Muhtemelen her erkek gibi siz de saç dökülmesine nasıl karşı koymanız gerektiğiyle çok ilgileniyorsunuz. Sonuçta herkes saçını kaybetmek yerine tutmayı tercih eder. Kel görünüm yakışsa bile yine de bir seçeneğinin olmasını tercih edersin, değil mi? Ve "Zaman” henüz saç çizginizi yenmeye başlamamış olsa bile, ilk etapta saçlarınız varken proaktif davranarak saç dökülmesinin önüne geçmek önemli.
Çok sayıda pahalı cihaz ve prosedür olsa da (bazıları hileli, bazıları her kuruşuna değer), her erkek için en iyi sonucu veren bir temel kurallar seti var. Kolayca uygulayabileceğiniz bu kurallar, çok fazla finansal yatırım yapmadan ve vücudunuzun geri kalanı için sayısız sağlıklı fayda sağlayarak saç dökülmenizi ciddi şekilde yavaşlatabilir.
NYC'nin en önemli dermatologlarından biri olan Dr. Michele Green ile konuştuk. Dr. Green, hastalarına zaten sahip oldukları saçları korumak ve güçlendirmek için yapmaları gerekenleri anlatıyor. Onun yönergelerini dinleyerek birkaç ay içinde uzun süreli sonuçlar görmelisiniz ya da saç dökülmesi başladıysa en azından bir değişiklik fark etmelisiniz.
Beklemeyin
Bu, saç dökülmesini önlemenin en önemli kuralı. Her zamankinden daha fazla saçınızın döküldüğünü fark ettiğiniz anda - ister banyo lavabosunda olsun, ister başınızda bir boşluk oluşmaya başlasın - Dr. Green, dermatoloğunuzu ziyaret etme zamanının geldiğini söylüyor. “Saç dökülmesi tedavisine erken aşamada başlamak, saç dökülmesini en aza indirmeye yardımcı olur ve tedavinin etkisini artırabilir. Saç dökülmesi bunaltıcı olabilir, bu nedenle durumunuzu değerlendirecek ve tüm tedavi seçeneklerinizi açıklayacak bir dermatoloğa danışmanız gerekir” diyor. Doktorunuz, durumunuzu daha iyi anlamak için olaylara mikroskobik bir bakış atabilir ve karşılığında size özel bir plan yazabilir.
Bir Plan Yapın
Önünüzde saç dökülmesini önlemek için birkaç seçenek bulunuyor. Ancak tamamını dermatoloğunuzla kişisel olarak değerlendirmelisiniz. Her erkek her seçeneğe (ve bazı durumlarda bütçeye) tolerans göstermeyebilir. Ancak aşağıda sıralayacağımız maddeler uykuda olan folikülleri uyarmanın ve zayıflamış olanları güçlendirmenine en etkili dört yolu. Gerçek şu ki, muhtemelen aşağıdaki yöntemlerden en az biri olmadan ciddi saç dökülmesi vakalarını durduramazsınız ve saç dökülmesine karşı gerçekten proaktif bir duruş sergilemek için birden fazla yolu değerlendirmeniz gerekebilir.
Finasterid: Finasterid (Propecia) DHT (dihidrotestosteron) oluşumunu bloke eder. Green, “DHT, saç köklerini ince ve kısa yaparak saç dökülmesine neden olan bir erkek androjen hormonudur. Saç üç aşamada uzar ve DHT saç büyüme döngüsünü bozar. Bu bozulma sonucunda saçlar daha uzun bir dinlenme dönemine girer ve bu da saçların uzamasını durdurur” diyor. Finasterid DHT'nin emilimini engelleyerek saç büyümesini desteklemeye yardımcı olur. Bununla birlikte, finasterid kullanırken hastaların küçük bir bölümünün cinsel yan etkiler yaşadığını belirtmek önemli, bu nedenle bir dermatolog sonuçları takip etmek zorunda. O sebeple ilaç sadece reçete ile kullanılabiliyor. Topikal seçenekler mevcut olsa da genelde günlük 1 mg hap olarak alınır.
Minoxidil: Minoxidil (Rogaine) bir diğer seçeneğiniz. Minoxidil’i günde iki kez başınıza masajla uyguladığınızda, saç köklerine giden kan akışını artırır, böylece onları güçlendirir ve kalınlaştırır. Saç daha dolgun büyür ve kalıcı olarak dökülmeye karşı daha az hassasiyet göstermeye başlar. Minoxidil ayrıca doğal dökülme meydana geldikten sonra yeniden uzama aşamasında saç folikülünü güçlendirir. Böylece dökülme ile yeniden uzama arasında geçen süre en aza indirilir ve uzama için harcanan süre daha uzun olur. (Bu nedenle, kullanımın ilk aylarında ek dökülme fark edebilirsiniz, ancak birçok uykuda olan folikülle birlikte hepsinin daha güçlü bir şekilde uzayacağından emin olabilirsiniz.) Minoxidil özellikle başın tepesinde etkili ancak şakaklardaki saç dökülmesine karşı etkili bir savunma değil. Minoxidil topikal bir ilaç ancak ağızdan alabileceğiniz seçenekler de mevcut.
PRP: PRP, “trombositten zengin plazma” anlamına geliyor ve saç uzamasını teşvik etmek için kendi kanınızdaki trombositleri kullanıyor. Green, "PRP almanın ilk adımı, kanınızın alınması ve ardından bir santrifüjde döndürülmesi. Kanın döndürülmesi, kırmızı kan hücrelerini trombosit açısından zengin plazmadan ayırır. Son olarak plazma şırıngalara çekilir ve doktor tarafından kafa derisine enjekte edilir. Trombositler, iyileşmeyi destekleyen ve saç folikülünü yeni bir uzama döngüsüne başlaması için uyaran uzama faktörleri içerir” diyor. Evet, doğru okudunuz: Kanınızı alıyorlar, plazmayı ayırıyorlar ve sonra kafanızın etrafına enjekte ediyorlar. En iyi sonuç için, bunu başlangıçta dört ay boyunca ayda bir ve sonrasında üç ayda bir veya iki yılda bir yapmalısınız. Bununla birlikte, finasterid ve minoxidil'in aksine yüksek bir maliyeti var.
Low-Level Laser Therapy: Düşük seviyeli lazer tedavisi veya LLLT, lazerlerin (tabii ki düşük dereceli) kafa derisinde hücresel büyümeyi uyardığı, böylece foliküllerin daha güçlü, daha kalın ve daha hızlı büyüdüğü bir süreci içerir. Bu tedavi dermatologda seans başına oldukça maliyetli olabilirken, evinizin rahatlığında yapmanın daha makul yolları da var. Dr. Bauman'ın TURBO lazer başlığını kullanabilirsiniz. Neredeyse ofiste sağladığı tedaviyle aynı seviyede oluyor. Bir ay boyunca günlük 5 dakikalık seanslardan sonra zaten paranızın karşılığını alıyorsunuz.
Takviye almayı unutmayın.
Green “Genel olarak, besin açısından zengin ve sağlıklı bir yeme alışkanlığınız varsa günlük vitaminler söz konusu olduğunda kendinizi çok fazla zorlamanıza gerek yok” diyor. Bunun yerine, daha hedefe yönelik, özel takviyeler almayı değerlendirebilirsiniz: Dr. Green, özellikle Viviscal ve Nutrafol'u öneriyor. “Viviscal, saçınızın uzaması için ihtiyaç duyduğu B kompleksi gibi besinleri ve daha kalın, daha güçlü ve daha uzun saçları destekleyen diğer besinleri içermesinin yanı sıra çinko takviyesi sağlayarak saç uzamasını destekler. Nutrafol, deniz kollajeni, testere palmetto ve ashwagandha ile formüle edilmiş harika bir vitamindir. Deniz kollajeni, saç uzamasını destekleyen B vitaminleri ile zenginleştirilmiştir, palmetto testosteronun DHT'ye dönüştürülmesini önler ve ashwagandha iltihabı azaltır” diye ekliyor.
Saç bakım rutininize özen gösterin.
“Saç dökülmesine karşı şampuan” kullandığını söyleyen ve saçlarının dökülmeye devam etmesi karşısında şaşıran arkadaşlarımızı saymaya başlasak muhtemelen bitmez. Ancak saç dökülmesine karşı şampuanlar daha çok "zarar vermez" kategorisindedir - yani en iyi ilaç tedavisine ek olarak düşünülürler. Ancak foliküllerinizde DHT'ye karşı verilen savaşı desteklemek istiyorsanız, saw palmetto ve/veya kabak çekirdeği yağı içeren bir şampuan ve/veya saç kremi bakabilirsiniz. Her iki bileşenin de DHT’yi engellediği biliniyor.
Stresi ve kötü alışkanlıkları azaltın
Stresi pek çok şekilde deneyimleyebiliriz - uykusuzluk, ofiste zor bir gün, kötü bir diyet, kirli bir çevre… Stres saç dökülmesinin arkasındaki en büyük suçlulardan biri. Green, “Stres saçın uzamasının durmasına ve aşırı dökülmeye neden olabilir. Ayrıca vücudun bağışıklık sisteminin saç köklerine saldırarak saç dökülmesine neden olduğu bir otoimmün tepkiye neden olabilir. Vücudumuzun stresli olduğu zaman salgıladığı hormonlar, saç uzama döngüsünü bozan şeydir. Bu bozulmanın bir sonucu olarak saç, uzamayı durduran daha uzun bir dinlenme dönemine girer” diyor. Bir kişiden diğerine farklılık gösterdiğinden, stresinizi nasıl en aza indireceğiniz ise size kalmış. Dinlenerek, sık sık egzersiz yaparak, sağlıklı beslenerek, susuz kalmayarak, sigara ve alkolden kaçınarak başlayabilirsiniz.
Her zaman stresin önüne geçemeyebilirsiniz ancak kötü alışkanlıklar azaltılabilir ve buna karşılık stresin etkisi daha az hissedilebilir. Buna göre, günlük hayatınızda rutin olarak yaptığınız birçok şeyin saç dökülmesine neden olabileceğini bilin. Dr. Green’e uçlarda yaşamamalıyız: Çok az şampuanlamayın ama çok sık da şampuanlamayın. Dengede olun. Haftada iki veya üç kez, yukarıda bahsettiğimiz özel bir şampuan kullanmak yeterli olacaktır. Yine de her gün saçınızı durulayabilir ve bakım yapabilirsiniz.
Dr. Green “Kötü beslenme de saç dökülmesine neden olabilir. Vücudunuzu ve saç derinizi beslemek için yağlar, proteinler ve besinler açısından zengin bir rejim yapmalısınız” diyor. Son olarak, sigara ve alkolün saç dökülmesini arttırdığını bilin. Stresi azaltıyor gibi görünseler de aslında kan damarlarını kısıtlayarak foliküllere giden kan akışını ve dolaşımını yavaşlatırlar.
!! Bu içerik tıbbi tavsiye olarak değerlendirilmemelidir. Bilgilendirici amaçla hazırlanmış ve yayınlanmıştır. !!
GQ US