Çay içenleri genelde sakin insanlar olarak düşünürüz. Papatya çayıyla kimse coşmaz sonuçta. Ama yerba mate içenler bambaşka. Yerba mate çayı, futbolcular Luis Suárez ve Leo Messi ile NBA oyuncusu John Collins gibi birçok sporcunun maç öncesi içeceği.
Güney Amerika’da çok sevilen acı bir bitki çayı olan yerba mate, sağlık açısından sunduğu yararlar nedeniyle ABD’de de giderek daha fazla ilgi görüyor. İşte uzman diyetisyen ve bitki uzmanlarının bilimsel araştırmalarla desteklediği 6 önemli faydası:
“Mate” olarak da bilinen bu çay, “Paraguay’ın ulusal içeceğidir” diyor bitki uzmanı ve beslenme uzmanı Allison Birks. “Güney Amerika’da günlük olarak yaygın şekilde tüketilir.” Bu bölgede yerba mate içmek, ulusal kimliğin bir simgesi ve önemli bir sosyal gelenektir. Genellikle özel bir kamış olan bombilla ile bir kaba (gourd) konularak sırayla paylaşılır.
Ama bu çayı tek başınıza içseniz bile pek çok faydasını göreceksiniz. İşte en önemlileri:
Yerba mate, çoğu çaya kıyasla daha fazla kafein içerir (kahveyle neredeyse aynı miktarda) ama kahvedeki gibi bir “çöküş”e neden olmaz. Diyetisyen Paul Jaeckel, yerba matenin “kafein yükselmesinden sonra daha yumuşak bir iniş” sağladığını, bunun muhtemelen kafeinin daha yavaş salınımından veya theobromin gibi diğer biyolojik bileşenlerden kaynaklandığını belirtiyor. Theobromin, yerba mateye acı tadını veren ve kafein üretiminde kullanılan bir bileşiktir; ancak kahvede bulunmaz. Yerba mate ayrıca kahvede olmayan theophylline adlı başka bir bileşik daha içerir. Birks’e göre, “Theobromin ruh halini ve uyanıklığı artırır, ayrıca sinir sistemini koruyucu etkileri olabilir. Theophylline ise sakin ama odaklanmış bir zihinsel durumu destekler.” Bu yüzden yerba mate hem uyarıcıdır hem de titreme yapmaz. Sakinlik ve odak birleşimi, birçok sporcunun maç öncesinde bu çayı tercih etmesinin nedeni olabilir.
Beslenme uzmanı ve yaşam tarzı tıbbı danışmanı Dr. Michael Dubanewicz, yerba matenin yüksek antioksidan ve polifenol içeriğinin vücutta iltihabı azaltmaya yardımcı olduğunu söylüyor. Yerba matede bulunan özel bir polifenol türü (klorojenik asitler - CGA) iltihabı azaltma ve yaşa bağlı hastalıklara karşı koruma açısından bilimsel olarak etkili bulunmuştur. Tüm uzmanlar, yerba mate çayını düzenli tüketmenin bazı kanser türleri de dahil olmak üzere birçok kronik hastalık riskini azalttığını belirtiyor.
Eklem ağrınız varsa, düzenli olarak yerba mate içmek belirtilerinizi hafifletebilir. İnsanlar üzerinde doğrudan çalışma henüz olmasa da, farelerde artrit semptomlarını iyileştirdiği bilimsel olarak kanıtlandı. Bu etkiler çayın özellikle CGA içeren anti-inflamatuvar (iltihap önleyici) yapısından kaynaklanıyor. Ayrıca, çayın içinde bulunan saponin adlı doğal bileşiklerin de iltihabı azaltıcı etkileri bulunuyor.
Üç uzman da yerba mate çayının kısa ve uzun vadede beyin sağlığını desteklediğini belirtiyor. Kısa vadede Jaeckel, “Yerba matedeki theobromin ve theophylline beynin uyarılmasını sağlar, bu da odaklanmaya ve iş verimliliğine katkı sunar. Kafein de dopamin gibi hormonları etkileyerek kişiyi daha mutlu hissettirir.” diyor. Uzun vadede ise Dr. Dubanewicz, çaydaki polifenollerin nöroprotektif olduğunu yani nöronların işlevini koruduğunu ve Alzheimer ya da Parkinson gibi nörodejeneratif hastalıkların riskini düşürdüğünü söylüyor. Ayrıca, “Yerba mate bileşenleri sadece iltihabı azaltmaz, aynı zamanda beyindeki plak oluşumunu da önleyebilir, ki bu da demansa neden olan bir etkendir,” diye ekliyor.
Yerba mate çayı, Ozempic gibi kilo ilacı olmasa da ortak bir özelliği var: iştahı azaltıyor. Dr. Dubanewicz, yapılan araştırmaların yerba matenin açlık hissini azalttığını, yağ birikimi ve iltihapla mücadele ettiğini söylüyor. Elbette bu çayın tek başına sağlıksız bir diyeti telafi etmeyeceğini ama dengeli bir diyetle birlikte kilo kaybını destekleyebileceğini vurguluyor.
Yerba mate çayının kalp sağlığına katkısı birkaç farklı yoldan gerçekleşiyor. Dr. Dubanewicz ve Jaeckel, çayın LDL kolesterolünü (kötü kolesterol) düşürdüğünü söylüyor. Bu, kardiyovasküler hastalıklar için önemli bir risk faktörüdür. Jaeckel’e göre bu etki, çayın yüksek antioksidan içeriğine dayanıyor. Dr. Dubanewicz ayrıca, “Yerba mate potasyum ve magnezyum gibi kan basıncını dengeleyen mineralleri de içerir,” diyor.
Güney Amerika usulü yerba mate içmek istiyorsanız, bir mate kabı ve bombilla (metal kamış) edinmeniz gerekiyor. Amazon’da satılan setler yıkanabilir ve tekrar kullanılabilir. Kabınızı yarıya kadar yerba mate yapraklarıyla doldurun. Sonra kabı yaklaşık 45 derece eğerek yaprakların bir kenarda toplanmasını sağlayın. Açık kısma sıcak suyu dökün ve birkaç dakika demlemeye bırakın. Demlendikten sonra bombillayı ekleyin; ucunun tüm yaprakların altına girdiğinden emin olun.
Dr. Dubanewicz, “Buradaki en önemli teknik, suyun kaynamamış, yaklaşık 170°F (yaklaşık 77°C) civarında olmasıdır. Aksi halde yapraklar yanar ve fazla acılaşır,” diyor.
Çoğu insan yerba mate çayından fayda görebilir, ancak herkes için uygun olmayabilir. Birks, kafeinin kalp atış hızını artırabileceğini ve bu nedenle kalp rahatsızlığı olanların doktorlarına danışmaları gerektiğini söylüyor. Hamile veya emziren kadınlar için de önerilmez.
Bunun dışında, yerba mate keyifle tüketilebilecek bir içecek. Hatta bir arkadaşınıza da ikram edin — sonuçta bu çay, paylaşılmak için var.
BU İÇERİK İLK OLARAK GQ US WEB SİTESİNDE YAYINLANMIŞTIR.