Véronique Nichanian’ın Sessiz Gücü Véronique Nichanian, 1988 yılından bu yana Hermès’in erkek modasının sanat direktörlüğünü yürütüyor. Fotoğraf: Vincent Tullo / Hermès
Güncel

Véronique Nichanian’ın Sessiz Gücü

Moda dünyasının en uzun süre görev yapan sanat direktörü olarak istifasını açıklamadan önce, Véronique Nichanian, GQ ile Hermès’in erkekler dünyası hakkında konuşmuştu; mimari gibi inşa ettiği, sade, kesin, sessizce radikal olan, trendlere direnen ama her zaman modern kalan bir dünya.

TikTok akışının hızında yükselip çöken trendlerle dönen moda dünyasında Hermès bambaşka bir yerde duruyor. Telaşa direniyor. Güncelliğin peşine düşmüyor; aksine onu tanımlıyor. Zamanın ötesinde ama daima modern bu yaklaşımın merkezinde, Hermès erkeğini neredeyse kırk yıl boyunca şekillendiren Véronique Nichanian yer alıyordu. Onun için tasarım, gösteri ya da şok yaratmakla ilgili değil. Bu, incelik, zarafet ve kalıcılıkla değişim arasındaki hassas dengeyle ilgili.
“Her zaman işimin özünün kalite, ustalık ve malzeme olduğuna inandım” diyor. “Uzun ömürlü giysiler ve nesneler yaratmakla ilgili. Bunun için zamansız olmaları gerekir.”

Nichanian modada benzersiz bir pozisyona sahipti: 1988’den beri Hermès’in erkek giyim sanat direktörü. Onun kariyeri, sektör standartlarına göre olağanüstü bir istikrar örneğiydi. Diğer markalar, değişken piyasa taleplerine boyun eğerek sürekli yaratıcı direktör değiştirirken Nichanian yerinde kaldı. Geçmişe tutunduğu için değil, vizyonu bugüne hâlâ akıcı biçimde hitap ettiği için. Şimdi sahneden çekilirken ardında, değişimin tanımladığı bir dünyada istikrarın sessiz gücünü bıraktı.

Véronique Nichanian’ın Sessiz Gücü

Paolo Lanzi/Hermès

Sezgi, Piyasa Araştırmasının Üzerinde

Tüketiciyi mi yoksa markayı mı düşünerek tasarladığı sorulduğunda Nichanian bu önermeyi elinin tersiyle itiyor. “Sezgilerimi ve hikayemi takip ediyorum” diyor. “37 yıl sonra, tarzım Hermès’inkiyle o kadar iç içe geçti ki artık ayrılmaz hale geldi. Kendi adımı taşıyan bir evim olsaydı da aynı kıyafetleri yaratırdım. Çünkü benim değerlerim –saygı, ustalık, modernlik– Hermès’in de değerleri.”

Bu netlik ona gürültünün dışında bir yol çizme imkânı veriyor. Logoların şişirilmesi ya da burjuva gösterişi olarak modayla ilgilenmiyor. Hermès erkeği yaş ya da tipe göre tanımlanmaz. “20, 25, 30 ya da 60 yaşındaki erkeklerin giysilerimizde rahat hissetmesini istiyorum” diyor. Artık ayrılırken bu vizyon kaçınılmaz biçimde evrilecek. Vurgusu özgüvene, rahatlığa ve ince bir otoriteye dayanıyor. Onun için rahatlık bir düşünce sonu değil, bir disiplindir. Kesimle, orantıyla ve hareketle başlar. “Bir omuz düşürülmüş olabilir ya da tam yerindedir. Önemli olan giysinin hareket etmene, bedeninde iyi hissetmene, kişiliğini ifade etmene izin vermesidir” diyor. “Güzel bir fotoğraf güzel bir giysi demek değildir. Doğru giysi, içinde yaşayabildiğin giysidir.”

Véronique Nichanian’ın Sessiz Gücü

Daniel Shea/Hermès

İnsan Eli ve Makine

2025’te yapay zekâ artık bir yenilik değil, yaratıcı endüstrilerde neredeyse her yerde kullanılan bir araç. Nichanian bunun yükselişinden rahatsız değil. Ona göre yararlı ama önemli olana dokunmuyor. “Yapay zekâ akla hitap edebilir ama asla duyulara hitap edemez” diyor. “Ustalık, zanaatkârın eli doğrudan duygulara konuşur. Bir kumaşa, bir deriye, bir nesneye dokunduğumda bir duygu oluşur. Hiçbir algoritma bunu yerine koyamaz.”

Onun için el emeği nostalji değildir. Lüksün özüdür. Ancak “lüks” kelimesine de temkinle yaklaşır. “Bugün her marka kendini lüks olarak tanıtıyor, her influencer bir yıldız” diyor alaycı bir tebessümle. “Benim için lüks, fiyatla ya da logoyla ilgili değil. Zarafetle, özenle ve kesinlikle yapılmış olmakla ilgilidir. Asla ‘lüks kıyafet yapıyorum’ demem. İyi yapılmış kıyafetler yapıyorum. Hepsi bu.”

Véronique Nichanian’ın Sessiz Gücü

Daniel Shea/Hermès

Erkeklik: Akışkan ve Yeniden Hayal Edilmiş

Nichanian’ın tasarladığı dünya 1980’lerden bu yana kökten değişti. Bir zamanlar katı kurallarla tanımlanan erkeklik artık akışkan, geçirgen, çoğul. “Bugün insanların kendi gerçek kişiliklerini benimsiyor olmalarını seviyorum, ister uçlarda olsunlar ister çok klasik” diyor. “Eril ve dişil arasındaki bu geçirgenlik erkek giyimini olağanüstü biçimde zenginleştirdi.”

Bir zamanlar kadınsı sayılan kumaşları –şeffaflık, ipek, akışkan dökümler– kullanıyor ama bunları disiplinle temellendiriyor. Erkek akşam giyimine yüksek mücevher unsurları ekliyor, elmas küpeleri ya da kolyeleri mendil kadar doğal bir rahatlıkla dahil ediyor. “Bir smokin ceket içinde elmas küpeli bir erkek mi? Bu çok çekici” diyor gülerek. Bu bir provokasyon değil, evrim; kuralların sessizce yeniden yazımı.

placeholder
placeholder

Filippo Fior/Hermès‍

Ortadoğu ile Diyalog

Hermès elbette küresel bir isim ama Nichanian Ortadoğu hakkında özellikle sıcak konuşuyor. Bağlantısı kişisel: Babası Ermeni’ydi ve o bölgenin kültürel zenginliğiyle büyüdü. “Bu bölgenin olağanüstü bir mirası var – şiir, müzik, hat sanatı. Arap dili başlı başına muhteşemdir, yazısı yücedir” diyor.

Bu uyumun Hermès’in burada her zaman evinde hissetmesinin nedeni olduğunu düşünüyor. “Ortadoğu kültürüne ve zanaatine saygı duyar. Hermès de bu değerleri paylaşır. Bu, ustalık ile duyarlılığın zamansız bir diyaloğudur.”

placeholder
placeholder

‍Filippo Fior/Hermès

Renkle Hikâye Anlatımı

Sürecinin sırrı siluette değil, renktedir. “Her zaman paletle başlarım” diyor. “Renkler hikâyeyi anlatır. Bazı kumaşları çağırır, kumaşlar da belirli formları çağırır. Yaratıcı sürecim çoğu tasarımcınınkine ters işler.”

Atölye kumaş numuneleri ve iplik parçalarıyla doludur. Tonları saplantılı biçimde inceler – bu pembe fazla mavi, şu yeşil yeterince sıcak değil. “Renk başlı başına bir dünyadır” diyor. “Hayatı süsler. Beklenmedik uyumları bulduğunda koleksiyon canlanır.”

Bazen Hermès’in geniş baskı arşivlerinden yararlanarak bir kare eşarbı gömleğe ya da astara dönüştürür. Favorilerinden biri olan Les Jardins d’Armenie, hem kişisel hem evrensel bir his yaratan ince renk oyunlarına olanak tanımıştır.
Bir şef ya da orkestra şefi gibi malzemeleri dengeler. “Bir formül yok. Olsaydı sıkılırdım. Her sezon ekibe hatırlatırım: hadi bu sefer farklı yapalım.”

Véronique Nichanian’ın Sessiz Gücü

Filippo Fior/Hermès

Sadelik, Gösteriş ve Öz’e Dönüş

Yıllar içinde Nichanian sadelik ile zenginlik arasında gidip gelmeyi öğrendi. “Katmanlamayı, onun gösterişini severim” diye itiraf ediyor. “Ama bazen tek bir çizgiye, tek bir kumaşa, tek bir harekete dönmek isterim. Belki yaşla ilgilidir ama kendimi özü ararken buluyorum.”

Bu ikilik –onun deyimiyle Japon benzeri bir kesinlikle Doğulu bir bolluk arasında– işlerinin tamamında hissedilir. Bu da Hermès’e özgü kalırken sürekli yeniden icat edebilmesini sağlamıştır.
Tüm değişim ısrarına rağmen koleksiyonları kusursuz biçimde bir araya gelir. Hermès’ten her sezon alışveriş yapan bir erkek, uyumlu bir gardırop oluşturur. “Stile sahip olmak budur” diyor. “Evet, her sezon farklı – bazen detaylara, bazen oranlara odaklanıyoruz. Ama pantolon pantolondur. Erkek giyimi kadın giyiminden daha disiplinlidir, bu katılığı severim.”

Véronique Nichanian’ın Sessiz Gücü

Hermès 2025 Sonbahar/Kış erkek hazır giyim tekrar gösterisinin sahne tasarımı, Hong Kong. Fotoğraf: Vincent Tullo / Hermès

Erkek Modasının Geleceği

40 yıllık kariyerinde Nichanian, erkeklerin tutumlarındaki dönüşüme tanıklık etti. Eskiden alışveriş kararlarını arkadaşlarının ya da partnerlerinin onayına göre veren erkekler artık kendinden emin, kendi yönünü belirleyen insanlar. Sosyal medya, dergiler ve kültür onlara deneme özgürlüğü verdi. “Renkleri, desenleri, siluetleri benimsiyorlar. Kendilerine güveniyorlar. Bu büyük bir evrim.”

Geleceği daha da geçirgen görüyor; kadınların erkek giyimini sahiplenmesi, erkeklerin kendi kodlarını genişletmeye cesaret etmesiyle. “Önümüzdeki yıllarda bunu izlemek büyüleyici olacak” diyor.

Véronique Nichanian’ın Sessiz Gücü

Hermès

Hermès’te Özgürlük

Nichanian’ın kariyerinin en büyük lüksü, eline aldığı malzemeler değil, sahip olduğu özgürlük. Büyük gruplardaki tasarımcıların aksine hiçbir formüle sıkıştırılmadı. “37 yıldır tam yaratıcı özgürlüğe sahibim” diyor. “Bu nadir bir şey. Diğer evlerdeki arkadaşlarım kıskanıyor. Ama Hermès’te kişilikler gelişir. Coşku bulaşıcıdır. İşte bu maison’un büyüsü budur.”

Onun uzun ömürlülüğünü açıklayan da bu özgürlükle disiplinin birleşimidir. Her sezon sansasyon peşinde koşmasına ya da kendini yeniden icat etmesine gerek yok. Çalışmaları hayatla birlikte evrilir.

Yeniye takıntılı bir endüstride Hermès, gerçek modernliğin hız değil derinlik olduğunu kanıtlıyor. Daha yüksek sesle olmak değil, daha gerçek olmak. Ve Hermès’te erkek giyimi hâlâ olması gerektiği gibi: zeki, duyusal ve kalıcı.

BU İÇERİK İLK OLARAJK GQ MIDDLE EAST WEB SİTESİNDE YAYINLANMIŞTIR.

İZLE
Samimi, Kolay ve İyi Biri: Aytaç Şaşmaz
İLGİLİ İÇERİKLER
İlgili Başlıklar
Daha Fazlası