Kökleri Güney Fransa’dan alan moda tasarımcısı Simon Porte Jacquemus, ismini 2012’de kendi adını taşıyan markasına ait koleksiyonuyla duyurdu. 2015 yılında ise Moda dünyasında oldukça önemli bir ödül olan LVMH ödülünün sahibi oldu. 2018/2019 Sonbahar/Kış Paris moda haftasında açılış defilesini yapan Jacquemus en son çıkardığı erkek koleksiyonuyla adından daha çok söz ettirecek gibi duruyor.
2009 yılında annesinin ani ölümünden sonra moda okulunu yarıda bırakan Jacquemus, Comme des Garçons'da çalışmaya başladı. Gündüz mesaisi bittikten sonra ise kendi markasının adımlarını atmak için çalışmaya etti. "Gece yatağa uzandığımda kendi defilemi hayal ederdim bu en büyük motivasyonumdu." diyor.
Comme Des Garçons'da ilgiyi üzerine çekmeyi başarınca kendi markasını kurmak için çalışmaya ve en ufak detaylarıyla kendisi ilgilenmeye başladı. İlk zamanlar insanlarla randevularını parklarda yaptığını söyleyen Jacquemus'un koleksiyonlarında sokak ruhu da çok önemli.
Asıl yükselişi ise 2015'te LVMH ödülünü aldıktan sonra başladı. Sonuç olarak da son iki sezondur moda camiasında en çok konuşulan tasarımcılardan biri oldu. Gerek defileleri için seçtiği mekanlar, gerekse tasarımlarının verdiği mesaj oldukça ilgi çekti. Yarattığı güçlü kadınlar ve özgür erkekler onun en büyük imzası.
İlham kaynağını Güney Fransa'dan alan Jacquemus, bu iddiasını stili üzerinde de uyguluyor. Günlük stilinde rahat, oversize, ferah parçaları görmeniz mümkün. Akdenizlilik ise mottosu.
"La Bomba" adı altında çıkarttığı 2018 İlkbahar/Yaz koleksiyonunu annesine ithaf eden tasarımcı geniş hasır şapkalarıyla dünyada trend oldu. Güney Fransa kadınlarının alımlı ve ikonik stillerine göndermede bulunan koleksiyonu bir çok "it girl" ün üstünde gördük.
Sanatla da oldukça içli dışlı olan Jacquemus, en büyük haberini Paris'teki defilesinin sonunda vermişti. Erkek koleksiyonu çıkaracağını duyuran tasarımcı moda camiasında beklenti oluşturdu.
"La Godja" adıyla çıkarttığı koleksiyon adeta köklerine övgü niteliğinde. Özgürlüğüne oldukça düşkün olduğunu ise koleksiyonun isminden anlayabiliriz. Gadjo aynı zamanda "hiçbir yere ait olmayan insan" demek.
Rahatına da oldukça düşkün olan Jacquemus yaz tatilini Pierre Cardin'in müthiş yazlığında yaptı! Paylaşımlarıyla oldukça dikkat çeken yazlığa giriş oldukça zor çünkü Mösyö Cardin'in davetlisi olmanız gerekiyor.
Instagram hesabında kendi markasının yanı sıra günlük yaşamından da çok fazla paylaşım yapıyor. Stilinin kodları ise hiç karmaşık değil. O istediği gibi giyiniyor ama sadeliği ve rahatlığı ön planda tutuyor.
Jacquemus bu sadeliği ve ferahlığı erkek koleksiyonunda da yansıtıyor. Tam bir Akdeniz erkeği yaratan Jacquemus'un koleksiyonunda renkler büyük başrol alıyor. Deniz ve güneşi sevdiği için mavi ve sarıdan asla vazgeçemiyor.
Aksesuar tasarımlarıyla da övgüyü hakeden Jacquemus'un boyna asılan cüzdanları göze çarpıyor. Pratik kullanımıyla da stil sahibi erkeklerin vazgeçilmezi olma yolunda.
Jacquemus'un çocukluğu ilham kaynaklarından biri. Büyüdüğü çevreyi tasarımlarıyla buluşturan tasarımcının çocukluğu lavanta ve havuç tarlalarında geçmiş. Oldukça mutlu bir çocukluk yaşadığını söyleyen tasarımcı çocukluğunda bir süre pazarda satıcılık yapmış ve buradan kazandığı paralarla Paris'e taşınmış. Jacquemus'un tasarımlarının büyüdüğü yer ile kesinlikle bir bağı var.
Tabii her şey sadece Güney Fransa ile ilgili değil. Sanattan, doğadan, sinemadan ve fotoğrafçılıktan da besleniyor. Jacquemus "Çiftçi bir aileden geldiğim için değişik materyallerle çalışmak ilgimi çekiyor" diyor. Bunu aksesuarlarında görmek mümkün. Aynı zamanda fotoğrafçılığa da ilgi duyan tasarımcı instagram hesabında bizi nefis karelerle tanıştırıyor.
Jacquemus sektöre girdiğinden beri moda otoritelerinden tam not alan bir tasarımcı. 2018/2019 Sonbahar Kış defilesi sonrası Karl Lagerfeld'in onu tebrik etmeye gelmesi rüştünü ispatladığının bir kanıtı.
Jacquemus'un bir diğer vazgeçemediği renk ise Beyaz. Kendi stilinde de çok fazla kullanıyor. En fazla kullandığı parçalar ise sweatshirt, rahat gömlekler ve bol pantolonlar. Jacquemus'un dolabında rahat olmayan hiçbir parça yok. Ayakkabı olarak ise botlar, sandaletler veya Converse tercihi.
19 yaşında Paris'e taşınıp yalnız yaşamaya başlayan Jacquemus çok çalışmanın ve hayal etmenin size başarının anahtarını açacağının kanıtı. İlk günden beri kendi markasını hayal eden ve buna uygun adımlar atan Jacquemus zorluklar karşısında asla yıkılmamış. Sürekli üretmeye devam etmiş ve büyük moda evlerinin yüksek fiyatlı tekliflerine hep karşı çıkarak markasını geliştirmeye devam ediyor.