Mark Zuckerberg - Harvard University, 2004
28 Ekim Perşembe günü Facebook Connect 2021’de yayınlanan videoda Zuckerberg, Facebook adının tarih olduğunu ve artık “Metaverse” evreni döneminin başladığını söylüyor ve ekliyor: “Adımız değişse de misyonumuz hala aynı: insanları birleştirmek.” 10 dakikalık videoda hologram gibi küçüklüğümüzden beri hayal ettiğimiz ve şu anlık bize ütopik gelen görüntüler var. 10 milyar doların yatırılacağı konuşulan projede 3D sanat eserlerini de görmek mümkün.
Horizon Home adını aklınızda tutun çünkü adını sık duymaya başlayacağımız günler yakın. Zuckerberg’in deyişiyle ekrana bakınca gördüğümüz ilk alan o olacak, bir nevi sosyal medyadaki evimiz işlevini görecek. Avatar olarak arkadaşlarımızı davet edebileceğimiz hatta parti verebileceğimiz Horizon Home’da yine arkadaşlarımızla video izleyebilir, uygulamadan uygulamaya koşabilme fırsatına sahip olacağız. Bunun dışında Horizon World diye bir kavram da karşımıza çıkıyor. Evden çok daha geniş, insanların sınırlar dahilinde yaratıcı gibi hissedebilecekleri bir dünya. Yeni uygulamaların yaratılmasının mümkün olduğu bu dünyada aslında sürücü koltuğuna bizler geçiyoruz (ya da öyle sanıyoruz.)
Videoda pandemi yüzünden uzaktan çalışma ve dolayısıyla asosyalleşme sorununa da değinilmiş. Zuckerberg’e göre altımızda en sevdiğimiz eşofmanı giyerken sanki ofisteymişiz illüzyonunu vermek ve tıpkı pandemi öncesindeymişiz gibi sosyalleşmek mümkün. Pandemi bize nerede olursak olalım işe devam edebileceğimizi gösterdi. Zuckerberg de buna dikkat çekiyor: “Hibrit çalışma düzeni daha karışık bir durum. Bazıları ofisteyken bazılarının uzaktan çalışması durumunda toplantıda hologram olarak bulunmak veya Metaverse’de online olarak tartışmak çığır açacaktır.” Zuckerberg’in dediğine göre trafikte kalmamak ve dolayısıyla çevreye zarar vermemek ve iş yerinin olduğu yerde yaşamayan birinin bile dahil olabileceği bir düzen yaratmakla birçok insana fırsat verilmiş olacak.
Sanal gerçekliğin olabildiğince inandırıcı olması projenin kilit görevlerinden biri. Bu yüzden sanal gerçeklik yani “virtual reality” teknolojisinin mükemmel çalışması gerekiyor. Mühendislik harikası olarak nitelendirebileceğimiz VR teknolojinin karşılığını ise elimizdeki kupayı bile sanallaştırabilen ve başkalarının göreceği Interaction SDK’de bulacağız.
Gelecek yıl bizlerle buluşacağı söylenen başka bir VR projesi ise “Kimbria Projesi”. Bir sanal gerçeklik gözlüğü olan bu projede avatarımız bizlerle aynı mimikleri yapabilme kapasitesine sahip olacak. Sanki gerçekten odadaymış hissini yaklamak için avatarımızın bize benzemesi gerekiyor. Bunun için de Meta farklı cilt ve göz renklerinden, sakal be bıyığa kadar birçok yüz özelliğinin var olacağını söylüyor. Zuckerberg’in söylediğine göre oturma odamızda spor yaparken bilgisayardan video izlemek yerine karşımızda o kişiyle beraber spor yapacağız.
Kafa karışıklığını önlemek için hatırlatalım ki Facebook uygulamasının ismi değişmedi. Yani sosyal platform olan Facebook adını yine aynı şekilde görmeye devam edeceğiz, uygulamalar da yine aynı isimda kalıyor. Sadece çatı şirketi ismini Facebook’tan Meta’ya değiştirdi. Böylece Meta; Facebook, Instagram ve Whatsapp’ın yeni ebeveyni oldu. 10 sene önce kimilerinin lise arkadaşını bulmak için girdiği bu mecra artık daha ileri yaşta bir kullanıcı kitlesinin aktif olarak devam ettiği bir platform. Genç jenerasyonun Facebook’u kullanmadığı bir gerçek. Belki de bu yüzden Facebook kendini yenileme zorunluluğunda hissetti. Cambridge Analytica gibi veri erişim skandalları ile de bilinen Facebook belki de ismi karalandığı için ismini değiştirme mecburiyetinde hissetti.
Sanal gerçeklik hepimizi heyecanlandıran, küçüklüğümüzden beri çizgi filmlerden bilim kurgu filmlerine kadar tanık olduğumuz bir kavram. Meta’nın bu girişimi daha gerçekleşmese de adından bahsettirmesine yetiyor.
