Bazen “Öncesinde”, yani eskiden insanların nasıl flört ettiğini merak ediyorum. Birisiyle bir yerde – bir kulüpte, sokakta ya da her nerede olursa – tanışmak zorundaydın; sonra onlara bir kâğıt parçasına numaranı vermeliydin (yanında biri kalem taşıyorsa tabii); ardından ev telefonunun çalmasını beklemeliydin ya da tam tersi. En iyi flört uygulamalarının kolaylığı olmadan, ya da birinin DM’lerine kaymadan, flört süreci baştan sona yüz yüze gerçekleşiyordu; arada yalnızca birkaç telefon görüşmesi veya e-posta olabiliyordu. Düşünmesi bile yorucu.
Öyle ki, son yıllarda pek çok kişi flört uygulamalarından bıkmış durumda ve analog yöntemlere dönmeyi tercih ediyor. Bu da anlamlı: Sürekli kaydırma eylemi. Birkaç fotoğraf ve ekranda eğreti duran birkaç kelimeyle birinin nasıl biri olduğunu anlamanın imkânsızlığı. Kimyanın fiziksel bir olgu olması – bacağınıza hafifçe değen bir el, sigaranızı yakmak için size doğru eğilmesi gibi şeyler. Görünen o ki, flört uygulamaları asla düşündüğümüz gibi “her şeyi çözen” bir araç olmayacaktı. Ve yeniden sahneye giriyor: Gerçek hayatta tanışıp sonra flört etmek.
Sorun şu ki, çevrimdışı bir şekilde insanlarla tanışmak herkes için kolay değil. Flört etmek de öyle. Özellikle de 25 yaşın altındaysanız ve Instagram reaksiyonlarından önceki zamanı hatırlamıyorsanız. Bu nedenle, flört uygulamaları ya da DM’lere kayma olmadan gerçek hayatta insanlarla tanışmak için kullanışlı bir rehber hazırladık.
“Hadi yeni insanlar tanışayım” deyip sonra sadece aynı üç yere gitmenin (evin, mahalledeki market ve arkadaşının evi) hiçbir anlamı yok. Yeni insanlarla tanışmaya uygun, yeni mekânlara çıkmak gerekiyor – özellikle de sohbet ortamı sağlayan yerlere (örneğin sinema ya da bir diş kliniği pek doğru seçim olmayabilir, gerçi daha tuhaf şeyler de oldu).
Block, Delete, Move On: It’s not you, it’s them kitabının yazarı ve flört eğitmeni Lalala Letmeexplain, bizzat bekarların katıldığı etkinliklere gitmeyi öneriyor (kulağa utanç verici geliyor olabilir ama her şey üzerine çok düşününce utanç verici hale gelir). “Yerel gruplara katılmak da iyi bir yöntem,” diyor. “Ama yalnızca biriyle tanışmak için değil, hobi olarak gerçekten zevk aldığınız için katılın; biriyle tanışmak bonus olsun. Grup spor etkinlikleri gibi… İlgi alanlarınızı paylaşan insanlarla tanışabileceğiniz yerler.”
Aksi takdirde sadece açık olun – ya da annemin dediği gibi, “ışığını açık tut”. “Açık olduğunuz sürece her yerde hoş tanışmalar yaşanabilir,” diyor Lalala Letmeexplain. “Yakın zamanda bir kafede ve sokakta yürürken bana yaklaşıldı. Bazıları için rahatsız edici olabilir ama ben bu heyecan verici rastlantısallığı seviyorum. Spontane tanışmalara açıksanız, hoşunuza giden insanlarla göz teması kurun, kulaklığınızı çıkarın, arkadaşça ve yaklaşılabilir olun. Uygun olduğunda, korkutucu olmayan bir şey söyleyin. Basitçe dışarı çıkıp sosyalleşmek bile iyi bir fikirdir.”
Bazı insanlar doğal olarak flörtöz. Gülerken size doğru eğilirler ya da dudaklarınıza yeterince uzun süre bakarlar. Bazıları içinse flört etmek tam bir mücadele (bir podcastte işe yaradığını duyduğu için hoşlandığı kişilere laf sokan o tipler gibi ya da sinyalleri tamamen yanlış okuyanlar gibi). Ya da çoğumuz gibi, belki ikisinin ortasındasınızdır.
Oysa flört etmek gerçekten çok eğlenceli olabilir. Birine ilginizi beden diliyle belli etmekten çekinmeyin. Tabii bunu zorlamadan, doğal bir şekilde yapmak kaydıyla. “Bunu bilinçli olarak yapmaya çalışmak flörtün büyüsünü yok eder,” diyor Lalala Letmeexplain. “Sadece göz teması kurmaya ve gülümsemeye çalışın. Gülümseyerek söylediğiniz çoğu şey zaten flörtöz tınlayacaktır.”
Flört uygulamaları ve sosyal medya öncesinde insanların çoğu “arkadaşları aracılığıyla” tanışırdı. Aileniz? Muhtemelen “arkadaşlar sayesinde” tanıştı. X kuşağı komşularınız? Yine büyük ihtimalle “arkadaşlar sayesinde.” Bu, geniş çevrenizle ilişki yaşayacağınız anlamına gelmez elbette. Ama üşendiğiniz için bir ev partisi davetini yok saymamalısınız; sadece evde oturmak istediğiniz için bir akşam yemeği davetini reddetmemelisiniz. Çünkü orada çekici insanlar olabilir. Evden çıkmak için en iyi sebep belki de budur.
The Big O: An Empowering Guide to Loving, Dating and F**king kitabının yazarı, flört ve cinsellik eğitmeni Oloni şöyle diyor: “Arkadaşlar aracılığıyla tanışmak harika çünkü onlar hakkında referans verebilecek biri var.” Oloni’ye göre, “Bir arkadaş grubuyla birlikteyken insanları sosyal ortamda da gözlemleyebildiğiniz için biriyle tanışmanın en iyi yollarından biri bu olabilir.”
Belki de tartışmalı bir adım. Çünkü neden direkt sosyal medya hesaplarınızı vermiyorsunuz? Muhtemelen çünkü öyle yaparsanız, sonsuza dek birbirinizin hikâyelerini beğenmekle kalırsınız. Ya da giderek anlamını yitiren, uzaktan bir parasosyal etkileşime sıkışıp kalırsınız; sonra bir gün 2025’te onların yeni sevgilisiyle olan bir fotoğrafına kalp gözü bırakırken kendinizi bulabilirsiniz.
Hayır, gerçek telefon numarası çok daha samimi ve benim deneyimime göre gerçek bir romantizme ya da buluşmaya çok daha fazla yol açıyor. Numaranızı vermekten çekiniyorsanız şöyle düşünün: Kaç kere birinin sizden hoşlandığını açıkça belli etmesini dilediniz? Muhtemelen düşündüğünüzden daha sık. Bu yüzden biriyle sohbet ederken akış doğal geliyorsa “Sana numaramı verebilir miyim?” deyin. Oloni, “Bir barda arkadaşınızı kanat adam olarak kullanmak çoğu zaman harikalar yaratır,” diyor.
Söylemeye bile gerek yok ama bunu yaparken korkutucu olmayın. Açıkça ilgilenmeyen insanların peşine düşmeyin. İşi gücü olan, belli ki bir şeyle meşgul insanları rahatsız etmeyin (kaç kere sokakta kulaklığımı çıkarmam istendi, anlatamam). Temelde bağlama ve karşınızdaki kişinin size nasıl iletişim kurduğuna dikkat edin. Ortak terapistinizin bekleme odasında ağlıyorsa muhtemelen tanışmak istemiyordur. Sigara içme alanında dudağını ısırarak size bakıyorsa, belki istiyordur.
Lalala Letmeexplain ekliyor: “Basitçe dışarı çıkmak ve sosyalleşmek iyi bir fikirdir; ya da dünyada olup nazik ve sıcak olmak, bilinçli olarak aşk aramadan. Çoğu zaman aşk hiç beklemediğiniz anda gelir.”
BU İÇERİK İLK OLARAK BRITISH GQ WEB SİTESİNDE YAYINLANMIŞTIR.
