Futbol sizce de harika bir şey değil mi? Modern dünyada futbolun karşılaştığı tüm sorunları bir an için bir kenara bırakın. Parayı, markalaşmayı ve iş konuşmalarını göz ardı edin; evinizden çok uzakta gittiğiniz bir maçta 1-0'lık bir kayıptan sonra akşam 10'da arabaya doğru ağır ağır yürürken hissettiğiniz şeyleri bir kenara bırakın, uluslararası bir takımı tutmanın getirdiği sayısız acıyı bir an için unutun. Dünya Kupası'nda, yıllarca süren başarısızlıkların ardından gelen zafer anını hayal edin.
GQ globalden yazarların ülkelerinin Dünya Kupası tarihindeki en değerli anını bizimle paylaşmalarını istedik. Bazıları için bariz bir an; diğerleri için, aralarından seçim yapabilecekleri anlar vardı. Ancak her bir anı, yalnızca futbolun sağlayabileceği o benzersiz, hüzünlü coşkuyu hissetmenize sebep oluyor.
İspanya
Simon Bruty/Anychance/Getty Images
En tatlı zafer, Güney Afrika 2010
Hector Izquierdo, Baş Editör, GQ İspanya
Güney Afrika'daki 2010 Dünya Kupası'nın başlamasından sadece birkaç gün önce, hemşehrim Pau Gasol’ün ikinci bir yüzük aldığı NBA finallerini izlemek için Los Angeles'taydım. Ülkemde spor için büyülü bir zamandı ve tüm dünyada farklı disiplinlerde yankı uyandıran zaferler kazanıyorduk. Gasol bu zaferlere istinaden oldukça çocukça ve kibirli bir ifade kullanıldı: "Ben İspanyol'um, seni hangi alanda yenmemi istiyorsun?”
Los Angeles'ta bir İngiliz spor gazetecisi bana çok ciddi bir şekilde, yaklaşan Dünya Kupası'nda İspanyol takımı için yalnızca bir rakip gördüğünü söylediğini hatırlıyorum: İspanya'nın kendisi. Ve yanılmadı da. Casillas, Ramos, Xavi, Iniesta, Pujol ve Villa'dan oluşan bu takım, bir futbol sahasının çimlerine ayak basan en olağanüstü takımlardan biriydi. İspanya Avrupa Şampiyonasını yeni kazanmıştı – ki iki yıl sonra tekrar kazanacaklardı – ve beklentiler çok yüksekti.
Dünya Kupası'na yolculuk, İsviçre’ye hiç gol atamamız sonucu şaşırtıcı bir yenilgiyle başladı ve yenilgiler ya da ufak zaferlerle devam etti Johannesburg’da oynanan Hollanda maçına kadar. Umutlarımız tamamen tükenmişti. O maç uzatmaya gitti. En kötüsünden korkuyorduk, elenebilirdik, finalleri kaybedebilirdik ancak aynı şekilde Hollanda da final maçlarını kaybetme konusunda ün kazanmıştı.
116. dakikada Cesc Fábregas, ceza sahasının başındaki Andrés Iniesta'ya pas verdi ve Andrés Iniesta, Hollanda kalesine sağdan bir orta çıkararak gol attı. Bütün bir ülke o golü bekliyorduk. Hala hatırladıkça tüylerim diken diken oluyor. Andrés Iniesta'nın attığı o gol bir ömür boyu çölde yürüdükten sonra su içmek gibi hissettirdi.
Brezilya
Inpho Photography/Getty Images
Bir nesil için ilk kupa, ABD 1994
Manuela Rached Pereira, GQ Brezilya
Uzun zaman olsa da “é Tetra!” haykırışlarını hala hatırlıyorum. Kalabalık tarafından (“dördüncü kez şampiyon”) Brezilya, o dönem şu an 30 yaş üstü olan birçok Brezilyalı’nın unutamadığı o efsanevi dünyası kupasını kazandı. 17 Temmuz 1994'te Rose Bowl, Pasadena'da Brezilya İtalya'yı oldukça gergin geçen bir oyundan sonra penaltılarda yendi. İlk ve ikinci yarı golsüz geçti, uzatmalar golsüz geçti. 120 dakika boyunca takımlar - özellikle Brezilya - birçok fırsata rağmen, gol atamadı. Penaltılarda Baresi ve Márcio Santos fırsatı ellerinden kaçırdı. Brezilya takımından Romário, Branco ve Dunga gol attı. Brezilyalı kaleci Taffarel, Massaro'nun şutunu kurtardı, Roberto Baggio'nun şutu ise topu ağlarla buluşturdu. Böylece Brezilyalıları 24 yıl sonra dünya kupasıyla tekrar buluşturdu.
İngiltere
Matthias Hangst/Getty Images
İngiltere sonunda penaltı atışlarını kazandı, Rusya 2018
Mike Christensen, Editör, GQ
Yerry Mina’nın eşitliği sağlayan golünün ardından İngiltere taraftarı en kötüsünden korkmaya başladı - penaltılarda kaybetmek. Amerikalı hakem Mark Geiger uzatmaların sona erdiğini bildirmek için düdüğü çaldığında, sadece tek bir sonuç vardı - bir başka büyük turnuva daha penaltı atışlarında kaybedilmişti. Euro 96'dan beri İngiltere penaltılarda kazanamıyordu. 90'da Batı Almanya, '98'de Arjantin, '04'te Portekiz, '06'da Portekiz ve '12'de İtalya’nın dünya kupasını kazanması benim için bu yazıyı yazmayı zorlaştırıyor, hatırlarken bile üzülüyorum.
Bunların ardından Jordan Henderson şutu çektiğinde ve Clive Tyldesley dişlerini sıkarak "Ospina tarafından kurtarıldı!" diye bağırdığında bu söz duvarlara ve hafızamıza kazındı. Ama sonra Mateus Uribe’nin şutu üst direğe çarptı. Kieran Trippier skoru 3-3 yaptı. Jordan Pickford bir şekilde Carlos Bacca’nın penaltısını kurtardı. Eric Dier topu sol köşeye gönderdi ve böylece İngiltere penaltı atışlarını kazandı.
Pandemonium başlamış oldu. Southgate, 22 yıl süren penaltı başarısızlıklarının ardından bu döngüden kurtulmayı başardı. Oyuncular dahi inanamadı. Otobüs duraklarında dans eden insanlar, araba sesleri, dalgalanan bayraklar, şarkılar söyleyenler, kucaklaşanlar, ağlayanlar, tüm ülke bu zaferi kutladı.
İtalya
Alex Livesey/Getty Images
Azzurri ev sahibini kendi sahasında yendi, Almanya 2006
Francesco Paolo Giordano, Spor Editörü, GQ Italya
Gary Lineker futbolun basit bir oyun olduğunu söylerdi: "Yirmi iki adam 90 dakika boyunca bir topun peşinden gider ve sonunda Almanlar her zaman kazanır." Ama söz konusu İtalyan takımıysa bazen bu döngü bozuluyor. 2006'da Azzurri sadece Almanya'yı yarı finalde elemekle kalmadı, bunu bir de Almanya’nın kendi evinde yaptı: Dortmund “cehenneminde” İtalya unutulmaz bir maç oynadı.
Normal süre 0-0 ile bitti ve maçın uzatma dakikaları başladı. İtalyan defans oyuncusu Fabio Grosso, Pirlo’nun hızlı pasıyla (Maestro’dan başka bunu kim yapabilir?), kariyerinin en iyi golünü attı. Lippi'nin milli takımı yine tipik İtalyan tarzı bir gole imza atarak kontra atakta, efsanevi defans oyuncusu Cannavaro'nun çift bloğunun ardından Del Piero'nun sağ ayağıyla biten bir hamle yapmasıyla topu ağlarla buluşturdu.
Nijerya
David Cannon/Getty Images
Dünya Kupası'nda şık bir başlangıç yapmak, ABD 1994
Itunu Oke, Editör, GQ
Dürüst olmak gerekirse, Nijerya'nın Dünya Kupası'ndaki en sevdiğim anıları harika formalarıyla ilgili olanlar. 2018 Dünya Kupası formasına sahip olduğum için çok şanslıyım ancak 1994’te giyilen formayı da almak çok istiyorum.
Afrika Uluslar Kupası şampiyonu olduk ve bu sayede akabinde katıldığımız Dünya Kupası’na da şık bir başlangıç yapmış olduk. Bugüne kadar muhtemelen bizim için hala en unutulmaz turnuva. Ayrıca oldukça olaylı bir turnuvaydı! Hristo Stoichkov'un Bulgaristan'ı (dördüncü sırada bitirdi) ve Arjantin (Maradona’nın madde kullanımına ilişkin test sonucu pozitif çıkınca Arjantin’e bir gölge düştü) gibi takımlar vardı karşımızda ve bu takımlara karşı grubu zirvede tamamladık.
İkinci rauntta büyük bir hüsrana uğramanın eşiğindeydik. İki dakika kala, Super Eagles İtalya'ya karşı 1-0 öndeydi - ardından Roberto Baggio skoru eşitledi. Uzatmalarda 2-1 kaybetmemize rağmen (Baggio'nun neler yaptığını hepimiz biliyoruz), Daniel Amokachi ve Jay-Jay Okocha gibi isimler efsane olarak geri döndü. Dört yıl sonra, İspanya'yı 3-2 yenerek tekrar güzel bir başlangıç yaptık.
Almanya
Chris Brunskill Ltd/Getty Images
Götze potansiyelinin farkına varıyor, Brezilya 2014
Mathias Ottmann, Haber Müdürü, GQ Almanya
"Tüm dünyaya Messi'den daha iyi olduğunu göster." Milli antrenör Joachim Löw bu cümleyle Mario Götze'yi 2014 Dünya Kupası finalinde yedek olarak sahaya çıkardı. Lionel Messi'den daha mı iyi? Belki de tüm zamanların en yetenekli Alman futbolcularından biri olan Mario Götze kariyeri boyunca bu yüksek beklentileri neredeyse hiçbir zaman karşılayamadı? Yedek kulübesinde geçirdiği 25 dakikanın ardından André Schürrle topu sol çizgide götürüyor, iki defans oyuncusu aracılığıyla ceza sahasına gönderiyor ve top Götze'yle buluşuyor. Topu göğsüyle karşılıyor ve sol ayağıyla topu ağlara gönderiyor. Götze, Lionel Messi'den hiçbir şekilde daha iyi değil - ama o bir dünya şampiyonu fakat Messi değil.
Arjantin
Manny Millan/Sports Illustrated via Getty Images
Kahraman Kempes, Arjantin 1978
Alonso Martinez, Dijital Koordinatör, GQ Meksika ve Latin Amerika
Buenos Aires'teki ikonik Estadio Mâs Monumental, Mario Alberto Kempes'in ilk golünü attığı 1978 Dünya Kupası finalinin 38. dakikasından sonra kutlamaların merkezi haline geldi. Hollandalı Dick Nanninga maçın sonuna doğru eşitliği sağlamayı başardı ve maçı uzatmaya götürdü, ancak Kempes şansını (bir kez daha) denedi ve durumu 2-1 yaptı. Böylece Arjantin için ilk Dünya Kupası'nı güvence altına alırken, yeteneklerini de sergilemiş oldu. Ricardo Bertoni ise maç bitmeden önce bir gol daha atmayı başardı ve zaferi taçlandırdı.
Amerika
Christian Liewig/TempSport/Corbis via Getty Images
ABD saygınlık kazanıyor, ABD 1994
Alex Hoyt, Editör, GQ
Aslında dengesiz bir eşleşme gibi görünüyordu. Kolombiya, 1994 Dünya Kupası'nı kazanması çok muhtemel bir rakipti, turnuvaya ilk kez ev sahipliği yapan ABD ise sadece saygı duyulacak bir başlangıç yapmayı umuyordu. Ancak Kolombiyalı kaptan Andrés Escobar, yanlışlıkla topu kendi ağlarına göndermiş oldu ve Amerikalılar şok edici bir şekilde öne geçti. Ernie Stewart'ın ikinci golüyle avantajını ikiye katladı. (Marcelo Balboa direğin hemen yanına topu gönderdiğinde ABD neredeyse üçüncü golü atıyordu.) Maçın trajik sonuçları da oldu - Escobar Kolombiya'ya döndükten kısa bir süre sonra öldürüldü. Bu maç ABD milli takımının Dünya Kupası'nda meşru bir takım olarak kabul edilmesinde çok önemli bir rol oynadı.
İskoçya
Daily Record/Mirrorpix via Getty Images
Rüyalar Ülkesinde İskoçya, Arjantin 1978
David Taylor, Editör, GQ İngiltere
İskoçya için Dünya Kupası'nda çok fazla “muhteşem” an olduğu söylenemez. Ancak Archie Gemmill'in Arjantin’de '78'de Hollanda'ya karşı attığı ikinci gol, bir Dünya Kupası'nda atılan en büyük gollerden biri ve hala İskoçya'nın Finallerdeki en büyük anı olarak hatırlanıyor.
Bu gol bir golün sahip olabileceği her şeye sahipti. Bir yıl önce kendi liglerindeki turnuvayı İskoçya kazanmıştı (Wembley'de İngiltere'yi 2-1 mağlup etmeyi de başardılar) ve o zamanki Avrupa Şampiyonu Çekoslovakya'yı elemelerde 3-1 yendiler. Dolayısıyla İskoçya, 1978 Dünya Kupası’na kendinden emin bir şekilde çıktı. Fakat Peru'ya ağır bir şekilde yenildiler, İran’la berabere kaldılar, dolayısıyla kampta huzursuzluk çıktı.
Hollanda'yı üç net golle yenmek, İskoçya'nın eleme aşamalarına geçmesinin tek yoluydu. Önce Rensenbrink 0-1 yaptı, sonra Dalglish 1-1 yaptı, en son Gemmill 2-1 yaptı. Sonra İskoç futbolunda tarihi bir an olarak kabul edilen o gol atıldı. İskoç milli takımının 15 numarası topu ağlarla buluşturdu. Maç böylece İskoçya’nın galibiyetiyle 3-2 sona erdi ve Archie Gemmill’in olağanüstü bir bireysel çaba gösterdiği o gol hiç unutulmadı.
Avustralya
Dean Mouhtaropoulos/Getty Images
Tim Cahill'in Hollanda karşısında attığı çığlık, Brezilya 2014
Charlie Calver, Marka Direktörü, GQ Avustralya
Socceroo'lar her zaman mazlum taraf olmuştur, bu da en “muhteşem” anlarımızın devler olarak kabul edilen rakiplere karşı elde edilen zaferlerden oluştuğu anlamına geliyor. Hollanda o yıl adeta bir efsaneydi, sıralamada ikinci sırada yer alıyordu. 1-0 öne geçmişlerdi ve maç bir katliama dönüşmek üzereydi. Ardından Tim Cahill’in müthiş sol ayağı ceza sahasından topu ağlara gönderdi. Bu gol bugüne kadar, bir Avustralyalının Dünya Kupası'nda attığı en iyi gol oldu.
Japonya
Stu Forster/Getty Images
Japonya Dünya Kupası'na geliyor, Kore/Japonya 2002
Akira Kamiya, Spor Editörü, GQ Japonya
2002 Japonya-Kore Dünya Kupası sırasında Rusya'ya karşı oynanan maç bizim için çok özeldir. Japon takımı ilk olarak Fransa '98'de turnuvaya katılmaya hak kazandı ve hepimiz çok heyecanlandık, ancak bu heyecana rağmen takım üç maçı da kaybetti. Takımımızın 2002’de başarılı olacağı konusunda şüpheler vardı, ancak Rusya ile oynadığımız bu maç insanların yanıldığını kanıtladı. Skor 1-0'dı, ancak Japonlar baskın çıktı ve kazandı. Bu Japonya'nın ilk galibiyetiydi ve TV reytingleri %66,1'e ulaşarak tüm zamanların en yüksek canlı izlenen futbol maçı oldu. Pazar günü saat 20:30'da başlayan oyun, tüm insanların sokaklarda çıkıp kutlama yaptığı özel bir güne dönüştü.
Türkiye
David Cannon/Getty Images
Altın Çağ, Altın Gol, Kore/Japonya 2002
Fırat Arslan, Katkıda Bulunan Spor Editörü, GQ Türkiye
Türkiye’de öğlen saatleri… Evlerde, okullarda, iş yerlerinde, kahvelerde, yollarda hayat durmuş vaziyette. 48 yıl sonra Dünya Kupası’na katılan ülkede herkes Türkiye Senagal çeyrek final maçına kilitlenmiş. Sokaklarda çıt çıkmıyor. Maçta uzatma dakikaları… Sağ kanattan bindiren Ümit Davala’nın pasında, ceza sahasındaki İlhan Mansız topun gelişine sol çapraza vuruyor ve gol… Altın gol, maçın bittiğini ve Türkiye’nin dünyanın en iyi 4 takımından biri olduğunu müjdeliyor. Sokaklardaki sessizlik çığlıklarla yırtılıyor. Maçın oynandığı Japonya’dan Türkiye’ye kadar o anı yaşayan hiç kimse golden sonraki birkaç dakikayı hala hatırlamıyor. Gözyaşları, çığlıklar ve tarifsiz mutluluk, bugün herkesin ortak hafızasında kalan fotoğraf karelerine yansıyan duygular.