Burak Özçivit
MOTY

Burak Özçivit | MOTY 10. Yıl Özel İkon Ödülü

Başarılı oyuncunun hayatını; vicdan, empati ve merhamet duyguları üzerine kurduğunu biliyor muydunuz? Burak Özçivit’le, kendisini tanımlayan en derindeki duyguları, keşfetme arzusunu, canlandırdığı karakterlerle kurduğu bağı, tutkularını, ailesini ve daha fazlasını konuştuk.

Kendi kuşağının önde gelen tiyatro yönetmenlerinden Stanislavski şöyle der; “olduğunuz kişi, olmayı umduğunuz en iyi oyuncudan bin kat daha iyidir.”

Bugün dünya çapında geniş hayran kitlesine sahip, dizi ve filmleri Güney Asya, Orta Asya, Orta Doğu ve Latin Amerika’da popüler olan Burak Özçivit’in canlandırdığı karakterlerin yakaladığı başarıyı, gerçek karakterine bağlıyorum ben. İyi bir insan olmadığın sürece iyi oyuncu olma şansın yok, diyen GQ 10. Yıl Özel İkon Ödülü sahibi Özçivit’le Moty filminin setinde buluştum ve merak ettiğinizi tahmin ettiğim sorulara çok samimi cevaplar aldım. Keyifli okumalar…

Senin için tutku ne demek? Neye tutkuyla bağlısın?

Tutku olmazsa olmaz, benim en büyük motivasyonum diyebilirim. Aslında hayallerimin gerçeğe dönüştüğü şeyin devamı geldiğinde benim için tutkuya dönüşüyor. Bu da beni var ediyor diyebilirim. Devam etmek için en büyük motivasyonum oluyor. Neye tutkuyla bağlıyım; mesela işime tutkuyla bağlıyım. Bu can damarlarımdan biri diyebilirim, çok seviyorum. Örneğin son dönemde yine resim yapmaya başladım, bu da benim için bir tutku.

Bugüne kadar canlandırdığın karakterlerden hangisiyle kurduğun bağ daha güçlüydü, neden?

Son dönem için özellikle Osman’ın bendeki yeri ayrı diye düşünüyorum. Yaptıkları ortada ve kurduğu bir cümle altı yüzyıla karşılık geliyor. Bu nasıl bir inanmışlık. Oynadığım bu karakter kendini herkese kanıtlamış. Altı yıl değil yirmi yıl geçse de devam edebileceğim bir karakter. Osman’ın yerinin bende çok ayrı olmasının en önemli nedenlerinden biri inandıklarına sonuna kadar bağlı olması. Ne olursa olsun canını verecek olsa da onlardan hiçbir şekilde taviz vermemesi. İki; adalet. Bu iki en önemli duyguyu hayat felsefesi de yapmış ve her şeyini bunun üzerine kurmuş biri. Aslında temel olarak bu taşları alıp kendi hayatınızda bunu benimsediğinizde, hayatınızın aslında iyi gitmeme şansı yok. Bunun dışında yapacağınız bütün hamleler, duygularınızı sizi bütün götürdüğü noktalar bu iki temel taş üzerinde sizi tekrar doğru yere çekecektir.

Burak Özçivit | MOTY 10. Yıl Özel İkon Ödülü

Yapılacaklar listende neler var?

Kuruluş Osman devam ediyor. Yurt dışı projelerim devam ediyor. Reklamlar var. Onun dışında da kendime vakit ayırıyorum zaten. Çok vaktim olmuyor açıkçası başka bir şey yapmaya. Yapılacaklar listesine gelince, mesela dağa gitmek istiyorum, kar görmek istiyorum, uzun zamandır bunu gerçekleştiremedim. İnşallah yapacağız, ailece bunu istiyoruz. Ailece yurt dışı seyahati istiyoruz. Son dönemde resime çok fazla merak saldığımı söylemiştim. Ben Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde okudum. O yüzden aslında yapılacaklar listemde tekrar resme ciddi bir yer ayırmak var. Arabalarımla vakit geçirmek var, o benim en büyük hobilerimden biri. Ailemle vakit geçirmek. Son dönemde bisiklet çok önemli oldu benim için. Çocukluğumuzda bindiğimiz bisikletin aslında ne kadar önemli olduğunu görüyoruz. Kaç yıl sonra tekrar bisiklete binmeye başladım, inanılmaz iyi geldi, çok mutlu hissettim kendimi. Aynı zamanda spor yapıyorsunuz, aynı zamanda yol kat ediyorsunuz, aynı zamanda geziyorsunuz görüyorsunuz, bence mükemmel bir şey. Tavsiye edeceğim şeylerden biri bu. Biz de ailece (Karan da dahil) bisiklete binmeye başladık. Hep birlikte bir yere gitme hissi mükemmel bir şey. Yani yapılacaklar listemde çok fazla şey var. Mesela dalmayı çok seviyorum. Keşfetme arzum çok fazla olduğu için yaptığım şeyi daha da fazla yapmak istiyorum. Dalmaya başladığımda sudan çıkmak istemem, ertesi gün bir daha gitmek isterim. Sevdiğim şeyi hemen bir daha yapmak isterim.

Hangi duygu ne ifade ediyor senin için?

Benim için en önemli duygular, beni tanımlayan duygular; vicdan, empati, merhamet diyebilirim. Yani bende en ağır basan temelde en içte, en derindeki duygular diyorsanız bunlar ön plana çıkıyor. O yüzden hayatımı da temelinde bunların üstüne kurmaya çalışıyorum. Benim için çok önemli. Zaman zaman tabii ki bunlar beni yoruyor, yıpratıyor ve toplumun geneli tarafından kaybettirici nitelikte görülüyor olabilir, ama ben uzun vadede tam tersi kazandıracağını düşünüyorum.

En sevdiğin oyuncular?

Daniel Day-Lewis, Joaquin Phoenix.

Yönetmenler kimler?

James Cameron, Christopher Nolan.

Sosyal medyayı, değişen alışkanlıkları, devamlı farklı türde uyaranların insan hayatında oluşunu nasıl yorumlarsın?

Sosyal medya kaçınılmaz şekilde hepimizin hayatına girdi, hatta işimizin de önemli bir parçası oldu. Avantajlarından faydalanmalı ama dikkatli ve dengeli bir bağ kurmalıyız sosyal medyayla. Sınırlarınızı belirlemezseniz bağımlılık riski yüksek. Çok fazla uyarana çok hızlı maruz kalıyorsunuz. Kontrolsüz bir tüketimi de beraberinde getiriyor. Sosyal medya aşırı hız getirdi hayatımıza. Doğru kullanıldığında çok çeşitli avantajlar sağlasa da kontrolsüz kullanımının mutsuzluk getireceğini düşünüyorum. Dengeli olmakta fayda var. Yetişkinler olarak biz seçiciyiz ve dijital kirliliği yönetebiliriz ama çocuklar için çok daha dikkatli olmamız gerektiğini düşünüyorum. Yaşlarına uygun olmayan uyaranlara maruz kalmamalılar, bağımlılık riski de oldukça yüksek, bu yüzden ailelere fazlaca görev düşüyor.

Sosyal medyada çok vakit geçiriyor musun?

Sahne aralarında kafam dağılsın diye bakıyorum. Benim için olmazsa olmazlardan çünkü işimizin bir parçası oldu artık. Kendi televizyon ekranımız gibi oldu diyebiliriz. İnsanların kişisel isteklerine, takip arzularına göre şekillendirdiği özel bir ekrana dönüştü. Özgürlük anlamında kesinlikle iyi oldu. Benim için de iyi, sosyal medya sayesinde bazı şeylere çok daha kolay ve hızlı ulaşabiliyorum.

Problem çözücü müsündür? Mesela bir problem olduğunda ne yaparsın?

Kesinlikle problem çözücüyümdür. Bir problem yaşadığımda soğukkanlı olmaya çalışırım, fevri karar vermemeye çalışırım ve problemin çözülmesi için tek yönden hareket etmem, iki üç versiyonlu düşünürüm ve çözüm odaklı davranırım. Problemin olduğu yerde kesinlikle durmayı sevmem. Huzurlu ve mutlu olmayı seven biriyim. Bazı şeylere çok fazla takılırsanız hayatı ıskalıyorsunuz. Ben daha çok deneyimler üzerine hayatımı kuruyorum. Problem demek aslında sizi durduran, hayattan alıkoyan an demek. O yüzden problemle çok fazla haşır neşir olmadan, vakit kaybetmeden çözüm odaklı olup alternatif çözüm yollarını devreye sokmak gerek ki akışa devam edebilelim. Yani derenin önüne taşlar geldiğinde, el birliğiyle o taşları kenara hızlıca çekelim isterim ki akış devam etsin. Bırakalım dereler aksın.

Burak Özçivit | MOTY 10. Yıl Özel İkon Ödülü

En çok neyi dert edersin kendine?

Birisi tarafından anlaşılamamak beni üzer ya da yanlış anlaşılmak. Böyle durumları kendime dert ederim açıkçası. Çözmek için elimden geleni yapar, karşımdakinin net olarak beni doğru anlaması için çabalarım.

Şöhretin bedeli nedir?

Şöhretin birçok bedeli var ama en önemlilerinden biri tabii ki özgürlüğünüzün kısıtlanması. Uzun süredir bu durumla iç içe olunca bunun bir şekilde üstesinden gelebiliyorsunuz, çokça tecrübeniz oluyor.

İş hayatında ve özel hayatta rutin dönemlerden çıkmak için ne yaparsın?

Benim zaten rutin bir hayatım var; erken kalkmak, sete gelmek, ezber yapmak, sahnede olmak, setten çıktığımda eve gitmek vs. Son dönemlerde bunu kırmak için tekrar resme başladım. Zihnimi boşaltmak için tuval, boya, fırça benim için oldukça yeterli. Zaman sınırı olmadan dilediğimce resim yapmak bana çok iyi geliyor. Onun dışında rutinden kaçmak yerine var olan rutinin içinde mutlu olmanın alternatif yollarını arıyorum.

Ne tür müzik dinliyorsun?

Aslında ben daha çok oynadığım rolden, işin yükünden dolayı yorgun oluyorum ve masaj yaptırmayı seviyorum. Mental ve fiziksel olarak çok yorulduğum için masaj benim için çok önemli oluyor. O süreçte de genel olarak dinlendirici müzikler dinliyorum. Onun dışında sete gidip gelirken ve Karan sayesinde trend şarkıları da dinliyorum.

Bir ortamda çok sıkılıp bunalırsan nasıl bir bahaneyle oradan uzaklaşırsın ya da istemediğin bir ortamda mecburiyetten durduğun olur mu?

İnsan iletişiminin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Hayatta belli noktalara gelmenin en önemli sebepleri insanları tanımak, onlarla çok iyi iletişim kurabilmek. Bunun için de biraz insanları izlemeniz gerek, ben genelde böyle yaptım. O yüzden istemediğim bir ortamda durma halini ben biraz farklı değerlendiriyorum. O anlarda analiz yapmaya çalışırım, insanları keşfetmeye çalışırım. Niye orada mutsuz oluyorum, nedir beni rahatsız eden diye düşünürüm, olaya buradan bakarım. Orada mutlu olabilmek için kendime mutlaka bir gerekçe bulurum. Oradan gitme isteği oluşuyorsa içimde, bu da benim için bir işarettir ve kendime bir ders çıkarmam gerektiğini düşünürüm. O yüzden çok gitmeye çalışmam, daha çok kalmaya çalışırım, orada ne olduğunu anlamaya çalışırım. Kendimle ilgiliyse sebebini bulmaya çalışırım, karşı tarafla ilgiliyse onu anlamaya çalışırım. İşimin de bir parçası olduğu için bulmaca çözer gibi insanları analiz eder, bu durumu avantaja çeviririm.

Erkekler baba olduklarını bebeği kucağına aldıklarında anlar derler, nasıl bir histi o an?

Hayatın durduğu anlardan biri diyebilirim. Ben doğum sürecine şahitlik etmiştim, o mucizeyi gözlerinizle görmek inanılmaz bir his. Güzel bir teslimiyet anıydı. Damarlarınızdaki kanın akışını bile hissedebiliyorsunuz. Öyle bir zaman durması diyebilirim. Çocuğunuz doğduğunda, onu kucağınıza ilk kez aldığınızda daha önce böyle bir koku hiç duymadınız, böyle bir yumuşaklık hiç hissetmediniz gibi, bu hisleri yeni tanımlıyorsunuz. O teslimiyetten sonra yavaş yavaş size bu duygular eşlik ediyor. Müthiş bir deneyim, anlatılabilecek gibi bir şey değil.

Senin de baban gibi oğlun için kurduğun hayaller var mı?

Benim de tabii ki oğlum için kurduğum hayaller var. Tabii ki insan ister istemez onunla birlikte şunu yapalım, bunu yapalım gibi hayaller kuruyor ya da ileride büyüdüğünde nasıl bir iş yapacak, nasıl biri olacak bunları merak ediyor. İyi bir insan olmasını ve insanlarla iyi iletişim kurmasını isterim, bunun için çabalıyorum. Rol model olma noktasında da sınırlandırmalara gerek duymuyorum, çocuğunuzun sözsüz mesajları okuduğunu ve sizi çok iyi gözlemlediğini, sizi aynaladığını düşünüyorum. O yüzden onun yanında olmanız, güvenilir olmanız ve sevdiğinizi hissettirmeniz bence en önemli şeyler.

Çocuğunla en çok ne oynamayı ya da ne yapmayı seviyorsun?

Ormanda yürümeye bayılıyoruz, o ağaçlarla, dallarla, yapraklarla ve toprakla oynamaya bayılıyor. Doğa yürüyüşü en sevdiğimiz şey diyebilirim. Dağa tırmanmayı da çok seviyor. Ben de zaten çok severim, aslında bir taraftan benim içimi okuyor. Bir de bisiklete biniyoruz, ben hızına yetişemesem de!

İZLE
Burak Özçivit Kamera Arkası
İLGİLİ İÇERİKLER gq moty 2023 Burak Özçivit
İlgili Başlıklar
Daha Fazlası