Yemeği unutun:
Rezervasyon için üç hafta önceden kasmanıza, sushi mi sever pizza mı ya da mekanı beğenir mi diye meraklanmanıza gerek yok. İlk randevuya birbirinizi tanımak için çıkıyorsunuz, yemek yemek için değil. Ya sandığınızla alakasız bir kişi çıkarsa 8 porsiyonlu yemekte ne yapacaksınız? Masadan kalkamazsınız! O yüzden hiç kendinizi strese sokmayın. Size önerimiz hafta içi güzel bir kokteyl içmeye çıkmak. Neden mi hafta sonu değil? Çünkü odağınız orada olmaz, hafta sonu bunun daha devamı var diye sarhoş olmaya oynayabilirsiniz, yapmayın. Hafta içi yaparsanız “Yarın iş var, kalkalım mı?” cümlesi ile hem çalışkan hem de düzenli bir insan olduğunu gösterebilirsiniz.
Yeni bir şey denemeyi ikinci randevuya saklayın:
İlk randevuyu basit tutun. Kokteyller, kahve içmeler, parklarda yürümelerden sonra yeni hareketiniz için farklı bir program yapabilirsiniz. Film mi? Hayır! Sinemada nasıl konuşmayı düşüyorsunuz? İkinci randevu için beraber yapabileceğiniz bir aktivite seçebilirsiniz. İlk randevuda ikinci randevunun temellerini kurduğunuzdan emin olun. Onu iyice yakından tanıyın ki ikinci randevu da güzel geçsin.
Bildiğiniz bir mekan seçin:
İlk randevuyu riske atmayın, yeni açılmış mekanları zorlayıp kapılarda kalmayın. Bildiğiniz ve sevdiğiniz bir yere gidin, hem sizin rahatlığınız ona da yansır. Ona sevdiğiniz şeyleri önerebilirsiniz, ya da onun isteklerine göre sipariş verebilirsiniz, birbirinizi böylece daha yakından tanıyabilirsiniz. Eğer mekandan nefret ederse bu uyumlu olmadığınızı anlamanıza da yardımcı olur.
Kendiniz hakkında konuşmaktan çekinmeyin:
Tabii bunu bir Powerpoint sunumu gibi şunu severim, bunu yaparım gibi anlatmayın. Kendiniz hakkında konuşurken ortak noktalarınızı bulmaya çalışın. İkiniz de mi İtalya’ya bayıldınız? O zaman İtalya’dan biraz daha devam edin. Eğer ters görüşlere sahip olduğunuz bir konu çıkarsa inatlaşmayın, hiçbir kadın inat eden bir adamdan hoşlanmaz. Tamam saygı duyuyorum ya da haklısın gibi sözlerde bulunun. Birde, lütfen, sıkıcı hikayeler anlatmayın. Bütün kadınlar güldüren adamlara bayılır, şakanız kötü ise belki güler diye riske girmeyin.
Telefonunuzu sessize alın:
İş ya da aile olmadığı sürece telefonunuza bakmayın. Arkadaşlarınızsa sakın açmayın. “Buluşma nasıl gidiyor panpa!!???!!?” sorularına randevunuzun önünde maruz kalmayın. Bütün ilginizin onda olduğunu gösterin. Gözlerinin içine bakarak dinleyin.
Fazla içmeyin:
Alkol seviyenizi randevunuzla eşit tutmaya çalışın. Eğer ondan fazla sarhoş olursanız ayrı, ondan az sarhoş olursanız ayrı damga yersiniz. Her zaman sağlam duruşunuzu koruyun.
Hesap:
Tabii ki siz ödeyeceksiniz. Yoksa neden yemeğe çıkmayın diyelim? Ayrıca randevu teklifinde siz bulundunuz, mekanı siz seçtiniz, e bir zahmet hesabı ödeyin. Sonraki randevular için hesabı paylaşabilirsiniz ancak ilk izlenimler çok önemlidir, özellikle hesap çok kritik bir noktadır. Her şey çok güzel geçer ama hesabı ödemezsiniz direk kaybedersiniz.
Randevu sonu:
Çok kısa bir süre içerisinde kendinize şu soruları sorun: Hoşlanıyor muyum? Bir daha görmek ister miyim? 5 randevudan sonra aynı heyecanım kalır mı? Eğer cevaplar hayır ise demek ki bir sonraki randevu programına değmeyecektir. Eğer cevap evet, hem de büyük bir evet ise belki riskli fakat kesin değecek olan öpücüğü almaya çalışabilirsiniz. Hareketleriniz de tereddütlü olmayın, her zaman emin adımlarla hareket edin. Kadınlar kendinden emin erkekleri severler.