Spotify’ın The Weeknd ile sunduğu ‘Alone With Me’ adındaki kişisel deneyim, bir nevi Black Mirror dizisindeki bir bölümünden günlük bir sahne. Hazırlanan mikro web sitesinde The Weeknd- Abel Tesfaye tarafından karşılanıyor ve sohbete başlıyorsunuz. Sohbet dediğim aslında daha çok onun kullanıcıya hitap etmesi şeklinde ilerliyor. Şablon metinler çok ayarında görsellerle destekleniyor.
Kim bilir kaç sayfa kodlamanın ürünü. Dijitalliği vurgulanarak, bu deneyimin gerçekmiş gibi tasarlandığı havası hissettiriliyor.
The Weeknd’den sohbetimin detaylarını aktarmak isterim:
-Şarkılarını 2016’dan beri dinliyormuşum. (Zaman geçiyor be Abel)
-Dark Times, dinlediğim ilk şarkısıymış. (Bunu hatırlaman çok hoş)
-En çok All I Know’u dinlemişim (Hiç farkında değilim)
-Kendisini en çok dinleyenler arasında %2 ‘lik kısımdaymışım (Baya samimiyiz yani)
Sohbet ilerledikçe, yazıyı yazdığım saatlere istinaden ‘Orada gece olduğunu görüyorum, benim de favori saatlerim’ gibi konulara geçti (Bir kere de sabah denedim, o versiyonda da - pek sabah insanı değilimdir ama saygı duyarım gibi bir cümle ile deneyimin çeşitliliğini görmüş oldum). Tekrar görüşmek üzere deyip, beni albümü dinlemeye davet etti.
Bu teknolojik samimiyet gün sonunda başarılı mı? Hem de çok! Çıkalı aylar olmuş bir albümü tekrar dinletti mi? Evet. Hem de yapay zeka & kodlama ve gerçeklik algılarını karıştırıp farklı bir deneyim sunarak.
