Fazla Kafein Bazen Harikalar Yaratabilir
Teknoloji

Fazla Kafein Bazen Harikalar Yaratabilir

Sizi, Türkiye’de sanal gerçekliği alıp çok ileriye taşıyacak bir ekiple tanıştıralım.

2012 yılında kurulan Overdose Caffeine’in ofisi Kadıköy’de Bahariye’ye çok yakın, genişçe bir ofis. Kocaman salonun cam kenarındaki masa, ufak tefek tamirat işlerine ayrılmış; üzerinde onlarca devre parçası, çipler ve kablolar duruyor. Kafanızı sola çevirdiğinizde karşınıza çıkan koltuk takımında (biri, görülmüş en derbeder Süper Mario olmak üzere), birkaç peluş oyuncak, sanal gerçeklik gözlükleri ve broşürler çıkıyor. Arkadaki uzunca masada da bir adet Commodore 64 var ve şirketin kurucularından Tolga Özuygur’un dediğine göre hala çalışıyor.

Overdose Caffeine’in asıl uğraşı bilgisayar oyunu programlamak, özellikle de çok oyunculu oyunlar. Şirketi kurduktan sonra bir yandan kendi oyunlarını geliştirirken diğer yandan uluslararası bazı şirketlerle birlikte yeni oyunlar üzerine çalışmışlar. Şu anda ise tüm dikkatlerini sanal gerçekliğe vermiş durumdalar. Sanal gerçeklik donanımlarının, oyunlar için üretilmiş platformlar olduğunu söyleyen Tolga Özuygur, özel olarak mimari sanal gerçeklikle ilgilendiklerini belirtiyor. Mimarlık ofisinden gelen mimari bir projeyi, içinde sanal gerçeklik ile gezilebilen simülasyonlara çeviriyorlar.

Bu teknolojiyi duymuş, hatta inceleme fırsatı bulmuş bile olabilirsiniz. Ancak Overdose Caffeine’in yarattığı fark, işe kattıkları süratte gizli. Mimari projeleri sanal gerçeklik simülasyonlarına dönüştürebilmek mevcut teknolojiyle haftalar, bazen aylar sürerken, geliştirdikleri teknolojiyle bu süreyi birkaç güne indirebiliyorlar. Aynı zamanda yazdıkları kod sayesinde, ortaya çıkan simülasyonları, kablolu sanal gerçeklik gözlüklerini kullanmaya gerek kalmayacak şekilde optimize edebiliyorlar. Dolayısıyla Oculus’un Samsung ile geliştirdiği kablosuz Gear VR gözlüğüne telefonunuzu takmanız yepyeni ve gerçekçi bir dünyanın içinde gezmeniz için yeterli.

Bu deneyimi hiç yaşamamış olanlar için, şimdi gözlerimizi kapatıp birlikte hayal etmeye çalışalım: Kocaman bir gözlüğü gözünüze taktınız. Bir evin girişindesiniz ve orayı gezeceksiniz. Aslında ortada ‘gerçek’ bir ev yok. Kağıttan, çizimlerden ve eskizlerden sanal dünyaya aktarılmış bir görüntü görüyorsunuz. Elinizde ise orada hareket etmenizi sağlayacak, birkaç tuşu olan bir kumanda var. İleri tuşuna bastıkça ilerliyor, kafanızı çevirdikçe tıpkı oradaymışsınız gibi etrafı inceleyebiliyorsunuz. Oyun oynar gibi. Öyle bir gerçeklik ki bu, mutfaktaki bulaşıklardan yatak odasındaki katlanmış yorgana kadar her detay orada.

Overdose Caffeine şu sıralar mimariye odaklı çalışıyor ve her geçen gün, bu sektörde ileriye dönük yaratıcı projeler üretmeye devam ediyor. Çok yakın bir tarihte, bir inşaat şirketi örnek daire yapmadan sanal gerçeklik yardımıyla insanlara dairesini gezdirebilir ya da bu teknoloji, uzak mesafeler söz konusu olunca yardıma yetişebilir. Tabii bir yandan eski günleri de unutmuyorlar. Sanal gerçekliğe bu denli yoğunlaşmadan önce uğraştıkları oyun programlama ve robotik sistemlerini de gün geçtikçe sanal gerçekliğe paralel şekilde ilerletmek, o alanlarda da yeni projeler üretmek niyetindeler.

Yazının tamamı ve tüm fotoğraflar #GQSonbahar2016'da.

İlgili Başlıklar
Daha Fazlası