Pandeminin en sert vurduğu sektörlerin başında sinema geliyor. Mart ayından beri tonlarca yapımın arka arkaya iptal veya ertelenme haberlerini duyduk. Sektör şu an salgın koşullarına adapte olmasına yardımcı olan çözüm yollarını bir şekilde bulmuş olsa da 2020 vizyona giren film sayısı bakımından asla tatmin eden bir sene olmadı.
Sinemaların dünyanın her yerinde uzun süre kapalı kalması; özellikle bağımsız filmlerin can damarı olan festivallerin iptal edilmesi veya daha az kapsamlı bir halde dijital olarak gerçekleşmesi en başta arthouse film sektörünü etkilemiş oldu. Bu sene daha çok bağımsız film görmeyi umarak son iki yılın öne çıkan 5 arthouse filmini sıralıyoruz.
Little Joe
Film, işi genetiği değiştirilmiş bitkiler üretmek olan bir annenin üzerinde çalıştığı bir bitkiyi yasak olmasına rağmen evine götürmesini ve oğluyla beraber bu bitkiyle kurdukları ilişkiyi anlatıyor. Bitki alışılmadık belli koşullara ihtiyaç duyar ve bu koşullar sağlanırsa sahibini mutlu eder. Ancak anne oğulun Little Joe adını verdiği bu bitki düşündükleri kadar masum değildir ve zamanla insanlar üzerinde bazı etkileri olduğu ortaya çıkar. Filmin Amerikalı yönetmeni Jessica Hausner’ın ilk filmi Lovely Rita, 2001’de Cannes’da gösterilmişti.
La Belle Époque
Hayatının pek de iyi bir döneminde olmayan Victor altmışlı yaşlarındadır ve Antoine adında bir girişimciyle tanışarak alışılmadık bir fırsatla karşılaşır. Antoine, Viktor’un 40 yıl önce hayatının aşkıyla tanıştığı güne geri dönmesini sağlayacak bir yöntem bulmuştur. Antoine’ın şirketi, tıpkı bir film seti tasarlar gibi müşterilerin seçtiği bir zaman dilimini kişilerle beraber yeniden canlandırır. Viktor, 40 yıl önce Lyon’da La Belle Époque isimli bir kafede hayatının aşkıyla tanıştığı güne geri dönmek ister.
Ema
Şilili yönetmen Pablo Larraín’in filmi, koreograf Gaston ve dansçı Ema’nın evlat edindikleri çocukla beraber yaşamlarında meydana gelen yıkıcı olayları anlatıyor. Çiftin evlat edindiği çocuk, neden olduğu tehlikeli olay yüzünden başka bir aileye teslim edilir. Dans sahneleriyle ve renk seçimiyle farklı bir akışa sahip olan film Ema karakteri üzerine yoğunlaşıyor.
Waves
Amerikalı genç yönetmen Trey Edward Shults’ın eleştirmenler tarafından ilgiyle karşılanan son filmi Waves, okulun güreş takımının bir üyesi olan Tyler’ın rahatsızlığını saklaması üzerine hayatında meydana gelen trajik değişimleri anlatıyor. Yaşadığı sağlık sorununu saklayarak güreşen Tyler güreşmeye devam edebilmek için gizlice babasının ağrı kesicilerini içer. Ancak bir noktada kalıcı olarak sakatlanır. Kız arkadaşının hamile olduğunu öğrendiğinde her şey daha da karmaşık bir hale gelir.
Midsommar
İsveç’te gerçekleşen Midsommar festivaline katılmak isteyen Dani ve Christian, üniversiteden arkadaşlarıyla yola koyulur. Pagan ritüellerin yapıldığı bu yer gençleri doğasıyla büyüler; ancak festival göründüğü kadar masum değildir. 90 yılda bir yapılan gizli bir ayine katılmalarıyla hikaye korku dolu bir hal almaya başlar.
