Nakkab'ın sanat yolculuğu 2015 yılında masa başı işinin monotonluğundan kurtulmaya karar vermesi ve bir dövme makinesi sipariş etmesiyle başladı. Aynı zamanda ressam Murat Turan'dan resim dersleri almaya başlayan Nakkab, Beşiktaş'ta bir dövme stüdyosuna çırak olarak katıldı ve profesyonel dövme sanatçısı olma yolundaki ilk adımlarını attı. 2016 yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde Seramik ve Cam Tasarımı bölümünü kazandı. Bir yandan arkadaşlarına dövme yapmaya bir yandan da okula devam eden Nakkab, 2018’de Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim bölümüne geçiş yaptı ve lisans eğitimini burada tamamladı. Türkiye'nin saygın sanat okullarından edindiği vizyon, rekabetçi dövme sektöründe kendisini farklı kılacak bir temel oluşturdu.
Nakkab’ın üniversite yıllarında final projesi olarak geliştirdiği ‘’Sernakkab’’ tekniği, ‘’UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirasları’’ listesinde yer alan Türk kağıt süsleme sanatı Ebru’dan ilham alıyor. Dövme sanatına yepyeni bir bakış açısı getiren Nakkab, bu eşsiz tekniğini sanatsal imzasına dönüştürerek sadece Türkiye'de değil, uluslararası dövme dünyasında da tarzının öncüsü olmayı başardı. Nakkab işlerini kendi sözleriyle şöyle açıklıyor:
‘’Tasarım sürecim soru sormakla başlıyor: Aklınızdaki konum, boyut ve renk nedir? En çok hangi çalışmalarımı beğendiniz? Bu soruların yanıtı bana tasarıma başlamak için bir referans noktası oluyor. Müşterimin ihtiyaçlarını anladıktan sonra kendimi yeni nesil bir ebrucu gibi görmeye başlıyorum. Yeni nesilden kastım ise geleneksel Türk ebrusuna Avrupa usulü modern, minimalist bir dille yaklaşmak. Ebru teknesinde yakaladığım çeşitli formları kağıda aktarıp kurumaya bırakıyorum. Kuruduktan sonra çalışmalarımı dijital ortamda işleyip dövme yapacağım bölgenin anatomisine göre şekillendiriyorum. Tasarım sürecinin en zor ve bilgi gerektiren kısmı burası aslında. Bazen insanlar rastgele ya da freehand çalıştığımı düşünüyorlar, bu bana komik geliyor çünkü her tasarımın arkasında bir mühendislik var. Resim okurken insan vücudunun mekaniği hakkında çok şey öğrenmeniz gerekiyor ve bu bilgiyi dövme sanatında kullanabilmek işlerimin göze hitap etmesini sağlıyor.
Tekniğimin en büyük avantajı ise öngörülebilirlik. Konum ve boyutunu önceden belirlediğimiz tasarım, dövme günü bir yapboz parçası gibi vücuda yerleşiyor. Önceliğim, dövmenin yapıldığı bölge ne olursa olsun temiz ve sterilize bir çalışma ortamı sağlamak. Kariyerimde ağırlıklı olarak akışkan çizgilere odaklandım ve dövmelerimde temiz, kusursuz çizgilerin önemi büyük. Nakkab'ın kendine özgü çizgilerine aşina olanlar işlerimi kolaylıkla tanıyabilir. Zaman zaman insanların birbirini durdurup 'Bu Nakkab’ın işi mi?' diye sorduğunu duymak bana her geçen yıl neşe, gurur ve motivasyon veriyor.''
Kıtaları Birleştirmek: Boğaziçi Sernakkab
Portfolyosunda Vakho Jappari ve Sucuk&Bratwurst gibi dünyaca ünlü 3D tasarımcılarla işbirlikleri yer alan Nakkab, geleneksel Türk sanatları ve güncel sanatlar arasında bir köprü görevi görüyor. Geçtiğimiz ay ise Türkiye Art Festivali (TAF) kapsamında, dünyanın dört bir yanından gelen dövme sanatçılarına ve binlerce ziyaretçiye Türk ebrusunu ve kendine özgü dövme tarzını anlattığı Sernakkab Atölyesi’ne ev sahipliği yaptı. Her çizginin yeni bir hikayeyi ortaya çıkardığı dövme sanatı dünyasında Nakkab'ın hikayesi yeniliği, kültüre olan derin saygıyı ve sınırları zorlamaya yönelik tutkuyu anlatıyor.
Nakkab'ın tüm işlerini incelemek için Instagram profiline ya da www.nakkabdoesit.com web sitesine mutlaka göz atın.