Saat Kişiselleştirme mi, Pişmanlık mı? Uzmanlar Gravür Konusunda Neden İkiye Bölünüyor? Kolaj: British GQ
Saat

Saat Kişiselleştirme mi, Pişmanlık mı? Uzmanlar Gravür Konusunda Neden İkiye Bölünüyor?

Yeni bir saatin arkasına gravür yaptırmak ya da gravürlü ikinci el bir saat almak, saat tutkunları arasında en çok tartışma yaratan konulardan biri. Peki uzmanlar ne düşünüyor?

Gravür yaptırmalı mı, yaptırmamalı mı? İşte tüm mesele bu. Bir yandan, bir saat üzerine gravür eklemek onu kişiselleştirmenin harika bir yolu olabilir ya da büyük bir romantik jest olarak görülebilir. Ama – tıpkı dövme yaptırmak gibi – bu hamle, zamanla pişmanlıkla anılabilecek bir karar olabilir.

Wandering Watches’tan Mike Wüthrich şöyle diyor: “Geçmişte saat gravürü oldukça popülerdi, çünkü saat satın almak genellikle bir dönüm noktasını simgeliyordu. Lüks bir üründen çok, duygusal bir anlam taşıyordu. Bence Jaeger-LeCoultre Reverso modelleri gravür için en uygun tasarıma sahip saatler. Ancak genel olarak, ikinci el piyasasında gravürlü saatlerin değeri, orijinal halindekilere göre daha düşüktür. Tabii eşiniz saatinizin arkasına ‘Drive Carefully, Me’ yazmadıysa – Paul Newman gibi.”

Paddle Waves koleksiyoncusu Jay Liu’nun gravürlere dair kararsız bir yaklaşımı var: “Ben gravürlere çoğu insan kadar takılmıyorum. Bazı insanlar bir şeyin tek sahibi olmak ister – her şeyin yepyeni olmasını bekler. Ben öyle değilim. Eski bir Levi’s pantolonu da, vintage bir saati de severim. Ama yepyeni bir Rolex’te rastgele birinin gravürü olsun istemem. O saat modern bir ürün olduğuna göre, kendi hikâyemi katmak isterim. Tabii Le Mans kazananlarının Daytona’ları hariç – o ayrı. Onlardaki o ‘küçük ödülleri’ kim sevmez ki?”

Vintage Saatlerde Gravür Başka Bir Hikaye

Liu, vintage saatlerde ise genellikle gravürleri sevdiğini söylüyor: “Genellikle bir hikâye anlatırlar, hatta bazen saatin geçmişini ve kökenini doğrulamaya da yardımcı olabilirler. Belki bu bir evlilik hediyesidir, annenin oğluna yılbaşı armağanıdır, ya da uzun hizmet ödülüdür.” Ancak, vintage bir saati alıp da kendi istediğine göre gravür yaptırmak Liu’ya pek doğru gelmiyor: “İlk sahibi ben değilim; bu yüzden kendi dokunuşumu ekleyip saatin tarihini değiştirmek garip hissettiriyor. Ama başkaları bunu dert etmeyebilir.”

Liu buna bir örnek de veriyor: Ünlü mobilya şirketi kurucusu Hans Knoll’un oğlu koleksiyoner Peter S. Knoll, yaklaşık 30 yıl önce üretilmiş olan bir Patek Philippe Perpetual Calendar 2497 modelini satın aldıktan sonra üzerine adını kazımış. “Oldukça havalı, değil mi? Yani demek istediğim şu: İçinizden nasıl geliyorsa öyle yapın. Saatin tarihine siz de katılmak istiyorsanız, kazıyın geçin. Artık sahibi sizsiniz. Sonuçta bizler geçici varlıklarız. Bu saatler muhtemelen hepimizden daha uzun yaşayacak.”

Peki Gravür Yaptırmak İstiyorsanız Nereden Başlamalı?

Biz de gravür konusundaki en sık sorulan soruları Bob’s Watches CEO’su ve kurucusu Paul Altieri’ye sorduk:

Ne Tür Bir Gravür Yaptırmalı?
“Mesajınızı iyi düşünün. Zamansız bir şey olsun: baş harfler, önemli bir tarih ya da sizin için anlamlı kısa bir söz. Basit tutun; küçük ve zarif olması en iyisidir.”

Gravür Nerede Yaptırılır?
“Her zaman güvenilir bir gravür ustasını seçin. Eğer güncel bir Rolex ise, yetkili bir bayi ya da Rolex servis merkezi en doğru yerdir. Vintage ya da Rolex dışı saatler için, saati hasar vermeden gravürleyebilecek donanıma sahip bağımsız bir usta tercih edin.”

Saate Nerelere Gravür Yapılır?
“Alan sınırlıdır. Çoğu gravür kasanın arka kapağına ya da lug’un iç kısmına yapılır. Genelde tek satırda 15–20 karakterlik bir alanınız olur, bu da saatin kasa boyutuna bağlıdır.”

Gravür Saate Değer Kaybettirir mi?
“Çoğu durumda evet. Kişiye özel gravürler geri döndürülemez ve herkes yazılanla bağ kuramayabilir. Tabii çok nadir bir saatse ve gravür ünlü bir kişiye aitse, bu onun hikâyesinin bir parçası haline gelebilir. Ama sıradan bir meraklı için, ilerde satmayı düşünüyorsanız gravürden kaçınmak daha mantıklıdır.”

Son Söz
“Bir gravür, sizin için her şey olmalı ama sonraki sahibi için hiçbir şey. Günün birinde o saati satacaksanız, ‘Sonsuza Dek Seninim, Büşra’ gibi yazılar belki de hiç yazılmamalı.”

BU İÇERİK İLK OLARAK  BRITISH GQ WEB SİTESİNDE YAYINLANMIŞTIR.

İZLE
7 Mehmet Gastronomi Serisi 5.Bölüm: Meyveli Kuru Cacık
İLGİLİ İÇERİKLER
İlgili Başlıklar
Daha Fazlası