Kraliçe II. Elizabeth'in 8 Eylül'de 96 yaşında hayatını kaybetmesi, İngiliz monarşisi ve İngiltere halkı için önemli bir değişimi temsil ediyor. Kraliyet mensupları elbette daha önce vefat etti ancak Kraliçe 70 yıldan fazla bir süredir hüküm sürüyordu. Yavaş yavaş daha da belirgin bir şekilde anakronistik hale geldikçe ve bitmek bilmeyen skandallarla karşılaştıkça Kraliyet Ailesi kurumunu bir arada tutan istikrar ve ahlakın temsilcisi durumuna gelmişti. Doğal olarak, ölümü herkes için çok şeyi değiştirdi. Onu hükümdarların rekorlar kıran ve daha önce dokunulmamış ve muhtemelen bundan sonra da değiştirilmeyecek paradigmaları değiştiren Wilt Chamberlain olarak düşünün.
Elizabeth tam 70 yıl 214 gün boyunca Kraliçelik görevini sürdürdü. Bu da onu tüm zamanların en uzun süre tahtta kalan İngiliz hükümdarı ve en uzun süre hüküm süren ikinci hükümdarı yaptı. Hemen önünde, 72 yıl 110 gün hükümdarlık süresiyle (1643-1715) XIV. Fransa Kralı, hemen arkasında 70 yıl 126 gün süreyle (1946-2016) Taylandlı Bhumibol Adulyadej (diğer adıyla Rama IX) ve 70 yıl 91 gün süreyle (1858-1929) Lihtenştaynlı Johann II bulunuyor.
Vefat ettiği ana kadar yaşayan her 10 insandan en az 9'u Elizabeth dışında bir İngiliz hükümdarı tanımadı.
ABD tarihinin neredeyse %30'u kadar bir süre boyunca Kraliçe’ydi.
Yönetimi boyunca (Kraliçe’nin ölümünden sadece iki gün önce başbakan olan Liz Truss da dahil olmak üzere) 15 İngiltere başbakanı ve şahsen tanıştığı 14 Amerika başkanı gördü.
Kraliçe o kadar uzun süre hüküm sürdü ki; bu en büyük oğlu Charles'ı 73 yaşında “İngiliz tarihinin en uzun süre hizmet eden varisi” yaptı. (Yas dönemi bitene kadar Charles Kral tacını devralamayacak.)
Kraliçe, hükümdarlık süresi boyunca 1 milyon milin üzerinde ya da diğer bir deyişle Dünya çevresinde 40 tur atmaya eşdeğer seyahat gerçekleştirdi. Bu onu İngiliz tarihinin en çok seyahat eden hükümdarı yapıyor.
Kraliçenin servetini hesaplamak oldukça zor. Forbes, yakın zamanda Kraliyet Ailesi'nin varlıklarının değerini 28 milyar dolar olduğuna dair bir tahminde bulundu ancak New York Times'ın altını çizdiği gibi, bunların tamamı Windsors'a ait değil - örneğin 16.5 milyar dolar değeri olan Crown Estate gayrimenkul portföyünün elde ettiği kar önce hükümete ödeniyor ve ardından Kraliyet Ailesi’ne geri dönüyor. Fortune, Kraliçe'nin özel servetininin 500 milyon dolar olduğunu söylüyor - bu da doğrudan Kral Charles'a aktarılacak ve Charles bir veraset vergisi ödemek zorunda kalmayacak.
Kraliyet Mücevherleri arasında şimdiye kadar bulunmuş en büyük elmas olan Cullinan da yer alıyor. (Cullinan 9 ayrı elmas halinde kesilmeden önce 3.106 karat ağırlığındaydı.) 9 ayrı parçaya bölünen Cullinan’ın en büyük elmas parçası taç giyme törenlerinde ve diğer önemli olaylarda kullanılan Haçlı Hükümdarın Asası’nın üstüne bulunuyor. Kraliyet Ailesi, Cullinan'ın 1907'de İngiliz kolonisi Transvaal Cumhuriyeti'nden bir hediye olarak takdim edildiğin söylese de Güney Afrikalı liderler elmasın çalındığını söylüyor ve iade edilmesini talep ediyor.
Kraliçe'nin Haziran 1953'teki taç giyme töreni, tamamı televizyonda yayınlanan ilk büyük kraliyet olayıydı.
Elizabeth henüz 19 yaşındayken aktif görevli askeri bir üye olarak hizmet veren ilk İngiliz kraliyet kadınıydı. İkinci Dünya Savaşı sırasında Yardımcı Bölgesel Hizmetin bir parçası olarak ambulanslar da dahil olmak üzere bir dizi askeri araçta çalıştı.
Kraliçe, devlet başkanı olarak 100'den fazla ülkeyi ziyaret etti. Yaklaşık 21.000 angajman gerçekleştirdi. Etiyopya imparatoru Haile Selassie, Japonya imparatoru Hirohito ve son olarak Başkan Donald Trump da dahil olmak üzere diğer ülkelerden 113 devlet başkanını ağırladı. Şu ana kadar Buckingham Sarayı'nda 1,5 milyondan fazla insanın katıldığı 180'den fazla parti verdi.
Kraliçe ayrıca, Parlamento'ya gelmeden önce 1000'den fazla yasayı gizlice inceleyerek birkaçını veto etti. Bu tartışmalı yetkiler sayesinde Kraliçe ve Kraliyet Ailesi, ırk ve cinsiyet ayrımcılığını önleyen yasalardan muaf tutuldu. 1968 gibi geç bir tarihte, “siyahi göçmenler veya yabancılar” Buckingham Sarayı ofis rollerinde çalışmaktan men edildi.
Kraliçe 1933'te ilk corgi cinsi köpeği Dookie’yi aldı, şu ana kadar 30’dan fazla aynı cins köpeği oldu. (Kraliçe bu cinsi özellikle çok seviyordu.) 2018 yılında son corgi köpeği vefat etti ve Kraliçe kendisinin de çok uzun süre yaşamayacağını düşünerek yeni corgi’sinin sahipsiz kalmaması için başka bir tane istemedi. Onun yerine iki tane dorgi aldı. (Dorgi cinsleri bir dachshund ve bir corgiden oluşan melez bir ırk, üstelik Kraliçe'nin icat ettiğine inanılıyor.)
Yahudi Telgraf Ajansı'na göre, Kraliçe'nin Britanya'da “o zamanlar olağandışı” kabul edilen Prens Charles'ı sünnet ettirebilmek için bir mohel uygulamasına kadar uzanan İngiliz Yahudi topluluğu ile yakın bir ilişkisi vardı.
Kraliçe, İngiltere’nin hükümet işlerine karışmamaya büyük özen gösteriyordu ancak oldukça hassas bir şekilde siyasi ağırlığını da hissettiriyordu. 2003 yılında Suudi Arabistan'ın veliaht prensine İskoç malikanesi Balmoral'da bir tur yapmayı teklif etti. (Bu olay o dönem oldukça fazla konuşuldu.) Kraliçe Range Rover’ı kendisi kullandı – o zamanlar Suudi Arabistan'da kadınların araba kullanmasına izin verilmiyordu – ve veliaht prensin gerginliği, savaş zamanında ordu şoförlüğü yapan Kraliçe’nin arabayı dar İskoç yollarında oldukça hızlı kullanmasıyla daha da arttı. Veliaht Prens tercümanı aracılığıyla Kraliçe'den yavaşlamasını ve önlerindeki yola konsantre olmasını rica etti.
2021 sonbaharında Barbados, neredeyse 20 ülkenin ardından İngiliz monarşisiyle resmen bağlarını koparan ve egemenliğini kazanan son ülke oldu. Elizabeth, unvanı temelde sembolik olmasına rağmen, Kanada ve Avustralya da dahil olmak üzere Commonwealth olarak bilinen 14 ülkenin Kraliçesi’ydi. Hem İngiltere'de hem de yurtdışında İngiltere'nin sömürgeleştirme ve köle ticaretini yaygınlaştırma yoluyla ülkelere verdiği zarar için tazminat ödemesi yönünde büyüyen bir aktivizm hareketi var.
Guardian’a göre “Operation London Bridge” (Londra Köprüsü Operasyonu) olarak kodlandırılan ve Kraliçe’nin vefatı sonrası yürütülecek işlemleri temsil eden bu operasyon için İngiltere 1960’lardan beri hazırlanıyor. Kraliçe İskoçya'daki Balmoral Kalesi'nde vefat ettiği için plana Unicorn Operasyonu eklendi. Bu operasyona göre Kraliçe’nin naaşının Londra’ya götürülmesi için bir tren kullanılacak ve belirli istasyonlara çiçekler bırakılacak
Kraliçe’nin naaşı; (kraliyet taç giyme törenlerinin de yapıldığı) Westminster Abbey’de gerçekleşecek cenaze töreninden önce, halkın ziyaret etmesi ve yas tutması için yaklaşık Westminster Hall'da tutulacak - bu, 18. yüzyıldan beri bu manastırda düzenlenecek ilk cenaze töreni olacak. Ayrıca 1965'te Winston Churchill'in ölümünden bu yana Birleşik Krallık'taki ilk “devlet cenazesi” olma özelliğini taşıyor.
GQ