2005’ten 2021’e... Bir devir sonra erdi. Hem Real Madrid’in hem de İspanya milli takımının oyuncusu Sergio Ramos’un bu hafta itibariyle sözleşmesi sona erdi. Tarihin en başarılı sayılabilecek Real Madrid kariyerinden geriye kaldırılan kupalar, kazanılan şampiyonluklar, atılan ikonik goller ve hırçın El Clasico anıları kaldı.
2005 yazında Sevilla’dan sonra Madrid yolunu tutan Sergio Ramos, henüz 19 yaşındayken dünyanın en büyük kulübüne attığı ilk imzanın sonucunda işin buralara geleceğini asla tahmin edemezdi dersem yanılmış olurum, çünkü o tam da böyle bir karakter. Sürekli kazanmak isteyen, sürekli daha iyisi için mücadele eden, sahada her zaman son günüymüş gibi savaşan bir karakter o.
2010’da Jose Mourinho’nun teknik direktör oluşuna kadar ara ara stoper mevkiinde görev alsa da Sergio genellikle sağ bek oyuncusu olarak idealin üstünde bir performans gösteriyordu. Jose’nin gelişiyle Pepe-Ramos ikilisini görmeye başladık. Mourinho’yla Şampiyonlar Ligi’ni kazanamadılar ama aynı ikili 2014-2018 yılları arası adeta Şampiyonlar Ligi’ne ambargo koydu. Kupa seremonilerinin yüzü haline gelen Ramos, en gözde dönemini bu zaman diliminde yaşadı.
Ve 2014 Şampiyonlar Ligi Finali! Çünkü Sergio Ramos’u kulüp efsanesi yapan ilk an bu final maçının son saniyelerinde attığı goldü. 1-0 geride giden maçta Atletico Madrid’in Avrupa’nın en büyüğü olmasına sadece saniyeler kala kornerden Modric’ten gelen ortayı altın bir kafa vuruşuyla gole çeviren Sergio Ramos, maçın uzatmalara gitmesine ve Real Madrid’in 2002’den sonra ilk defa Şampiyonlar Ligi’ni kazanmasını sağlamıştı. İki yıl sonra finalde tekrar Atletico Madrid’le karşılaşan Real Madrid’de finalin golcüsü yine Sergio Ramos olmuştu.
Fotoğraf: UEFA
Stoper ve sağ bek mevkilerinde görev almış bir oyuncu için ne kadar kolay golden bahsediyoruz değil mi? Defans oyuncusu olmasına rağmen Real Madrid’de toplam 101 gol atmış bir oyuncu. Özellikle hücum oyuncularının sıkıştığı anda oyunu açmak için ileri çıktığında, genellikle kafa golleriyle, takımını galibiyetlere, şampiyonluklara ve kupalara taşıyan bir ikon olarak Real Madrid kariyeriyle her daim hatırlanacak.
Derbi maçlarında kendine hakim olamaması, 2019 Şampiyonlar Ligi finalinde rakibi Liverpool’un en değerli oyuncusu Mohamed Salah’ı sakatlaması, hafızalara kazınan birkaç olumsuz anısı. Seveni kadar sevmeyeni de çok ama bu onun gerçek bir “winner” olduğu gerçeğini asla değiştirmiyor. Her futbolseverin rakip takımda olunca antipati besleyeceği ama içten içe kendi takımında isteyeceği bir futbol figürü.
Artık 35 yaşında. Hala muazzam bir fenotipe sahip ama yaşı itibariyle sakatlıklara maruz kalıyor. EURO 2020’yi de bu yüzden kaçırdı. Efsanevi kadrosu giderek yaşlanan Real Madrid yönetimi de öyle görünüyor ki gençleşme adımını Ramos’la sözleşme yenilemeyerek başlattı. Böyle büyük bir fenomenin Real Madrid’den bonservis bedeli ödenmeden ayrılacak olması kulüp içinde birtakım seslerin yükselmesine sebep olsa da, başkan Florentino Perez ve yönetimi onun adına yakışır bir veda düzenledi.
Sergio Ramos, sahada rakip oyuncuları nasıl engellediyse veda töreninde gözlerinin ucuna gelen gözyaşlarını da başarıyla engellemeyi başardı. Kazandığı kupaların hemen arkasında dizilimiyle Santiago Barnabeu’ya veda etti ne yazıktır ki yeni stadı göremeden kulüpten ayrılmış oldu.
Her ne kadar sakatlık yaşasa da o hala Avrupa’nın elit stoperlerinden biri. Hal böyle olunca talipleri de bol oluyor. Önceki yazılarımda bahsettiğim gibi medya bizi önümüzdeki birkaç yıl için Manchester City ve Manchester United’ın rekabetine hazırlıyor. Bu iki kulüp ve Sergio Ramos flörtü hakkında da haber üstüne haber yapılıyor ama onu isteyen başka bir güçlü takım daha var: Paris Saint-Germain. Şampiyonlar Ligi kupası kazanmak için gözü karartmış durumdalar ve bu kupanın en büyük tecrübelerine sahip bir lider ihtiyaçları var. Sonuna kadar şanslarını deneyeceklerdir.
Asya ülkelerinden de Ramos’u transfer edip PR gücünden yararlanmak isteyenler var fakat Sergio Ramos gibi bir Şampiyonlar Ligi üstadının Avrupa’dan ayrılması şimdilik uzak ihtimal gibi duruyor. Kaç yaşına gelirse gelsin her zaman büyük kupalar kazanmak ve kariyerini “gelmiş geçmiş en iyi defans oyuncusu” tartışmalarıyla sonlandırmak için Avrupa’da kalmaya ihtiyacı var.
Sergio Ramos’un yeni durağı olacak kulübün saha dışında da eli kuvvetli olacak. Hem yakaladığı popülerlik hem de reklam değeri açısından artı puana sahip olacak yeni kulübün Ramos’un ekran önü performansından da yararlanacağı kesin. Sürekli değiştirdiği saç ve sakal stili, (Hepsini kendine yakıştırmayı başarıyor.) her birinin ayrı bir anlamı olan ve tüm vücudunu kaplayan dövmeleri ile Sergio Ramos, bu yaz gideceği takımın taraftarlarına heyecan ve vizyon vaat edecek.
Son olarak, Ramos’un veda mesajıyla noktalamak istiyorum:
Bu günün geleceğini hiç düşünmemiştim ama her şeyin bir başlangıcı ve sonu var. Bugün evime, taraftarlarımıza, takım arkadaşlarıma, her şeyimi verdiğim, ruhumu adadığım formama veda ediyorum. Bugün Real Madrid’e veda ediyorum. 16 yıllık yolculuğuma dönüp baktığımda duyduğum gururu ve minneti kelimelerle ifade edemem. Unutulmayacak duygularla hafızama kazınmış 22 kupayla kulübümden ayrılıyorum. Kulübüme, takım arkadaşlarıma ve hocalarıma teşekkür ederim. Ve özellikle Madrid’liler, sizlere, kalbimin en derininden bu yolculukta bana eşlik eden herkese teşekkür ederim. Elveda demeyeceğim, yakında görüşürüz diyeceğim çünkü geri döneceğim.
Bu gönderiyi Instagram'da gör
