Eskinin MP3 çalarlarından ve iPod’lardan, Spotify ve Apple Music gibi dev şirketlere kadar büyüyen bir sektör müzik dinleme alışkanlıklarımızı da şekillendiriyor. Sonsuz gibi görünen bir arşive cebimizden ulaşmak günümüzün bir parçası. Fakat bu arşivin dizelenmesinde sosyal anlamda işler biraz derinleşti. Playlist’lerimiz yani çalma listemiz de kişiliğimiz hakkında birçok ipucu veriyor.
Elalem Ne Der?
Özellikle Spotify’da takip ettiklerimizin ne dinlediklerini görebilme özelliği, kendisini iyice sosyal medya konumuna getirmemize sebep oldu. Instagram, Twitter gibi sosyalleşmek için kullanılan bir uygulama olmasa da bazılarımız müzik dinlemektense “o ne dinlemiş?” sorusunu merak ettiği için uygulamaya giriyor. Hal böyle olunca “beni nasıl görüyorlar?” kaygısıyla dinlediklerimize çeki düzen veriyoruz, bir nevi otosansürleniyoruz. Bu yüzden playlist oluşturmamızdaki en büyük nedenlerden biri başkalarını etkilemek istememiz. Tabii burada yaratıcılığın çok büyük rol oynadığını da ekleyelim.
Kontrol
Araştırmalara göre özellikle karantina günlerinde çalma listesi oluşturanların sayısı arttı. Belki evde yapacak bir şey kalmadığından belki de müzikle yalnızlığımızı gidermeye çalıştığımızdan diye düşünsek de aslında bir neden daha var: kontrol isteği. Hala süren pandemi döneminde kontrolümüz dışında olaylar gelişti, gelişmeye de devam ediyor. Kimimiz seyahatini iptal etmek zorunda kalırken kimimiz işinden, okulundan uzak kaldı. Böyle olunca kontrolü elimizde bulundurma isteği hiç olmadığı kadar yükseldi.
Değişiklik
Her ne kadar çalma listesinde aynı şarkılar çalınıp dursa da başkalarının da çalma listelerine göz attığımızı unutmayalım. Günümüzde artık playlist oluşturma kültürü diye bir şey var. Kendi oluşturduğumuzu dinlemekle kalmıyor, başkası nasıl bir şey yaratmış diye de merak ediyoruz. Böylece teknoyla arası iyi olmayan biri bile başka bir müzik türüne şans vermeye cesaret edebiliyor. Bu da dijital müzik platformlarının yavaş yavaş sosyal medyaya döndüğünün habercisi.
Zaman ve Ortam
Eskiye kıyasla -çok klişe olsa da- artık her şey bir tıkımıza bakıyor. Herkesin acelesi var, herkes her şey hemen olsun istiyor. Bu yüzden kimsenin müzik aramak için 10 saniye kaybetmeye bile sabrı kalmadı.
Motivasyon
Bilime göre müzik, yoğun bir antrenman sırasında ağrı ve yorgunluğu unutturabilme yetisine sahip. İnsanları vazgeçmemeye sevk eden müziğin playlist’teki etkisi ise %15. John Moore Üniversitesi'nin bisikletçileri konu aldığı bir araştırmada sporculardan müzik dinleyenlerin performanlarının daha yüksek olduğunu ortaya koydu. Spor olsun olmasın sevdiğimiz şarkılardan oluşan çalma listeleri verimliliği artırıyor.
Sebeplerinin dışında bizde uyandırdığı duygulara da değinelim. Arada nostaljik hissetmek belli bir yaşanmışlıkla birlikte popülerleşir. O zamanlara dönmek istediği için on yıllara yönelik çalma listeleri oluşturuluyor.
Çalma listesi modası her zaman vardı, kasetler yerini “playlist”lere bıraktı. İleride daha ne kadar genişleyebilir bu sektör bilinmez ama yaratıcılığın konuştuğu bu akım hiç şüphesiz en popüler dönemlerinden birini yaşıyor.
GQ Türkiye Spotify profilinden bir playlist: