2000’ler ve 2010’ların pop ağırlıklı trendlerinden sonra sahne giderek rap ve Latin Amerika müziğine hizmet etmeye başladı. Bu süreçte pop müzik noksanlığını kendine çok iyi fırsat bilen Dua Lipa’nın yükselişine tanık olduk. Geldiğimiz şu günde, her kıtadan insana hitap eden bir pop yıldızını izliyoruz. Dua bu yolculukta nereden nereye gelmiş? Gelin beraber inceleyelim.
İlk Resmi Şarkı, İlk Totem
Spotify’a ilk şarkısını 2015 yılında doğum gününde yüklemiş. Bunun bir totem olduğu çok belli. Henüz 20 yaşındaki Dua’nın sadece sesinin değil görünüş olarak da henüz çok küçük olduğunu görüyoruz. O yıllarda pop müziğin ritmi ve ezgiyi öne çıkardığı etkiden uzak bir şekilde sesini öne çıkarmış. Dua’yı basit bir ritim aranjesi önünde duygusal sözleriyle dinliyoruz. Klibin amatörce çekilmiş olması da çok normal çünkü bu henüz ilk emekleme, ilk adım.
Now I find it harder, and harder to breathe
And I need some new love,
New love, new love.
5 sene önceki Dua’ya: yeni aşkları bulacağın, nefes almanın tadını çıkaracağın harika yıllar seni bekliyor.
İlk Kıvılcım: Be the One
Rengarenk festivallerin hit şarkısı Be the One, Dua’nın ilk küçük çaplı popülariteye eriştiği şarkıydı. “Ben Dua Lipa’yı ta ne zamandır biliyorum.” diyenlerin göndermesi büyük ihtimal Be the One’a uzanıyordur. Hala basit ritimler ve sesini öne çıkardığı yapıyı devam ettiriyor ve ses olarak rüştünü ispatlıyor. Ritmi bir tık daha hareketlendirip kendini burada denemiş belli ki. Reaksiyon çok kuvvetli olunca da sanırım kendine güveni gelmiş. Bunu iki tekerlekli bisikleti ilk kez sürmeye benzetiyorum. Kendi kendine ilk kez başardım, yapabiliyorum dediği şarkı muhtemelen Be the One olmuştur.
İlk Profesyonel İş: Blow Your Mind
Aradan bir yıl geçmiş, Dua iyi kötü bir popülariteye ve imkanlara erişmişti. Artık profesyonel bir klip ve aranjörle anlaşmanın tam sırasıydı. Britanya’ya hitap eden tipik bir pop şarkısı üretmeyi başarmıştı.
Şunu eklemeden olmaz: Blow Your Mind, Dua’nın henüz kendi tarzını oluşturmadığı, ve daha önceki benzer şarkılara benzettiği bir çalışmaydı. Klibinde de yakın arkadaşlarına yer vermesi gözlerden kaçmadı. Özetle, Dua bunu da denemiş oldu ve yükselmek için bir adım daha attı. Ve bu adımı da başarıyla geçti.
Zirve: New Rules
Erken-pik tabirinin en güzel örneklerinden biri, sesini bir tık arka plana attığı ve ezgiyi biraz vitrine çektiği şarkı: New Rules. Popülaritenin sırrı buradan geçiyor. YouTube’da en çok izlenen 34. ve Spotify’da en çok dinlenen 23. şarkı olma niteliğini taşıyor. Bunu henüz 22 yaşındayken başarmış olması da haneye ayrı bir artı puan olarak yazılıyor. New Love’dan New Rules’a kalitenin ne kadar arttığını gözlemleyebiliyoruz. Dua’nın sesinin de tam anlamıyla oturduğunu, küresel bir pop ikonu olacağının ilk emaresini New Rules ile seziyoruz. Klibe değinirsek, bu onun ilk konsept klibiydi ve başından sonuna kadar ikonikti. Tüm dünyada başlayan flamingo-havuz akımının kaynağı olarak bu klibi gösterebiliriz. Artık pop müzikte yeni bir şey vardı: Dua Lipa ve kuralları.
Tekliler & Sponsorluklar Dönemi
New Rules ile eriştiği popülariteden sonra iki buçuk yıllık süreç içinde Dua Lipa, çok akıllı bir hamle yaparak Asya turuna çıktı ve oradaki konserleriyle tanınırlığını artırdı. Bu da dinlenme oranlarının katlanmasına, takipçi sayılarının fırlamasına yol açtı. New Rules sonrası Future Nostalgia albümüne kadar olan dönemi tek tük tekliler çıkararak, sponsorluk anlaşmaları imzalayarak geçirdi. Jaguar için özel çıkardığı Want To teklisi, Calvin Harris ile yaptığı One Kiss düeti, UEFA Şampiyonlar Ligi Finali konseri gibi projelerle, IGDAF gibi paslanmamasını sağlayan hitlerle bu dönemi geçirdi ve yeni albümü için enerji depoladı.
İlk Kapsamlı Albüm: Future Nostalgia
Dua Lipa’nın ticari açıdan en doğru yürüttüğü stratejik hamlelerden biri, albümde yayınlayacağı şarkıları tekli olarak belirli periyotlarla piyasaya sürüyor olması. Böylece hit şarkıları yavaş yavaş tanımamızı sağlıyor ardından tamamını içerecek şekilde albüm olarak paylaşıyor. Future Nostalgia, Dua’nın yaptığı en zor işlerden biriydi çünkü hakkında sürekli New Rules ile kazandığı şöhretin ekmeğini yiyeceği, yeni bir üretime geçemeyeceği yazılıp çiziliyordu. Önceden yayınladığı Don’t Start Now, Physical ve Break My Heart ile albümün kasıp kavuracağının sinyallerini vermişti.
2020’de yayınladığı albüme konsept olarak 80’ler diskotek havası hakim. Özellikle Physical, spor salonlarının vazgeçilmez şarkısı oldu. Albümün tamamının yayınlanmasıyla tanıdığımız albüme adını veren Future Nostalgia, Levitating, Hallucinate, Love Again, Angéle ile düeti olan Fever aynı konsepte hizmet eden şarkılar. Ritmi, enerjiyi, coşkuyu, hareketi ayrı ayrı hissettiriyor. Bu albümle birlikte Dua Lipa, bir şarkıyla hit olup ortadan kaybolan pop müzik üreticisi olmadığını tescillemiş oldu.
Kariyerinin başındaki sözlerinin dışında yeni albümündeki sözleri inceleyecek olursak, Dua’yı gittikçe duygusallıktan coşkuya, hassas bir yapıdan daha güçlü bir yapıya doğru yürüyüş içinde görüyoruz. Bu da tamamen coşkusuna, yüzüne, tarzına, sözlerine ve şarkılarının ezgisine yansıyor.
Bonus: Yeni Edition Albümü ve Eklenen Şarkılar
Dua Lipa geçtiğimiz hafta Future Nostalgia (The Moonlight Edition) albümünü piyasaya sürdü ve yine akıllı bir stratejiyle eski şarkılarını koruyarak aralarına yenilerini ekledi. Levitating şarkısının rapçi DaBaby katkılı versiyonunu albüme ekledi ki bu düet, şu sıralar en çok tıklanan şarkılar arasında. Un Día şarkısı ile de Latin Amerika tarzına göz kırpmış oldu. Bu iki düetle dünyanın en çok dinlenen iki tarzına “Pop henüz ölmedi.” dedi.
Miley Cyrus ile yaptığı: Prisoner da 2000’ler ve 2010’lar popunun esintilerini taşıyor. Tüm bunların birleşiminde albümün konsepti bozulmamış oluyor. Sentez albümde konsept korumak hiç de kolay olmamıştır diye düşünüyorum.
Son olarak, albümün bir yeni şarkısı daha var: We’re Good.
Dua’nın yeni bir imajla sahne aldığı bir klip yayınladı. Titanic mesajlı klipten Future Nostalgia havasını yavaş yavaş terk eden, yeni bir imaja, yeni bir albüme evrilen Dua Lipa tadı aldım. Dua Lipa’nın müzik yolculuğu nereye doğru ilerleyecek hep beraber izleyeceğiz.