Türk Kadın Voleybolu Ekol İhraç Ediyor!
Dergi Konuları

Türk Kadın Voleybolu Ekol İhraç Ediyor!

Dizilerle birlikte, Türkiye’nin son 15 yılda en çok yükselen markası kadın voleybolu...

Dünyanın en önemli ekollerinden biri haline gelen Türk kadın voleybolunun geldiği nokta sadece spora dair bir başarı değil. Filenin Sultanları aynı zamanda genç kadınların ilham kaynağı…

Türk kadın voleybolunun dünyada ağırlığı gün be gün artarken, Türkiye yıldızlarını dünyanın dört bir yanına ihraç da ediyor:

Anadolu Efes’le THY Euroleague’i iki kez kazandıktan sonra Yunan devi Panathinaikos’un başına geçen Ergin Ataman bunun en parlak örneklerinden. Tecrübeli koç, Yunan ekibini 12 yıl sonra Euroleague şampiyonluğuna taşırken, bugün Avrupa Ligi’nin en büyük birkaç antrenöründen biri sayılıyor.

Daha önce Fiorentina ve Milan’ı çalıştıran Fatih Terim, başarısız Panathinaikos macerasının ardından bu kez futbola astronomik yatırımıyla dikkat çeken Suudi Arabistan liginde, Al Shabab’ın başında.

35 yaşında Dortmund’un başına geçen Nuri Şahin’in macerası kısa sürse de, teknik direktörlük kariyerinin geleceğiyle ilgili pek fazla endişe yok. Fenerbahçe’nin eski çalıştırıcısı İsmail Kartal da İran’ın Persepolis takımının başında, Mustafa Denizli’nin bu ülkede elde ettiği başarıları tekrarlamayı amaçlıyor.

Kadın voleyboluna gelince; AEK takımıyla Yunanistan Kupası’nı kazanan ve Yunan Kadın Voleybol Milli Takımı’nı çalıştıran Yunus Öçal’ın ardından gözler yine genç ve başarılı bir antrenörde: Ferhat Akbaş. Japonya, kadın milli voleybol takımını ilk kez bir yabancıya emanet ederken, Ferhat Hoca’dan beklenti çok büyük.

Yurtdışında saygıyla karşılanıyor

Hemen her maçta tribünler dolu… Her yıldızın ayrı fan kulübü var. Olimpiyatlarda son 4’e kalmaktan Avrupa şampiyonluğuna, Filenin Sultanları çıtayı sürekli yukarı çekiyor. Üstelik Sultanlar’a sürekli alt jenerasyonlardan takviye geliyor. Neredeyse yetenek fışkırıyor.

Milli takımın oynadığı maçlara bilet bulunmuyor. Kulüp takımları Avrupa’da her sezon başa oynuyor. İçeride kadın hareketinin sembolü haline gelen kadın voleybolu, yurtdışında da saygıyla karşılanıyor. Son örnek, Polonya ve Romanya liglerinde çalıştırdığı ekipleri şampiyonluğa taşıyan, son 3 yılda Eczacıbaşı’nı çalıştırdıktan sonra Japonya’ya transfer olan Ferhat Akbaş…

“Benimle çalışmak istemeleri gurur verici”

39 yaşındaki genç antrenör, Japonya kadın voleybolu tarihinin ilk yabancı antrenörü… Ferhat Akbaş’a ulaşıyor ve bizleri gururlandırdığı için kutluyorum. Yıldız antrenör, yurt dışında Türk kadın voleybolunun imajının çok elit seviyede olduğunu söylüyor. Türkiye’yi kendisine rakip olarak gören ülkelerin, bize fazlasıyla saygı duyduğunu anlatıyor.

“Voleybolun efsane ülkelerinden Japonya’nın yabancı bir antrenörle çalışmayız benimle başlatması gurur verici” diyor. 2017-2018 yılında Japonya Milli Takımı’nda yardımcı antrenör olarak çalışan Ferhat Akbaş, o günleri hatırlatıyor. Heyecanını “Alışkın olduğum bir coğrafyaya gidiyorum. Bana açılan kredi çok fazla, bana gösterilen saygıyı gördüm” sözleriyle anlatıyor.
Hedefi, daha kısa oyuncularla oynanan Japon kadın voleybolu geleneğini, Avrupa ekolüne yaklaştırmak. Aynı zamanda da, uzun vadeli hedeflere yönelik jenerasyon değişimini gerçekleştirmek… Akbaş’ı çok kolay bir görev beklemiyor.

Genç antrenör, bu işin sevmeden yapılamayacağını, stres ve eleştirilere karşı tek yapılması gerekenin çok çalışmak olduğunu söylüyor.
Farklı voleybol ekollerini öğrenmenin ve kendi oyununu oluşturmasının en büyük avantajı olduğunu aktarıyor. Hem oyuncular hem de taraftarlarla empati kurmanın da, başarının formüllerinden olduğunu söylüyor.

“İyi ve çalışkan insan hedeflerine ulaşır”

Ferhat Hoca, “Türkiye’de eksilen şeyin, iyi insan olmak olduğunu düşünüyorum. Bu çizgiden ayrılmamak lazım. Bana göre iyi ve çalışkan insan hedeflerine ulaşır” diyor.
2004 yılında istatistik antrenörü olarak başladığı kariyerinde geldiği yer, dışarıdan bakıldığında parıltılı. Ama dağın tepesine tırmandıkça, beklentiler de çoğalıyor. Tek hedef şampiyonluksa, liderlik hariç tüm sonuçlar eleştiri alıyor.

Ferhat Akbaş’ın bu konuda söyleyeceklerini merak ediyorum, verdiği cevap üzerine uzun uzun düşünüyorum:
“Başarısız anlar, kalkan görevi görüyor. En başarısız anlarımda en güçlü hissediyorum. Çünkü bundan sonra her gün daha iyi olacak. Çok çalıştığında şans faktörü azalıyor. Sporcu ve antrenörlerin hayatının büyük bölümü başarısızlıklardan geçiyor. Aslında çok küçük başarı anları için yaşıyoruz.”

Türk kadın voleybolunun etki alanı giderek artarken, Ferhat Akbaş sadece kendisi için değil, ülkemiz için de kritik bir dönüm noktasında… Ferhat Hoca’nın Japonya’yla elde edeceği başarılar, yurtdışında görev yapacak Türk antrenörlerin önünü alabildiğine açabilir.

Türk Kadın Voleybolu Ekol İhraç Ediyor!

İZLE
7 Mehmet Gastronomi Serisi 5.Bölüm: Meyveli Kuru Cacık
İLGİLİ İÇERİKLER
İlgili Başlıklar
Daha Fazlası