The Father
Oscar’da en iyi film kategorisiyle birlikte 6 adaylığı olan The Father dünya prömiyerini Sundance Film Festivali’nde yaptı.
Başrollerinde Anthony Hopkins ve Olivia Colman. İlk yönetmenlik deneyiminde Florian Zeller, festivallerde büyük ses getirdi.
Bağımsızlığına düşkün, haylaz bir adam olan Anthony yaşlılığın etkilerini gün geçtikçe daha çok hisserken kızının yardımlarını reddediyor ama içinde bulunduğu hal bir süre sonra onu kızıyla yaşamaya mahkum ediyor. Kızı ve kızının sevgilisiyle birlikte Paris’e taşınmak zorunda kalıyor. Değişen koşullarını anlamaya çalışırken, sevdiklerinden, kendi zihninden ve hatta gerçekliğinin dokusundan şüphe etmeye başlayan bir hale geliyor. Hem senaryonun güçlülüğü, Anthony Hopkins’in sarsıcı başrol performansı hem de filmi tamamlayan kurgu ve tasarım öğeleri seyircide etkileyici bir iz bırakıyor.
Nomadland
Altın Küre Ödülleri'nde Drama Kategorisinde En İyi Film ve En İyi Yönetmen Ödülü'nü kazanan Chloé Zhao, Altın Küre kazanan Asyalı ilk kadın olarak tarihe geçti. Bu yılın en çok konuşulan ve eleştirmenler tarafından övgüye boğulmuş filmi Oscar’da da 6 adaylıkla karşımıza çıkıyor. Kazanması en olası gözüken filmin konusu ise şöyle:
Nomadland, 2008 krizi sonrası her şeyini kaybeden altmışlı yaşlarındaki bir kadının hikayesini anlatıyor. Nevada kırsalındaki bir şirket kasabasının ekonomik çöküşünün ardından yaşananları anlatan filmde, başrol oyuncusu Frances McDormand, modern bir göçebe olarak geleneksel toplumun dışındaki bir hayatı keşfeden bir kadın olan Fern rolünde yer alıyor. Filmin müziklerini İtalyan besteci Ludovico Einaudi yaptı. Einaudi’nin büyüleyici piyano vuruşları filmin atmosferine şiirsel bir hava katıyor.
Promising Young Woman
Carey Mulligan'ın başroldeki performansıyla En İyi Kadın Oyuncu adayı olduğu filmin yazar ve yönetmeni Emerald Fennell.
Carey Mulligan, gizli bir çifte hayat yaşayan ve işlenen bir suçun intikamını almaya çalışan bir kadını canlandırır. Gerilimli suç filminin oyuncu kadrosunda ayrınca Bo Burnham, Alison Brie, Connie Britton, Adam Brody, Jennifer Coolidge, Laverne Cox, Max Greenfield, Christopher Mintz-Plasse, Sam Richardson ve Molly Shannon gibi isimler yer alıyor. 2 BAFTA ödülü ve 5 dalda Oscar’a aday gösterilen film aldığı iyi eleştiriler kadar bu yılın en çok tartışılan filmi haline de geldi. Ele aldığı konu itibariyle cesur bir senaryoya sahip olan film eleştirilerin hedefi olmaktan kaçamadı.
The Trial of the Chicago 7
Aaron Sorkin’in senaryosunu yazıp, yönetmenliğini de üstlendiği The Trial of the Chicago 7, ABD'deki hak mücadelesinin önder ismi Martin Luther King Jr. ile o yıl içerisinde Demokratların başkan adayı olması planlanan Robert F. Kennedy'nin birkaç ay arayla gelen suikastlarının akabinde düzenlenen 1968 Demokrat Parti Kongresi'ni ve bu kongrede düzenledikleri protestolar sebebiyle tutuklanan, dava sürecinde "Chicago Yedilisi" adıyla anılacak olan karşı kültür hareketinden yedi ismin hikâyesini anlatıyor.
Michael Keaton, Eddie Redmayne gibi oscarlı oyuncuların olduğu yıldızlar geçidi kadroda Sacha Baron Cohen ve Frank Langella da çok iyi performans sergiliyor.
Sound of Metal
2019 Toronto Film Festivali’nde prömiyerini yapan film, katıldığı festivallerden çokça övgüyle dönmüştü. Birçok ödülün sahibi olan film, Altın Küre ve BAFTA‘da aldığı ödül ve adaylıklarla ödül sezonundaki rüştünü ispatladı.
Filmin yönetmenliğini Darius Marder üstlenirken, senaryosunu Darius Marder ile birlikte Abraham Marder kaleme aldı. Filmin oyuncu kadrosunda Riz Ahmed, Olivia Cooke, Paul Raci, Lauren Ridloff ve Mathieu Amalric yer alıyor.
Ruben ve kız arkadaşı Lou, karavanları ile dolaşan ve bu sırada gittikleri yerlerde konser veren iki müzisyendir. Lou mikrofonun başındayken Ruben bateri çalar. Ruben’in hayatı bir gün sadece boğuk bir vızıltı dıuymasıyla altüst olur. Doktor Ruben’e işitme kaybı yaşadığını ve kısa bir süre sonra sağır olacağını söyler. Sessiz geleceği ile yüzleşmek zorunda kalan Ruben, hayatını nasıl şekillendireceği konusunda karar vermek zorunda kalır. Ruben’i canlandıran Riz Ahmed olağanüstü bir performansa imza atıyor.
Minari
Dünya prömiyerini yaptığı 2020 Sundance Film Festivali’nden iki ödülle dönen son yıllarda dikkat çekici işlere imza atarak ödül sezonunun da öne çıkan film şirketlerinden birine dönüşen A24 yapımı Minari filmi Oscar’da 6 farklı kategoride aday oldu.
Minari, Lee Isaac Chung tarafından yazılıp yönetildi. Filmin başrollerinde Steven Yeun, Han Ye-ri, Alan Kim, Noel Kate Cho, Yoon Yeo-jeong ve Will Patton rol alıyor. Steven Yeun, en iyi aktör Oscar'a aday gösterilen ilk Asyalı-Amerikalı olurken Kostar Yuh-Jung Youn, en iyi yardımcı kadın oyuncu kategorisinde aday gösterilen ilk Koreli aktris oluyor.
Filmde 1980'li yıllarda ABD'nin Arkansas bölgesine göç edip burada kurdukları çiftlikle yeni bir hayata adım atmaya çabalayan Güney Koreli göçmen Yi ailesinin duygusal hikâyesini anlatıyor. Geçimlerini ve ailesini düşünen bir baba, kalp yetersizliği olan 7 yaşındaki erkek çocuk, evlerinden ve hayatlarından memnun olmayan anne, kız ve onlara yardıma gelen büyükanneden oluşan ailenin yaşama tutunmaya çalışma hikayesi.
Mank
Farklı kategorilerde en çok adaylığı olan filmlerden biri olan Mank 10 adaylık ile 93. Akademi Ödülleri’nde iddalı bir başarı elde ediyor.
David Fincher’ın 6 yıl aradan sonra çektiği ilk sinema filmi olan “Mank” yönetmenin babası Jack Fincher’ın yaklaşık 30 yıl önce kaleme aldığı bir senaryodan hareketle çekildi. Mank, 1941 yapımı “Citizen Kane” filminin senaristlerinden olan Herman Mankiewicz’in hayat hikayesini konu ediyor. Her zamanki gibi kusursuz bir performansıyla karşımızda olan Gary Oldman bu biyografik yapımda Herman Mankiewicz’i canlandırıyor. 1930-1940'lı yılların ABD atmosferinden ve tarihinden bahseden film aynı zamanda güncel politikaya da değen anlatılara yer vermiş.
Judas and the Black Messiah
Judas and the Black Messiah filminin yönetmenliğini Shaka King üstlenirken, senaryosunu Will Berson ile birlikte yazdı.
Daniel Kaluuya ve Lakeith Stanfield‘ın başrollerini paylaştığı film biyografi, dram ve tarih türünde. Altın Küre’de de adaylığı olan filmin hikayesi Kenny ve Keith Lucas kardeşlerin hikayesine dayanıyor.
Film, Kara Panter Partisi (Black Panther Party) liderlerinden olan Fred Hampton’un hayatına odaklanıyor. Fred Hampton adında aktivist olan bir genç, siyah topluluğunun özgürlüğünü kazanması ve siyahların katledilmesine son vermek için savaşan Black Panther Party başkanlarından biri olur. Başkan Fred, bir nesle ayaklanmaları ve baskıların karşısında olması için ilham kaynağı olur. Bu sırada hapis cezasına çarptırılan William O’Neal’a FBI bir anlaşma teklif eder. FBI, William’ın Fred’in partisini sızıp içeriden bilgi vermesi karşılığında ona özgürlük vaat eder. Anlaşmayı kabul eden William, yavaş yavaş Fred Hampton’un sonunu hazırlar.
AÇIK HAVADA YAPILACAK 93. AKADEMİ ÖDÜLLERİ İLE İLGİLİ BİLMENİZ GEREKEN HER ŞEY