kurulu. Az nota ve sözle çok duygu vermek benim kalbimi fetheden özellik” diyerek anlatıyor. İki albümünden sonra son çıkardığı projesi “Bu Toprakların Sesleri”ni dinleyenlerin çok net anlayacağı gibi; parçaların hamurlarını bozmadan her birine kendinden bir doku, bir ruh katıyor. Blues ve Anadolu türküleri için “Her ikisi de toprak müziği” diyen Evrencan, bu müziklerin orijinallerinden ödün vermeden, kendini de ortaya koyarak bir sentez oluşturmak amacında. Şarkının içerisinde kendini özgür hissedebilmek ve kendini geliştirmek arayışı hiç bitmiyor.

Sosyal medyada hayranlarıyla çok doğal ve güçlü bir iletişim kurabilmesinin ve kısa zamanda bu kadar tanınmasının sırrı ise her zaman kendi gibi ve samimi olması. “Ben hiçbir zaman stüdyoda kayıt alıp daha sonra klip çekmem. O an kaydedilen şarkının videosu da o anda çekilir. İnsanlar samimiyetimi ve gerçek Evrencan’ı görürler. Hatalarımı silmem. İnsanı insan sanatçıyı da sanatçı yapan her şeyi tutarım videolarımda” diye anlatırken, insanların aradığı ve özlediği şeyin samimiyet olduğundan emin. Uğruna yarıştığı ve burada gördüğünüz videoyu kaydetmesinin nedeni olan ödülden bahsederken de bir o kadar samimi. “Kazanırsam ilk ödülüm olacak, tabii ki mutlu olurum” diye başladığı sözünü “Aslında benim hedefim Grammy almak ve çok istersem bunu başarabileceğimi biliyorum” diye tamamlıyor.

19-01/22/_mt_8894.jpg

Her ne olursa olsun kendi alternatif yolunda devam edeceği ve bu yolda müziğine bir şeyler eklemekten asla vazgeçmeyeceği konusunda çok emin. Gelecek planları ise dinlerken bile insanı mutlu etmeye yetiyor. Kafasındaki projeler arasında “sabah şarkıları” adında bir albüm ve Barış Manço’nun bu ülkenin çocuklarına bıraktığı miras anısına çocuklar için bir albüm yapmak var. “Çocuklar hep unutulan ama tüm dünyada en önemli olan varlıklar. Onlara yol göstermek amacıyla içerisinde onların da yazdığı ve benim düzenlediğim bir albümün hayalini kuruyorum” diye yüzünde bir gülümsemeyle anlatırken, henüz 22 yaşında olan bu adam vizyonuyla ve değer listesinde ön sıraya koyduklarıyla herkesi şaşırtmayı başarıyor.

Evrencan Gündüz "YILIN KENDİNİ GÖSTEREN MÜZİSYENİ" diyorsan hemen oy ver, GQ MEN OF THE YEAR gecesine katılma şansı yakala! 

İZLE
GQ Men of the Year 2018 Ödül Töreni'nde Neler Yaşandı?
İlgili Başlıklar
Daha Fazlası