“Yalvarıyorum; altı üstü 5000$. Böyle çaresiz olmasam seni hiç arar mıydım?” Düşündüğünüzün aksine bu alıntı, Cranston'ın 2000-2006 senelerinde yayımlanan Malcolm in the Middle serisinde yarım akıllı bir aile babasını canlandırdığı Hal rolüne ait. Bundan sadece iki yıl sonra yayımlanan Breaking Bad'de 180 derece zıt bir karaktere bu şekilde hayat vermesi ise, New York Times'a göre Cranston'a ardı ardına üç Emmy Ödülü'nü kazandıran yegane neden.
En başarılı oyuncuları diğerlerinden ayıran özelliğin aldıkları rolün gerçekçiliğini yansıtmak adına yaptıkları fedakarlıklar olduğu malum. Cranston da bu konuda istisna değil. Breaking Bad'deki laboratuar sahneleri eksik kalmasın diye baş rolleri paylaştığı Aaron Paul ile DEA ajanlarından meth üretimini öğrenen Bryan, Malcolm in the Middle'ın en sevdiği bölümünde parıltılı disko kıyafetleriyle paten kaymayı öğrenmek için altı haftasını harcamış.
Aslına bakarsanız o senelerde ekranları kırıp geçiren bu sitcom süresince dublörünün üstlenebileceği pek çok sahneyi Bryan, kendisi oynamış. Attığı parendeler ve amuda kalkmaları bir yana, The Bots and the Bees bölümünde 10.000 canlı arıyla kaplı bir kostüm giymek zorunda kalmış ve bu sırada sadece bir kez ısırılmış.
Sanatçının pek fazla bilinmeyen ama aslında 90'lı yıllarda hayatımızda biz farkında olmadan kocaman bir yer tuttuğu iş ise Power Rangers. Dizinin yapımcıları pek çok yan rölü seslendiren Cranston'ı o kadar çok sevmiş ki Mavi Ranger karakterine Billy Cranston adını vermeyi uygun görmüşler.
İşin ilginç yanı, oyuncunun bundan 25 sene önce başlayan seslendirme hikayesi, bu sene Mart ayı sonunda vizyona girecek olan Power Rangers filmiyle tamamlanıyor. Filmin yapımcıları Uçan Kafa Zordon rolü için Bryan'ı uygun görmüşler ve o da teklifi seve seve kabul etmiş.
Cranston'ın en büyük başarılarından birinin de çalıştığı insanlarla kurduğu ilişkiler olduğu kesin. 80'li yılların başında ABC'nin Loving setinde tanıştığı John O'Hurley'nin iki düğününde birden sağdıçlığını yapan oyuncunun eşi Robin Dearden ile '86 yılında CBS'in Airwolf setinde tanışmış olmasına pek şaşırmamak lazım. Rol gereği Dearden'ı kaçıran Bryan'ın eşinin başına silah dayadığı sahneler, kaderin cilvesi tadında.
Breaking Bad'de baş rolleri paylaştığı Aaron Paul'le aralarından su sızmadığını söylemeye gerek bile yok. Her ikisinin de kariyerinde bir dönüm noktası niteliğindeki dizinin ardından ikili, sette geçirdikleri zamanı hatırlatacak birer dövme yaptırmaya karar vermiş. Son çekimlerin ardından bütün set ekibiyle birlikte barda geçirilen bir gecenin sonunda Cranston, parmak içine dizinin logosunu yaptırıyor.
Bu denli etkilendiği efsanevi Walter White karakterinin izleyici üzerinde öyle bir tesiri olmuş ki 2011 senesinde 74 yaşındaki matematik profesörü Irina Kristy evinde meth laboratuarı işletmekten, 2012 senesinde Teksaslı kimya öğretmeni William Duncan da ev yapımı meth satmaktan tutuklanıyor. Benzer vakalar arasında ilgi çeken bir anekdot ise 2008 senesinde meth satışı ile Alabama'nın en çok arananlar listesine giren kişinin isminin Walter White olması.
Anthony Hopkins ve nicelerinin methiyeler düzdüğü performansı ve o etkileyici sesi dışında Cranston'ın diziye en ikonik katkılarından birisi de Heisenberg şapkası olmuş. Şapka aslında Bryan'ın kafasını güneşten korumak için şahsen istediği ve yönetmen Gilligan'ın uzun süre izin vermediği bir şeyken en sonunda Mr. White'ın Heisenberg'e dönüşümünü simgeleyeceği düşüncesiyle kabul ediliyor.
Sanatçının kariyerine yapılan belki de en güzel atıf, 2013 senesinde çıkarılan Breaking Bad DVD setinde kendini gösteriyor. Diziye alternatif bir final getiren ekstra videoda, son sahnenin hemen öncesinde Malcolm in the Middle serisindeki Hal olarak dizideki eşi Lois'in yanında uyanan Bryan, yorganına sarılmış heyecanla korkunç bir kabus gördüğünü ve rüyasında belalı bir uyuşturucu kralı olduğunu karısına anlatarak dizideki kayınbiraderi Hank ve ortağı Jesse'den bahsediyor. Komikliği bir yana, Cranston'ın 5 sene boyunca oynadığı dizinin hemen ardından 7 sene önce oynamayı bıraktığı bir role böyle kolaylıkla bürünebilmesi, kazandığı ödülleri sonuna kadar hak ettiğini gösteriyor.