Birkaç gün önce, L&T Başkanı SN Subrahmanyan’ın haftada 90 saat çalışmanın önemine vurgu yaptığı açıklaması internette büyük yankı uyandırdı.
64 yaşındaki iş insanının, aynı zamanda bu çok uluslu şirketin genel müdürlüğünü de yürüten, viral olan bir videoda şu sözleri söylediği duyuldu: “Çalışanlarımı pazar günleri çalıştıramadığım için pişmanım.” Ardından şu ifadeyi ekledi: “Evde oturup ne yapıyorsunuz ki? Eşinize ne kadar süre bakabilirsiniz? Hadi, ofise gidin ve çalışmaya başlayın.”Bu sözler, zaten kendini aşırı çalışmış ve tükenmiş hisseden Hindistanlı internet kullanıcılarının tepkisini çekti.
Tepki anında geldi. Bollywood yıldızları Deepika Padukone, sektörün önde gelen isimleri Anand Mahindra, Adar Poonawalla ve Harsh Goenka, Subrahmanyan’ın tartışmalı ve etik dışı çalışma felsefesini eleştirdi. RPG Enterprises Başkanı olan Goenka, X (eski adıyla Twitter) üzerinden şu paylaşımı yaptı: “Haftada 90 saat mi? O zaman Pazar gününü ‘Güneş-mesai’ olarak yeniden adlandıralım ve ‘izin günü’ kavramını da efsaneleştirelim! Ben çalışkan ve akıllı çalışmaya inanıyorum ama hayatı bitmeyen bir ofis vardiyasına dönüştürmek mi? Bu başarı değil, tükenmişlik reçetesi. İş-yaşam dengesi bir tercih değil, bir zorunluluktur. En azından benim görüşüm bu! #WorkSmartNotSlave”
Mahindra ise L&T Başkanının sözlerine şu esprili yanıtı verdi: “Sosyal medyada X’te olmamın nedeni yalnız olmam değil. Eşim harika biri; ona bakmayı seviyorum. Dolayısıyla buraya arkadaş edinmeye gelmedim.”
Haftada 90 saat çalışmak çalışan sağlığı için felaket olabilir. 2021 yılında Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından hazırlanan kapsamlı bir rapora göre, haftada 55 saat veya daha fazla çalışmak felç riskini yüzde 35, kalp hastalığından ölüm riskini ise yüzde 17 artırıyor. Raporda şöyle deniyor: “Yukarıda belirtilen kriterlere göre yapılan tahminlerde, DSÖ ve ILO haftada ≥55 saatlik uzun çalışma süresine maruz kalma kategorisiyle felç ve iskemik kalp hastalığı arasındaki hastalık yükünü hesaplayabilmiştir.” Rapor, 2000 ila 2016 yılları arasında iş kaynaklı hastalık ve yaralanmalara ilişkin küresel verileri inceleyerek, 2016 yılında dünya genelinde 1,9 milyon ölümün resmi olarak işle bağlantılı nedenlere bağlandığını ortaya koydu.
Aşırı çalışmayla ilişkili en yaygın hastalıklar arasında kalp hastalıkları, felç, diyabet, anksiyete, depresyon ve daha fazlası bulunuyor.
Uzun çalışma saatlerinin çalışanların kalp sağlığını nasıl etkilediğine dair raporda şu şekilde bir değerlendirme yapıldı:
41–48 saat (haftada): Düşük — İskemik kalp hastalığının zararlılığına dair yetersiz kanıt
49–54 saat (haftada): Düşük — İskemik kalp hastalığının zararlılığına dair yetersiz kanıt
≥ 55 saat (haftada): Orta — İskemik kalp hastalığının zararlılığına dair yeterli kanıt
Bunun nedeni, fazla mesainin kronik strese yol açabilmesi. Bu da vücuttaki kortizol seviyelerini yükselterek kan basıncını ve kalp atış hızını artırır — her ikisi de kalp hastalığı riskini artıran etmenlerdir. Raporda, haftada 55 saatten fazla çalışan kişilerde kalp hastalıklarına bağlı ölüm riskinin yüzde 17 arttığı belirtildi.
Haftada 90 saat çalışan kişilerde, felç gibi hayatı kökten değiştiren sağlık sorunları yaşama olasılığı çok daha yüksektir. Hatta haftada 55 saatten fazla çalışanlarda felç riski yüzde 35 oranında artmaktadır. DSÖ raporunun tahminlerine göre:
41–48 saat (haftada): Düşük — Zararlılığına dair yetersiz kanıt
49–54 saat (haftada): Orta — Zararlılığına dair sınırlı kanıt
≥ 55 saat (haftada): Orta — Zararlılığına dair yeterli kanıt
Haftada 90 saat çalışmak, günde yaklaşık 13 saat çalışmak anlamına geliyor. BMJ Diabetes Research & Care dergisinde yayımlanan ve TIME dergisinde alıntılanan bir araştırmaya göre, “haftada 45 saatten fazla çalışan kadınların, 35–40 saat çalışan kadınlara kıyasla diyabet geliştirme riski yüzde 51 daha yüksek.” (Bu oran, araştırmacıların fiziksel aktivite, vücut kitle indeksi ve sigara gibi diyabet riskini etkileyebilecek diğer faktörleri hesaba kattıktan sonraki sonuçtur.) Bu durumun nedeni, aşırı uzun çalışma saatlerinin insanların öğün atlamasına yol açmasıdır. Bu da kan şekeri seviyelerinin dalgalanmasına veya düşmesine neden olur. Sonuç olarak enerji seviyesi düşer — bu yalnızca verimliliği azaltmakla kalmaz, aynı zamanda günün ilerleyen saatlerinde sağlıksız beslenme alışkanlıklarını tetikleyebilir.
Aşırı mesai yapanlarda doğal olarak görülen yüksek kortizol seviyelerinin bir diğer etkisi de uyku yoksunluğuna bağlı olarak artan “beyin sisi”dir. Mayo Clinic’e göre, uyku sırasında bağışıklık sisteminiz enfeksiyon veya iltihapla savaşmak ya da stres altındayken ihtiyaç duyduğu “sitokin” adlı proteinleri salgılar. “Uyku yoksunluğu, bu koruyucu sitokinlerin üretimini azaltabilir. Ayrıca, enfeksiyonla savaşan antikorlar ve hücreler de yeterince uyuyamadığınız dönemlerde azalır. Dolayısıyla vücudunuzun enfeksiyonlarla mücadele edebilmesi için uykuya ihtiyacı vardır. Uzun süreli uyku eksikliği ise obezite, diyabet ve kalp-damar hastalıkları riskini artırır,” deniyor raporda.
Haftada 90 saat çalışmak, kronik stres, sinirlilik ve tükenmişlik gibi birçok ruhsal sağlık sorununa davetiye çıkarır. Sürekli “çalışma modunda” olmak, hem bunaltıcıdır hem de dinlenme ve toparlanma için çok az alan bırakır; bu da depresyon ve anksiyete riskini artırır, diye belirtiyor National Institutes of Health tarafından yapılan bir araştırma. Ayrıca sosyal izolasyon, iş tatmininin azalması ve başarı hissinin zayıflaması gibi olumsuz sonuçlara da yol açabilir; tüm bunlar kişinin ruhsal iyiliğini ciddi biçimde etkiler.
BU İÇERİK İLK OLARAK GQ INDIA WEB SİTESİNDE YAYINLANMIŞTIR.
