Bu yıl şimdiye kadar iyi haber vermek konusunda bize pek de bonkör davranmadı. Ancak iyi şeyler de hiç olmuyor değil: Natalie Portman, Thor: Love and Thunder'da Lady Thor rolünü kaptı, harika bir vücut geliştirdi ve şu an bundan başka bir şey konuşamıyoruz.
Her şey Empire dergisinin geçen ay filmden bir kare paylaşmasıyla başladı. Dergi filmden; Jane Foster’ın (Natalie Portman) seriye geri dönerek "dev silahlar ve Asgardlı bir zırh" tuttuğu salladığı özel bir görüntü paylaştıktan sonra internet adeta havaya uçtu. (Wonder Woman’la aynı hissiyatı verdiğini söylemeliyiz.) Variety ile yakın zamanda yaptığı bir röportajda Portman, kas kütlesini nasıl kazandığını ve bu durumun onun ruhu üzerindeki şaşırtıcı etkisini açıklıyor.
Portman Variety'ye “Black Swan'da mümkün olduğunca küçülmem istendi. Buradaysa, mümkün olduğu kadar büyük olmam istendi. Bu benim için inanılmaz bir meydan okuma - ve aynı zamanda bir kadın olarak değişik bir ruh hali” diyor. Görünüşe göre, üstünüzde toz, toprak, çamur olması kendinize güveninizi inanılmaz bir şekilde arttırabiliyor ve üstelik sadece estetik açından demiyoruz. Şu an karşımızda duran ve MCU (Marvel Cinematic Universe) fiziğine sahip olabilmek için çekimlerden önce ve çekimler sırasında on ay boyunca vücut çalışan bu kadını görünce bunun işe yaradığını anlayabiliyoruz.
“Bu tepkileri alıp ‘büyük’ olarak algılandığınızda, 'Ah, dünyayı böyle yaşamak çok farklı olmalı' diye düşünüyorsunuz. Küçükken - ve ayrıca sanırım, çocukken başladığım için - çoğu zaman kendimi genç, toy ya da kafasına sürekli vurulan acemi bir insan gibi hissediyordum. Ben de bu sebeple buna inanmıştım ve kendimi böyle tanımlıyordum.”
Bunları duymak istemeyeceğinizi biliyoruz ancak röportajın başka bir bölümünde Portman, hem Luc Bresson'un Léon’unu hem Star Wars’u hem de The Phantom Menace'i “felaket” olarak tanımladı. Hangi filmden neden böyle bahsettiğini anlamasak da öğrenmek için de can attığımız söylenemez.
British GQ