Zaman zaman Twitter'a göz atarken büyük bir çöp yığınına baktığınızı düşünüyor musunuz? Yanılmıyorsunuz; Harvard Business Review için Paul André, Michael Bernstein,
ve Kurt Luther'ın yaptığı araştırmaya göre atılan tweet'lerin sadece yüzde 36'sı okumaya değecek nitelikte.
1443 Twitter kullanıcısının katıldığı araştırmada, katılımcılara 43 bin 738 tweet hakkındaki görüşleri soruldu. Tweet'lerin sadece yüzde 36'sını okunmaya değer bulunurken,yüzde 39'u vasat ve yüzde 25'i de tamamen gereksiz olarak değerlendirildi. Bu sonuçlara göre mavi kuşun söylediği her üç şeyden ikisininin zihinsel kirlilikten başka bir şeye yaramadığını söylemek pek de yanlış sayılmaz.
Araştırma sonuçları hangi tweet'lerin takipçilerin ilgisini çektiği ve hangilerinin niteliksiz olduğuna dair bir tabloyu da ortaya koydu. Huzurlarınızda iyi, kötü ve çirkin tweet'ler:
Rastgele fikirler (+)
Kafanıza göre takılın; yazdıklarınız serbest çağrışım yaratacak türden, komik, yaratıcı ve sıradışıysa daha da iyi.
Sıkıntılar ve şikayetler (-)
Sıkıcı. Herkesin binbir sorunu var, kimsenin dert dinleyecek vakti ve sabrı yok.
Bunu "ben" yaptım (+)
İyi fikirlerinizi, yaptıklarınızı, yapacaklarınızı söylemekten çekinmeyin. Hatta mümkünse fotoğraf ve link de ekleyin.
Buradayım, bunu yapıyorum (-)
Yediğiniz, içtiğiniz sizin olsun; "şu anda ne yapıyorsun?" sorusunun cevabı belediye otobüsünde olup olmadığınız değil.
Ya sizce? (+)
Takipçilerinize soru sormak iyi ve olumlu geri dönüşü olan bir iletişim yöntemi. Ayrıca takipçileriniz tanımanın en iyi yolu da bu.
Muhabbet (-)
Aklınızda olsun, bol @ işaretli özel muhabbetleriniz 140 karaktere sığmayan diğerlerinin hiç ilgisini çekmiyor.
Biliyor muydunuz? (+)
İlginç bir şey mi öğrendiniz? Hemen paylaşın; mesela bu yazıyı...
Bitkisel hayat belirtileri (-)
"Selam kızlar" ya da "günaydın sevgili iş arkadaşlarım"... Bundan kötüsü olamaz.