Yıllar sonra biri üstünüzde görüp sorarsa ‘Hermès, ama çok eski…’ diye cevap verdirecek hem aksesuar hem de hazır giyim parçaları mavimsi gri, taş, kiremit, beyaz, açık gri, kahve tonlardaki bir palette yine büyük bir ahenk içinde.
Koleksiyonun cazibesi sadece yarattığı imajla sınırlı kalmıyor. Kumaşların tekniğinden, kesimlerin rahatlığına yaz günü rahatlığı için planlanmış. Yarı karışık dokular, elastik belli pantolonlar salaşlıktan çok uzak derli toplu ama akışkan görünüyor. Örmelerin üst giyimdeki yoğunluğunda ‘ağır ipek’ materyal polo yakaları ve hırkaları lüksün bir sonraki seviyesine taşıyor.
Seyahat boyu çantalar bu sezon da podyumdaki arzu nesneleri olarak Instagram akışınıza düşecekken aksesuarda dikkatimi çekense bir kemer oluyor. Farklı kalınlıklardaki iki sıralı kemerden oluşan aksesuarın ‘H’ logosu yok ve aslında Hermès’in eğlenceli tarafını gösteriyor. Hemen her kılığı tek hamleyle yükseltebilir.
Hermès bu koleksiyonda da kavramların yanına uğramıyor, onları bizzat tanımlıyor. Çabasız ve şık görünüyor fakat bunu yılların getirdiği artizanlıkla ortaya koyuyor. Lüksü tekdüzelikten kurtaran muzip tarafıysa bazen bir kova şapkada bazen kavas bir çantanın üstündeki boyamada kendini gösteriyor.