Birçok yönden tarih yazdığını söyleyebiliriz. Real Madrid’in ilk yabancı kaptanısın ve kulüp’te geçirdiğin 16 yıl boyunca kazandığın 25 kupayla tüm zamanların en başarılı Real Madrid oyuncusu oldun. Bu dönem boyunca senin için en unutulmaz an hangisiydi ve geriye dönüp baktığında nasıl hissediyorsun?
Öncelikle, Real Madrid’in kaptanı olarak o kol bandını takan ilk yabancı olmaktan ne kadar onur duyduğumu söylemeden edemeyeceğim. Kulüpte uzun yıllara dayanan önemli bir geçmişim var, bunun için sonsuza dek minnettar kalacağım. Bizim takım olarak katılmayı beklediğimiz ve bütün turnuvalar içinde en önemlisi tabii ki Şampiyonlar Ligi. Dolayısıyla hepimiz için çok özel bir an olduğu inkar edilemez. Real Madrid’de 5. Şampiyonluğumuzu kazanmak da kesinlikle benim için unutulmaz bir andı.
Futbola olan sevginizi sık sık dile getiriyorsunuz. Emekli olduktan sonra da futbolun içinde kalacağınızı söylediniz. Hatta şimdiden genç futbolcuları yetiştirmek üzere kendi futbol akademinizi de kurdunuz. Kariyerinizin ardından belirlediğiniz başka hedefler var mı?
Henüz emekli olmayı düşünmüyorum. Şirketim DOZE aracılığıyla kesinlikle bir süre daha - hatta çok uzun bir süre kendimi spora adayacağım. Farklı iş kolları üzerine çalışıyoruz. Her zaman amacımız futbolun farklı değerlerini organizasyon kültürümüze katmaya uğraşıyoruz. Şu anda şirketin doğrudan futbol üzerine çalıştığı 3 farklı iş kolu var. 12 Metodolojisine dayanan; benim, partnerimin, DOZE CEO’sunun ve eski bir futbolcu olan Caio Alves’in geliştirdiği bir futbol okulu olan Academy 12 var. Futbolcuların ve Kulüplerin 360 derece kariyer yönetiminden sorumlu bir şirket olan Doze Football var. Bu spor odaklı girişimlere ek olarak, bugün işimizi Doze Media aracılığıyla çevrimiçi eğlence ve müzik pazarına, E12 aracılığıyla wellness, zihinsel sağlık alanlarına doğru genişletiyoruz.
Cristiano Ronaldo ile olan özel ilişkinizden her zaman bahsediyorsun, gelecekte saha içinde veya dışında bir iş birliği planınız var mı?
Cristiano gerçekten harika bir arkadaş ve birlikte birçok unutulmaz anı paylaştık. Şu an için planladığımız bir projemiz yok ama işbirliğine her zaman açığım.
Oğlunuz Enzo izlemesi heyecan verici bir oyuncu ve çok da yetenekli. Onu desteklemek için bazı maçlarına da gidiyorsunuz. Onu nasıl bir gelecek bekliyor?
Futbol, Enzo doğduğundan beri onun tutkusu. İtiraf etmeliyim ki zaten bu aileden geçmeli. Benim mirasım bir anlamda da onun geleceği. Futbolun onun için bir yaşam biçimi haline geldiğini görmek çok iyi hissettiriyor. Kariyerinde ısrarcı ve disiplinli olduğunu gözlemliyorum ve bu beni çok mutlu ediyor. Şunu da söylemeliyim ki Group Doze ve ailesi, kariyeri boyunca ona her zaman destek olacak ve rehberlik edecek.
Muhtemelen - tartışmalı da olsa - futbolun gelmiş geçmiş en iyi sol bekisiniz, bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Hakkımda böyle düşünülmesi çok güzel ama kendimi hiç böyle görmediğimi söylemeliyim. Mantığım her zaman elimden gelenin en iyisini yapmak, yolculuğun tadını çıkarmak ve eğlenmek üzerine kurulu. Başardıklarımı; sağlıklı yaşama, odaklanmama ve beni destekleyen harika bir aileye sahip olmama borçluyum.
Modaya ne kadar tutkulu olduğunuzu biliyoruz. Bize hangi projelerde yer aldığınızı ve gelecekte de bu projelerin içinde yer alıp almak istemediğinizle ilgili birkaç şey söyleyebilir misiniz?
Moda dünyası her zaman ilgimi çekti. Sektördeki geçmişimi ve yaratıcılığımı ifade edebileceğim projeleri kariyerim için çok önemli görüyorum. Şirketim Doze’yi kurduktan sonra, tüm işimi eğlence, moda ve yaşam tarzına odaklanarak yaratıcı sektörlere adamaya özen gösterdim. Grupo Doze aracılığıyla, İspanyol markası Two Jeys ile mücevher koleksiyonumuzun lansmanını yaptık. İskandinav markası DB ile çanta serimizin ikincisini çıkarmak üzere imza attık. Bunların gelecekte birçok güzel haberin sadece başlangıcı olduğunu söyleyebilirim!